Mumya üzerindeki taramalar ortaya çıkardı: Antik Mısır firavunu acımasızca infaz edilmiş

Firavun Seqenenre Tao II'nin mumyası ilk olarak 1880'lerde keşfedilmişti (Sahar Saleem)
Firavun Seqenenre Tao II'nin mumyası ilk olarak 1880'lerde keşfedilmişti (Sahar Saleem)
TT

Mumya üzerindeki taramalar ortaya çıkardı: Antik Mısır firavunu acımasızca infaz edilmiş

Firavun Seqenenre Tao II'nin mumyası ilk olarak 1880'lerde keşfedilmişti (Sahar Saleem)
Firavun Seqenenre Tao II'nin mumyası ilk olarak 1880'lerde keşfedilmişti (Sahar Saleem)

Bilim insanları MÖ. 16. yüzyılda Mısır'da hüküm süren Firavun Seqenenre Tao II'nin ölümünün gizemlerini nihayet aydınlattı. Ünlü firavunun savaşta acımasızca infaz edildiği ortaya çıktı.
Frontiers in Medicine isimli hakemli dergide yayımlanan yeni araştırmada firavunun mumyası bilgisayarlı tomografi (BT) aracılığıyla incelendi.
BT taramaları, firavunun alnında yaklaşık 7 cm'lik bir yara, kafatasında derin bir bıçak yarası ve sağ gözü üzerinde de yaklaşık üç cm'lik bir kesik de dahil olmak üzere bir dizi ölümcül kafa yaralanmasını ortaya çıkardı.
Mumya üzerinde savunma sırasında meydana gelebilecek herhangi bir yara bulamayan bilim insanları, rakip Hyksos hanedanından savaşçıların hükümdarı infaz etmeden önce yakalayıp bağladıkları sonucuna vardı.
Araştırmanın başyazarı ve Kahire Üniversitesi'nden radyolog Sahar Saleem, "Bulgular firavunun askerlerinin Mısır'ı kurtarmak için hayatını riske attığını ve gerçekten cephede bulunduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Her şey su aygırlarının gürültüsüyle başladı
Seqenenre Tao II, MÖ. 1558 ve 1553 arasında Mısır'ın Hiksos kavmi tarafından işgali sırasında Güney Mısır'a hükmediyordu.
Tarihi kayıtlara göre Hiksosların kralı, Thebes'te bir havuzda bulunan su aygırlarının gürültüsü yüzünden uyuyamadığını söylediği ve havuzun yok edilmesini talep ettiği bir ihtarnameyi firavuna gönderdi. Seqenenre ise bu ihtarı "ağır bir hakaret" olarak gördü.
Arkeologlar bundan sonra tam olarak ne olduğundan emin değil ama Seqenenre'nin olaydan sonra danışmanlarını topladığı ve sonunda ölümüne yol açan kanlı savaşı başlattığı düşünülüyor.

Firavun acımasızca öldürüldü
Araştırmaya göre Seqenenre'yi esir alan kişiler onu infaz etmeden önce muhtemelen ellerini arkasından bağlayarak savunmasız bıraktı. Araştırmacılar, firavunun ellerinin hala kenetlenmiş biçimde olduğunu ifade etti.
Firavunun elleri bağlandıktan sonra birden fazla kişinin saldırısına uğradığı ve hançer, iki ucu keskin savaş baltası ve mızrak gibi aletlerle birçok darbe aldığı belirtildi.
Uzmanlar, firavunun başında ve yüzündeki ciddi yaralardan herhangi birinin ölüme neden olabileceğini, kan kaybına ve kafa içi travmaya yol açabileceğini aktardı.
Seqenenre'nin alnındaki yaranın konumunu değerlendiren araştırmacılar, o yarayı açan saldırganın yüksek bir pozisyonda olduğunu tahmin ediyor. Buna göre söz konusu saldırgan ata biniyor olabilir veya firavun diz çökmüş olabilir.
Firavunun birden fazla kişinin saldırısına uğradığını düşünen Saleem, "Esirin bağlandığı normal bir infazda tek bir infazcının farklı aletlerle farklı pozisyonlardan vurması normal olmaz" dedi ve ekledi:
Seqenenre'nin ölümü daha ziyade bir infaz merasimiydi.
 
Independent Türkçe, Smitsonian Mag



Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)
TT

Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)

Andrew Griffin 

Bilim insanları, Dünya'daki yaşamın tohumlarının uzaydan gelmiş ve evrenin geri kalanına yayılmış olabileceğini söylüyor.

Büyük bir atılıma imza atan araştırmacılar, bir "protostar"ın (önyıldız) etrafındaki diskte karmaşık organik moleküller buldu. Bu moleküller, yaşamın yapıtaşlarının öncüleri olarak görülüyor. Sonrasında bunlar şekerler ve aminoasitler haline gelip birleşerek bizi çevreleyen karmaşık flora ve faunaya dönüşüyor.

Araştırmacılar daha önce başka yerlerde de bu tür karmaşık organik moleküller bulmuştu. Ancak yeni bulgular gizemli bir eksik bağlantıyı tamamlıyor ki bu da yaşamın bilinenden daha bereketli olduğunu öne sürebilir.

Soğuk protostar, bir toz ve gaz diskiyle çevrili genç bir yıldız haline gelirken yoğun radyasyon ve gazın dışarı fırlamasını içeren şiddetli bir süreç yaşanır. Araştırmacılar, bu sürecin yoğun doğasının bir yıldızın etrafında bulunan kimyasal bileşikleri "sıfırlamasından" endişe ediyordu zira bu da bu bileşiklerin aynı zamanda gezegenleri oluşturan disklerde oluşmaları gerektiği anlamına gelir.

Ancak yeni bulgular, karmaşık moleküllerin bu süreç boyunca etrafta kalabileceğini, yani sonrasında oluşacak disklere miras bırakılabileceğini gösteriyor.

Bulgular, The Astrophysical Journal Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan "V883 Ori'nin ön gezegen diskinde derin Kompleks Organik Molekül arayışı" başlıklı yeni bir makalede bildirildi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space