Nefes kesen yaşam mücadelesi: Orkalar kambur balinaya savaş açtı

Nefes kesen yaşam mücadelesi: Orkalar kambur balinaya savaş açtı
TT

Nefes kesen yaşam mücadelesi: Orkalar kambur balinaya savaş açtı

Nefes kesen yaşam mücadelesi: Orkalar kambur balinaya savaş açtı

Avustralya'daki balina gözlemcileri, geçen hafta nadir görülen bir manzaraya tanık oldu: İki katil balina sürüsü, sağlıklı, genç bir kambur balinaya saldırdı.
Livescience'ın aktardığına göre 2 ila 3 yaşlarındaki erkek balina sırt yüzgecini kaybetmesine rağmen saldırıdan kurtulmayı başardı.
17 Şubat'taki saldırı sırasında orada bulunan Avustralya Balina İzleme (Whale Watch Western Australia) kurumunun sahibi Gemma Sharp, "Önemli bir şeye tanık olduğumuzu biliyorduk" dedi ve ekledi:
"Katil balinalar tam saldırı modundaydı ve kambur balina kendini korumaya çalışıyordu."
Balina gözlemcileri, yüzeye sıçrayan 15 katil balinayı gördüğünde tekneyle Batı Avustralya'daki Bremer Körfezi'ne açılmıştı.
Kısa bir süre sonra yırtıcıların, Latince ismi Megaptera novaeangliae olan bir kambur balinayı kovaladığı anlaşıldı. 
Gözlemciler nefes kesen kovalamacayı izlerken, orka diye de bilinen katil balinalar, kambur balinayı ters çevirip boğmak için hayvanın sırt yüzgecini yakalamaya çalışıyordu.
Sharp, döndürüp boğma taktiğinin balina yavrularında işe yaradığını söyledi. Ama gözlemciye göre bu genç erkek, orkaların alıkoyamayacağı kadar güçlü ve iriydi.
Kambur balina gözlemcilerin bulunduğu teknenin altına girerek siper alınca orkalar daireler çizerek çıkmasını beklemeye başladı. Bu durum bölgeye 50 pilot balinadan ve bir grup boğa köpek balığından oluşan sürüleri de çekti. Sonunda orka sürülerinden biri pes etti ve ayrıldı.
Altı orkadan oluşan diğer sürü, kambur balina ortaya çıkana kadar tekneden 300 metre uzakta bekledi. Balinanın çıkmasıyla gözlemcilerin El Notcho adını verdiği 9 kiloluk en büyük orka, saldırıya geçti ve hayvana vurarak çenesini kırmaya çalıştı ama başarılı olamadı.
O başarısız hamlenin ardından orkalar pes etti ve kambur balina sahile doğru hızla ilerledi. Balina izleme ekibi, Bermer Körfezi'ndeki saldırıyı videoya kaydetti.
Gözlemciler sayesinde bu tür bir saldırı, kamera kayıtlarıyla ilk kez belgelenmiş oldu. Sharp, kambur balinanın aldığı yaraları şöyle açıkladı:
"Sırt yüzgecini aldılar. Ama kuyruğu ve göğüs yüzgeci iyi durumda, önemli olan da bu. Kan kaybetseydi bu çok endişe verici olurdu. Ama hiç kan yoktu."
 
Independent Türkçe, Livescience
 



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe