Mısır: Nahda Barajı meselesinde birçok senaryomuz var

2019 yılı Etiyopya Barajı inşa çalışması (Reuters)
2019 yılı Etiyopya Barajı inşa çalışması (Reuters)
TT

Mısır: Nahda Barajı meselesinde birçok senaryomuz var

2019 yılı Etiyopya Barajı inşa çalışması (Reuters)
2019 yılı Etiyopya Barajı inşa çalışması (Reuters)

Mısır, Afrika Birliği (AfB) Başkanı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi’nin Etiyopya'daki "Nahda Barajı (Rönesans)” müzakerelerine devam edeceğine umut bağlarken aynı zamanda anlaşma çerçevesinde birçok senaryosu olduğunu ve her duruma uygun bir cevabı bulunduğunu kaydetti.
Etiyopya, Nil Nehri'nin ana kolu üzerine 2011 yılında inşa etmeye başladığı "Nahda Barajı’nda" çalışmalarına devam ediyor. Etiyopya Su, Sulama ve Enerji Bakanlığı'na göre halihazırda barajın inşa edilme oranı yüzde 78,3'e ulaştı. Mısır ve Sudan, barajın su güvenliği üzerindeki etkisi konusunda uyarıda bulunuyor.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, cuma akşamı katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu noktada her zaman yeniden baraj rezervuarını doldurma ve üç ülkenin çıkarlarını eşit şekilde gözetecek şekilde işletme konusunda yasal bir anlaşmaya varmaktan bahsediyoruz. Dosya, Güney Afrika Başkanlığındaki Afrika Birliği'nin himayesindeydi ve önceki deneyimlerden farklı sonuçlar olacağını umuyorduk, maalesef müzakerelerde istediğimiz ve beklediğimiz şekilde teknik konular ele alınmadı. Kahire buna rağmen, geçenlerde Mısır'ı ziyaret eden ve müzakere çabalarına devam etmeye hazır olduğunu ifade eden AfB Başkanı Felix Tshisekedi’nin müzakerelere devam edeceğini umuyor. Ayrıca, sonraki adımlar hakkında bir vizyon geliştirmek için Sudan'daki kardeşlerimizle daha fazla koordinasyon sağlamak için sabırsızlanıyoruz. Özellikle de yeni Sudan hükümetinin kurulmasından sonra.”
Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında AfB himayesinde gerçekleşen görüşmeler, geçen ay barajın doldurulması ve işletilmesi ile ilgili kurallar konusunda uzlaşmaya varılamaması üzerine askıya alındı.
MBC Masr kanalına telefon ile bağlanıp açıklamalarda bulunan Şukri şu ifadeleri kullandı: “Rönesans Barajı krizinin çözümü için alternatifler var. Bu noktada her zaman yeniden baraj rezervuarını doldurma ve üç ülkenin çıkarlarını eşit şekilde gözetecek şekilde işletme konusunda yasal bir anlaşmaya varmaktan bahsediyoruz. Müzakere etme ve kendimizi Etiyopya tarafının yerine koyma konusundaki siyasi irademizi ifade ediyor ve elektrik üretme konusunda onların çıkarlarını gözetmeye çalışıyoruz. Etiyopya ise hem Mısır'a hem de Sudan'a gelen suyun korunması ve barajı güvenli bir şekilde yöneterek Sudan'daki kardeşlere zarar vermeme konularında menfaatlerimizi dikkate almalıdır. Diğer yandan müzakere tarzında bir farklılık olabilir. Mısır’ın tüm kurumları, halkının menfaatini dikkate alır ve Mısırlılara zarar gelmesini önlemek için tüm kabiliyetleriyle çalışır. Mısır’ın anlaşma çerçevesinde birçok senaryosu ve her duruma uygun bir cevabı var.”
ABD ile ilişkilerle ilgili konuşan Şukri, "Her iki taraf açısından son kırk yılda birçok işbirliği alanının oluşturulduğu ve karşılıklı yararın sağlandığı Mısır-ABD ilişkileri sağlam ve stratejiktir. ABD yönetimi ile sürekli iletişim vardır. Bu iletişim Kahire ve Washington'daki iki diplomatik misyon, üst düzey yetkililer veya bakanlık düzeyindeki yetkililer ile temas kurularak sağlanır.”
Mısır Dışişleri Bakanlığı’nda yeni Amerikan yönetimi ile ilişkiler konusunda herhangi bir endişenin olup olmadığı ile ilgili soruya Şukri şu cevabı verdi: “Endişe uluslararası ilişkiler çerçevesinde değil, ancak yeni yönetim birçok bölgesel meseledeki tutumunu netleştirmedi. Bunu öğrenmemiz gerekiyor. Bu konuda diyalog gerçekleştiğinde, gidişatı değerlendirebiliriz. Kesinlikle endişelenecek veya iyimser olunacak bir durum yok. Asıl olan ilişkileri doğal bir şekilde yönetmektir.”



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.