Körfez İşbirliği Konseyi, İran'la yapılacak herhangi bir ‘nükleer’ diyaloğa katılmak istiyor

Körfez İşbirliği Konseyi, İran'la yapılacak herhangi bir ‘nükleer’ diyaloğa katılmak istiyor
TT

Körfez İşbirliği Konseyi, İran'la yapılacak herhangi bir ‘nükleer’ diyaloğa katılmak istiyor

Körfez İşbirliği Konseyi, İran'la yapılacak herhangi bir ‘nükleer’ diyaloğa katılmak istiyor

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Nayif el-Hacraf, Riyad’a yeni atanan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri büyükelçileriyle bugün yaptığı görüşmede, KİK’in bölgenin güvenliğiyle ilgili her türlü diyaloğa katılması talebinde bulundu.
Hacraf, KİK’in İran nükleer dosyasıyla ilgili herhangi bir müzakereye katılmasının gerekliliğini vurguladı. KİK’in güvenlik ve istikrarın bölgedeki kalkınma çabalarını güçlendireceğine olan inancını dile getiren Hacraf, İran'ı ülkelerin içişlerine müdahale etme davranışından vazgeçmeye ve terörist grupları destekleyerek güvenlik ve istikrarı bozmaya son vermeye çağırdı.
KİK Genel Sekreteri, toplantıda konsey çalışmalarının güvenlik, barış, uluslararası hukuka saygı ve Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşması’na dayandığını ifade ederek, ülkelerin içişlerine karışmanın kabul edilemeyeceği ve aşırılık, terörizm ve şiddetin reddedildiğinin altını çizdi.
Ayrıca, kalkınma çabalarını desteklemek için KİK’in uluslararası toplumla katkılarını ve ihtiyaç sahibi ülkelere destek ve yardım sağlamaya olumlu katkısını vurguladı.
Hacraf, Körfez-Avrupa ilişkilerini bir güven ve karşılıklı saygı ilişkisi olarak niteledi. KİK’in bu ilişkiyi her iki tarafın ortak çıkarlarına hizmet etmek ve her alanda ilerletmek için geliştirmeye ve güçlendirmeye gösterdiği ilgi ve arzusunu dile getirdi.

Hacraf, KİK’in yeni bir dönem oluşturduğuna dikkat çekti
KİK, geçtiğimiz yıl 5 Ocak’ta Suudi Arabistan’ın el-Ula kentinde Sultan Kabus ve Şeyh Sabah zirvesinin sonuçlarına değinen Hacraf, konsey çalışmaları için yeni bir dönem oluşturduğuna dikkat çekti.
Hacraf, Yemen'deki duruma da değinerek; KİK’in Yemen'de güvenlik ve istikrarı destekleme ve Körfez girişimi yoluyla meşru hükümeti destekleme çabalarını, ulusal diyaloğun çıktılarını ve Güvenlik Konseyi'nin 2216 sayılı kararını ele aldı. Avrupa Birliği'ne ve uluslararası topluma, terörist Husi grubuna barış sürecine katılmaları, Marib'e yönelik saldırıyı durdurmaları, sivilleri hedef almaları ve Suudi Arabistan'a yapılan füze saldırılarını ve yürüyüşleri durdurmaları için baskı yapma çağrısında bulundu.
Ayrıca, önümüzdeki 1 Mart'ta varsayımsal olarak gerçekleştirilecek olan insani kriz için mali taahhütler üzerine üst düzey konferansın düzenlenmesini takdir ederek, Yemen halkının insani ihtiyaçlarını güvence altına almak için uluslararası çabaları seferber etmenin önemini vurguladı. Hacraf, serbest ticaret müzakerelerinin yeniden başlaması yoluyla KİK’in Avrupa Birliği ile ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme konusundaki istekliliğini yineledi. KİK devletlerinin, ortak çıkarları elde etmek için müzakere yolunu zorlama ve bilimsel, sağlık, kültürel ve sosyal iletişim alanlarının geri kalanında iki taraf arasındaki işbirliğini geliştirme konusundaki istekliliğinin altını çizdi.
KİK Genel Sekreteri, güvenlik ve istikrara hizmet etmek için Konsey ile Avrupa Birliği arasındaki seçkin ilişkileri destekleyerek koordinasyon ve işbirliğini sürdürmenin önemini vurguladı.



BAE, Kızıldeniz'de hedef alınan İngiliz gemisinin mürettebatını kurtardı

BAE bayrağı (WAM)
BAE bayrağı (WAM)
TT

BAE, Kızıldeniz'de hedef alınan İngiliz gemisinin mürettebatını kurtardı

BAE bayrağı (WAM)
BAE bayrağı (WAM)

BAE, Abu Dabi Limanları Grubu'na ait " Safeen Prism" adlı geminin, Kızıldeniz'de hedef alınması, gövdesinin hasar görmesi ve mürettebatının zorlu deniz koşullarında gemiyi terk etmek zorunda kalması üzerine İngiliz bayraklı ticaret gemisi "Magic Seas"ten gelen yardım çağrısına derhal yanıt verdiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, BAE'nin müdahalesinin, İngiliz Deniz Taşımacılığı Otoritesi ve ilgili uluslararası kuruluşlar da dâhil olmak üzere yetkili denizcilik makamlarıyla koordinasyon içinde ve en yüksek güvenlik ve acil durum müdahale standartlarına uygun olarak, mürettebat ve güvenlik personeli de dâhil olmak üzere 22 mürettebatın tamamının kurtarılmasıyla sonuçlandığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın BAE Haber Ajansından (WAM) aktardığına göre bu hızlı adım, ülkenin uluslararası seyrüsefer güvenliği ve emniyetini destekleme kararlılığını ve stratejik su yollarında artan zorluklar karşısında ülkelerle insani dayanışmasını yansıtıyor.