AB'den Rusya'ya “Navalny” yaptırımı

Reuters
Reuters
TT

AB'den Rusya'ya “Navalny” yaptırımı

Reuters
Reuters

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin tutuklanması nedeniyle Rusya'ya yaptırım uygulanmasının kararlaştırıldığını açıkladı.
Avrupa Birliği'nin (AB) 27 Dışişleri Bakanı, Belçika'nın başkenti Brüksel'de yılın ilk yüz yüze toplantısını gerçekleştirdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantının sonunda düzenlediği basın toplantısında, AB Dışişleri Bakanlarının Rus muhalif lider Alexei Navalny'nin tutuklanması nedeniyle Rusya'ya yaptırım uygulanmasını kararlaştırdığını açıkladı. Rusya'nın otoriter bir hal aldığını ve AB'den uzaklaştığını savunan Borrell, “Navalny'in durumuyla ilgili olarak kendisinin tutuklanmasından ve cezalandırılmasından sorumlu kişiler dahil olmak üzere Rusya'ya karşı kısıtlayıcı tedbir uygulamak konusunda siyasi karar aldık” dedi.
Yaptırımların hazırlanması için bugün itibarıyla sürecin başladığını kaydeden Borrell, somut tekliflerin yapıldığını, tedbirlerin bir hafta içinde hazır olmasını beklediğini belirtti. Bakanların Borrell'den hedef alınacak kişilerin isimlerinin listesini tamamlamasını istediği ancak hiçbir oligarkın listeye dahil edilmediği bildirildi.
Hafta başında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Navalny'nin hayati risk taşıdığını savunarak serbest bırakılmasını talep etti ancak Rusya kararı reddetti.
Navalny'nin tutuklanması Rusya genelinde protestoları ateşlemiş, ülkenin çeşitli şehirlerinde izinsiz yapılan gösterilerde yüzlerce kişi gözaltına alınmıştı. Katılımcılar ve organizatörler olduğu iddia edilenler hakkında yaklaşık 90 tane ceza soruşturması açıldı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP