Fransız Bakan Vidal’den “İslami solculuk” polemiği

Fransa Yüksek Öğrenim Bakanı Frederique Vidal (AFP)
Fransa Yüksek Öğrenim Bakanı Frederique Vidal (AFP)
TT

Fransız Bakan Vidal’den “İslami solculuk” polemiği

Fransa Yüksek Öğrenim Bakanı Frederique Vidal (AFP)
Fransa Yüksek Öğrenim Bakanı Frederique Vidal (AFP)

Fransa Yüksek Öğrenim Bakanı Frederique Vidal, ülkenin akademik kurumlarında ‘İslami solculuğun’ yayılmasıyla ilgili uyarıda bulunmasının ardından üniversite  tepkisiyle karşılaştı.
AFP’ye göre ‘İslami solculuk’ terimi, Fransa’daki aşırı sağcı politikacılar tarafından, radikalizmin tehlikelerine karşı kör olmakla suçladıkları sol muhalifleri itibarsızlaştırmak için sıklıkla kullanılıyor.
Frederique Vidal, geçtiğimiz Pazar günü CNews televizyonuna verdiği demeçte, “İslami solculuğun tüm toplumumuzu tükettiğini ve toplumumuzun bir parçası olan üniversitelerin de bundan ayrı olmadığını düşünüyorum” dedi.
Bu yorum, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “İslamcı ayrılıkçılık” nitelendirmesinde bulunarak, ülkede terör saldırılarını kışkırtan Müslümanlara atıfta bulunmasının ardından başlayan hararetli ve bölücü tartışmanın ortasında geldi.
Fransa’da Müslümanları hedef aldığı gerekçesiyle eleştirilen, devlet yetkililerinin radikal olduğunu düşündüğü dini grupları yasaklamasına izin veren yasa tasarısı birkaç gün önce Ulusal Meclis’te kabul edildi.
Bakan Vidal’in yorumlarına yanıt olarak, Üniversite Rektörleri Konferansı (CPU) Salı günü bir bildiri yayınlayarak, üniversitede İslami solculuk meselesiyle ilgili başka bir kısır tartışma yaşanmasına şok olduklarını ifade etti.
Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer da, geçtiğimiz Ekim ayında İslami solculuğun akademik kurumları ‘altüst ettiği’ konusunda uyarmıştı.
Vidal ayrıca, sömürgecilik ve ırk odaklı olanlar da dahil olmak üzere “her şeye parçalanma ve bölme isteği perspektifinden bakan” araştırmacılar sorununa yönelik bir inceleme emri vereceğini de açıkladı.
Ancak, incelemeyi başlatmak için Vidal’in görevlendirdiği Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi, ‘sömürge sonrası çalışmalar gibi araştırma alanlarını meşruiyetten çıkarma girişimlerini’ kınadı.
Hükümet Sözcüsü Gabriel Attal, Macron’un konuyla ilgili görüşüne ilişkin yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı’nın akademik araştırmacıların bağımsızlığına mutlak bir bağlılığı olduğunu söyleyerek, “Bu cumhuriyetimizin temel bir garantisi” dedi.
Fransa’da ırk ve kimlik üzerine çalışan siyahi akademisyen Mame-Fatou Niang ise, sömürgecilik ve ırkçılık üzerine çalışanların haksız incelemeye alınacağını söyleyerek, Vidal’in önerdiği araştırmayı kınadı.
Ancak Vidal’in açıklaması, kendisiyle aynı endişeleri paylaşan sağcı politikacılar tarafından hoş karşılandı.
Sağcı Cumhuriyetçi Parti’den çok sayıda milletvekili, geçtiğimiz Kasım ayında “üniversitelerde ideolojik entelektüel aşırılıklar” dedikleri konu hakkında bir parlamento soruşturması talep etmişti.



Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
TT

Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)

1972'deki Münih Katliamı'nda, Batılı ülkelerin gizli bir istihbarat ağı kurarak İsrail'le bilgi paylaştığı ortaya çıktı.

Galler'deki Aberystwyth Üniversitesi'nden tarihçi Aviva Guttmann'ın keşfettiği şifreli telgraf mesajlaşmaları, Münih Katliamı diye de bilinen olayla ilgili yeni bilgileri gün yüzüne çıkardı.

5 Eylül 1972'de Filistinli Kara Eylül örgütü, Münih Yaz Olimpiyatları'na katılan İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin almıştı. Militanlar milli takım kafilesinden 11 kişiyi, bir de Alman polisi öldürmüştü.

Mossad, eylemi düzenlediğini savunduğu Filistinli militanları öldürmek için yıllarca gizli operasyonlar düzenlemişti. İsrail'in olayla ilişkili olduğunu öne sürdüğü en az 4 Filistinli, Paris, Roma, Atina ve Lefkoşa'da öldürülmüştü. 10 yıl içinde 6 Filistinli daha başka yerlerde suikasta uğradı. 

Guardian'ın aktardığına göre 1971'de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve Batı Almanya'nın da aralarında bulunduğu 18 ülkenin istihbarat servisi, Mossad'la bilgi paylaşmak için Kilowatt kod adlı bir sistem kurdu. 

Münih'te yaşanan olayların ardından Batılı istihbarat servislerinin, Kilowatt üzerinden İsrailli ajanlarla birçok bilgi paylaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında şüpheli kişilerin kullandığı rotalar, kaldığı yerler, kullandığı araçlar ve militanların taktiklerine dair bilgiler yer alıyor. Haberde, Avrupa başkentlerinde düzenlenen Mossad operasyonlarının bu istihbarat ağı sayesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. 

Ayrıca bilgilerin çoğunun parlamentonun ya da siyasetçilerin haberi olmadan paylaşıldığına işaret ediliyor. 

İsviçre'deki arşivlerde şifreli yazışmaları bulan akademisyen Guttmann, şunları söylüyor: 

İsrail'in suikast operasyonlarının, Avrupalı istihbarat servislerinden gönderilen taktiksel bilgiler olmadan hayata geçirilebileceğini sanmıyorum. Bunun kritik bir rolü var. Mossad için de bu zımni desteğe sahip olduklarını bilmek çok önemliydi.

Akademisyen, Batılı ülkelerle İsrail arasındaki istihbarat paylaşımının, Gazze savaşıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdiğini de söylüyor:

Çeşitli devletlere ait servisler arasında istihbarat paylaşımı sözkonusu olduğunda denetim çok zordur. Bugün bile hakkında hiçbir şey bilmediğimiz pek çok bilgi paylaşılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel