Pandemide buzdolabı kapağını defalarca açanlar! Yalnız değilsiniz… Online diyetlere talep artışı yüzde 100'ü geçti

Pandemide buzdolabı kapağını defalarca açanlar! Yalnız değilsiniz… Online diyetlere talep artışı yüzde 100'ü geçti
TT

Pandemide buzdolabı kapağını defalarca açanlar! Yalnız değilsiniz… Online diyetlere talep artışı yüzde 100'ü geçti

Pandemide buzdolabı kapağını defalarca açanlar! Yalnız değilsiniz… Online diyetlere talep artışı yüzde 100'ü geçti

ABD'nin Louisiana eyaletinde yer alan Pennington Biyomedikal Araştırma Merkezi'nin 50 ülkede 8 bin yetişkin üzerinde yaptığı araştırmaya göre pandemi ve karantinalar süresince sağlıklı beslenmekten uzaklaşmak hemen her coğrafyada görülen bir sorun oldu. 
Yani tok olmamıza rağmen bir şeyler yemek isterken, 10 dakika önce kapısını açtığımız buzdolabının kendi kendine sufle yapmasını ümit ederken, pandemi stresini yemeklerden çıkarırken yalnız değiliz. 
Ankete katılan kişilerin yüzde 27'si kilo aldığını söylerken, her 100 kişiden 17'si ise kilo kaybettiğini dile getirdi. 
Ankete göre pandemi boyunca uyku düzeni bozulanların oranı yüzde 44.
Endişe kontrolü yaşamakta zorlananlar ise yüzde 20 olarak ölçüldü.

"Eve depolanan hazır gıdalar, besin değil" 
Independent Türkçe'ye konuşan Diyetisyen Emre Uzun'a göre pandemi boyunca en fazla artan şikayet de duygusal yeme bozukluğu. 
Evde kalan, canı sıkılan, psikolojik olarak kendini kötü hisseden, strese giren, yoksulluk duygusuna giren, korkan kişilerini kendini yemeğe verdiğini söyleyen Uzun, marketlerin erken kapanıyor olmasının da kişiyi depolamaya yönelttiğini belirtti.  
"Evde depolanan hazır gıdalara besin denmez" diyen Emre Uzun, "Besin, bizim için fayda sağlayan, içinde vitamin ve mineraller barındıran gıdalardır. İngilizcede "Junk Food" dediğimiz atıştırmalıkları da besin olarak değerlendirmek de doğru değil. Ancak evin içindeki stres arttıkça bunları tüketim arttı. Fizikselden ziyade duygusal yeme bozukluklarıyla karşı karşıya kalmaya başladık" ifadelerini kullandı. 
Kişilerin hobi edinmesinin, gerekiyorsa bir psikologla görüşmesinin, açık havada yürüyüşlerin önemli olduğunu söyleyen Uzun, evlere alınan kalorili ürünlerin de kişinin sinirli ya da kötü anında ilk tüketilen gıda olduğunu hatırlattı. 

"Eskiden yüzde 70 oranında olan birebir görüşmeler, yüzde 20'ye kadar geriledi" 
Pandemide evden çıkamayan ancak daha fazla kilo alımının da önüne geçmek isteyen kişilerin başvurduğu ilk adres ise online diyetisyenlik hizmetleri. 
Özellikle pandeminin ilk aylarında oluşan "yokluk psikolojisi" ile insanların ekmek, makarna, pirinç, bulgur gibi bozulmayan ve kalorisi yüksek gıdaları depolamaya başladığını söyleyen Uzun'a göre bu dönemde online diyet taleplerinde de bir patlama oldu: 
"Pandemiden önce benim online seanslarım yüzde 30, yüz yüze seanlarım yüzde 70 civarındaydı. Pandemiyle birlikte bu tam tersine döndü. Hatta birebir görüşmeler yüzde 20'ye kadar indi. 
Çok az insan evden çıkma konusunda rahattı. Birebir görüşmeleri haftada bir gün ile sınırlı tutuyordum. 
Mart, nisan, mayıs aylarında böyle devam etti. Haziranda sokağa çıkma yasaklarının kalkmasıyla birlikte insanlar tatile gidince bizim işlerimiz bir miktar düştü. 
Hem insanlar evde durmaktan sıkılmıştı hem de tatilde oldukları için diyete devam etmediler. Hükümetin başlattığı tatil için kredi verilmesi kampanyası da etkili oldu. 
Online diyetler de bir tık azaldı ama devam etti. Sonrasında ise birebir görüşmeler yeniden artmaya başladı. Gelinen noktada yüz yüze görüşmeler yüzde 60- yüzde 70 oranında. Online yüzde 30-40. Evde kalan sayısı çok çok azaldı. 
İstanbul'da olup online danışanım iki elin parmaklarını geçmeyecek vaziyette. Şehir dışından ve yurt dışından online diyetlerimiz ise devam ediyor."
"Orta sınıfın giderek kaybolduğu sistemde biz de o sınıftaki müşterilerimizi kaybediyoruz" 
Pandemiyle birlikte online diyet taleplerinin yüzde 100'e yakın arttığını söyleyen Diyetisyen Emre Uzun'a göre diyetisyenlik, her zaman halkın refah seviyesine göre değişim gösteren bir sektör oldu. 
"Kişinin refah seviyesi yüksek olmalı ki kendine ve sağlığına dikkat etsin" diyen Uzun, ekonomik sıkıntısı yüksek olanın "ben kendi başıma yaparım" düşüncesinde olduğunu söylüyor ve ekliyor: 
"Zenginin daha çok zenginleştiği, yoksulun daha fazla yoksullaştığı ve orta sınıfın kaybolduğu bir sistem var. Makas giderek açılıyor. Üst tabaka çok etkilenmedi ama biz orta seviyedeki müşterilerimizi kaybediyoruz. Kendine dikkat etmek isteyen beyaz yakalıları kaybediyoruz."
 
Dövizin yükselmesiyle online ve yüz yüze diyetisyenlik ücretleri eşitlendi 
Haftalık seanslarda danışanlarıyla ayda dört kez görüşen Emre Uzun'un aktardığına göre pandemi öncesi online ve yüz yüze görüşmelerde fiyat farklılığı oluşuyordu. 
Ancak pandemiyle birlikte hem fiyat artırımına hem de fiyat eşitlemesine gidilmek zorunda kalındı. Zira, dövizin yükselmesi, ofisin kira masrafının devam etmesi gibi nedenlerle hem online hem de birebir diyetisyenlik hizmeti 1500 liraya kadar çıktı. 
Kendisinin genel diyetisyen ücretleri ortalamasını yansıtmadığını kabul eden Uzun, online diyetlerde yağ-kas ölçümünün nasıl yapıldığını sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi: 
"Online diyetisyenlik hizmetlerinde yağ-kas ölçümü için kişiler dilerse bu ölçümleri yapan tartıları alabilir. Ya da bir eczane ya da spor salonunda bu ölçümü yapabiliri. Ancak online olunca yağ-kas ölçümü çok güvenilir olmuyor. Hele ki ucuz tartıların yağ ölçümüne hiç güven olmuyor. O nedenle biz kilo kaybını takip ediyoruz. Benim uyguladığım diyetler, kişiye özgü ve sağlıklı diyetler olduğu için çoğunlukla yağdan kaybettiren cinsten. Basen, bel gibi yerler mezura ile ölçüldüğünde ya da kan tahlillerinde de bu kendini gösteriyor zaten."

"Son üç ayda, marttaki psikolojiye geri dönüldü"
Diyetisyen Seçil Kenar da online diyetisyenliği, sokağa çıkma yasaklarının başladığı ilk günden bu yana devam ettiren beslenme uzmanlarından. 
Ofisinin de bir süre kapalı kaldığı o günlerdeki belirsizliğin medyadaki felaket senaryolarıyla daha da tetiklendiğini, insanların korkarak daha çok evde kaldığını hatırlatan Kenar, "Mart, nisan, mayıs aylarında herkes inanılmaz kilo aldı. Psikolojik yemeler çok başladı" diye konuştu. 
Kenar'ın aktardığına göre normalleşme sürecinin başladığı hazirandan ekime kadarki süreçte insanların psikolojisi biraz olsun toparlayınca danışan sayısı da arttı. 
Son üç ayda ise vakaların artmasıyla korkunun yeniden mart dönemine benzemeye başladığını söyleyen Seçil Kenar, "Son üç aydır insanlarda çok ciddi bunalım var. Umutsuzluk, sıkılmışlık… Dışarı çıkamamanın ve sosyalleşememenin verdiği yeme bozukluklarını görüyoruz. Psikolojik yeme bozuklukları çok arttı. Elbette danışanlar devam ediyor diyetisyene ancak diyete devam etme direnci çok düştü" dedi ve ekledi: 
"İnsanlar üç aşağı beş yukarı gün içerisinde idare edebiliyorlar. Çocuklarıyla ilgileniyorlar, ofise gidenler var… Ancak burada problem hafta sonları ve akşamları. Sürekli oturuyoruz, sürekli bir şeyler izliyoruz, sürekli hareketsiziz. İnsanlarda ciddi kas kayıpları ve aşırı yağlanma problemleri var. Gece atıştırmaları çok arttı." 

Kötü psikolojiyle mücadele için: Sağlıklı tarifler, hobi edinme, diyet yapan grupları 
Seçil Kenar'ın da bu soruna farklı çözümleri var. 
Bunlardan biri pandemiyle birlikte mutfakta daha fazla zaman geçirenlere sağlıklı yemek tarifi önerileri. 
Canı börek çekene, yufkasız kabak böreği, paket paket çikolata almak isteyen hurmalı tatlı tarifleri, bu önerilerin arasında. 
Danışanlarına pandemi sürecinin geçici olduğunu ve yemek yerine konulabilecek bir terapi sistemi bulunması gerektiğini her seferin hatırlatan Seçil Kenar, insanları farklı hobilere de yönlendirdiğini söylüyor. 
Online yoga, pilates, zumba gibi dersler evdeki stresi azaltırken, birbiriyle bağlantılı birkaç danışanın kurduğu Whatsapp grupları da grubun üyelerinin motive olması için önemli bir araç haline geliyor. 

"Yüzde 70 kapasiteyle çalışıyordum, yüzde 110'a çıktı" 
Seçil Kenar ise en "ben online sistemde yapamam" diyen danışan bile çevirimiçi hizmet almaya başladıklarını aktardı. 
Beş günün 2 buçuk gününde online, kalan yarısında da yüz yüze danışmanlık hizmeti veren Kenar, 2-3 yıl içerisinde de sektörün tamamen online olacağını öngördü. 
Emre Uzun gibi online diyetisyenlikte danışanlarının kas-yağ ölçümünü hassas tartılar, mezura, spor salonu ya da eczanelerde ölçüm ile yürüten Seçil Kenar, 2019'da yüzde 70, şimdi ise yüzde 110 kapasite ile çalıştığını belirtiyor. 
"Online diyeti 100 liraya yapan da var 500 liraya yapan da" diyen Kenar şöyle konuştu: 
"Online diyetlerin maliyeti daha düşük çünkü çoğu diyetisyen ofisini kapattı. Benim ofisin maliyeti ayda 10 bin lira. Giderlerle 12 bin lirayı buluyor. Benim giderim azalmadı. Alet kullanılmıyor, geç kalma problemi yok.. Her şey tıkır tıkır işliyor online'da. En az 100-150 TL kadar düşük seans başı." 
"Gelecekte beslenme problemleriyle ilgili bizi ne gibi hastalıklar bekliyor?" sorusuna Seçik Kenar, şu yanıtı verdi:
"Hareketsizlik çok ciddi problem. Hareketsizliğimizin bize ağır bir bedeli olacak. Kaslarımızda çok ciddi problemler çıkmaya başladı. Kas, kemik, sırt, eklem problemleri olacak. 
Hareket etmek her yerden kesildi. Spor salonuna gidilemediği gibi insanlar arkadaşının yanına bile gidemiyor. 
Bu tür hastalıklar çok öne geçecek. "

Online hizmet de Youtube kanalı da pandemide başladı
Özel bir tıp merkezinde diyetisyen olarak görev yapan Melek Sona ise mart ayında salgının başlaması ve yüz yüze randevuların birer birer iptal edilmesiyle öncelikle ücretsiz izne çıkmak durumunda kaldı. 
Ancak karamsarlığa düşmeyen Sona için pandemi bir nevi "fırsat" oldu. Çünkü kendisinin anlatımıyla çok istediği ama bir türlü cesaret edemediği online diyetisyenliğe nisan ayında başladı.
Mayıs ve haziran aylarını, danışanlarıyla internet ortamında görüşerek geçiren Sona, haziranda ise işine tekrar geri döndü. 
Sona için pandemiyle gelen bir yenilik daha vardı: YouTube kanalı 
"Hızlı yaşam bizi içine hapsetmişken odaklanamadığım YouTube işine sonunda girişmiştim" diyen Melek Sona bu durumdan hayli memnun. 
Zira Sona, hiç tanımadığı evlere girip hiç tanımadığı insanlara dokunabilmenin kendisini çok motive ettiğini söylüyor: Beni YouTube'dan görerek online diyete başlamak isteyen birçok kişi ile tanıştım. Bu benim yaptığım işin doğru kişilere ulaştığını gösteriyor. Çok minnettarım.
Sona'nın açıklamasına göre online diyetisyen görüşmelerine başlamak ilk başlarda, kendisi kadar danışanları için de bir belirsizlik taşıyordu. 
"Online diyet nedir? Ben bile tanımını doğru düzgün yapamazken insanların online diyete sıcak bakması beklenilemezdi ama bir ihtiyaçtan doğduğu için artık sıkça tercih edilen bir alan haline geldi" diyen Sona için artık online seansların yüz yüze seanslardan hiçbir farkı yok. 

Online diyetin avantajları
Hatta online diyetin evden çıkmamak, hastaneye gitmemek, trafiğe takılmamak, arabayı park etmekle uğraşmamak gibi avantajları olduğunu söylen Sona, kilo takiplerini ise evdeki tartıla ve mezura ile yapıyor. 
Bel ve kalçanın mezura ile ölçümlenmesiyle kilonun yağdan gidip gitmediğini anladıklarını söyleyen Sona'nın anlattığına göre çalıştığı tıp merkezinde seans ücretleri de uygun: 
"Yüz yüze hizmet alan danışanlarıma genellikle iki haftada bir gelmelerini öneriyorum. Ancak online da danışanlarımla sürekli iletişim halindeyiz. O yüzden online seanslarımın ücreti, yüz yüze seanslarıma göre biraz daha fazla diyebilirim. Online diyet yapan danışanlarımı bir miktar daha avantajlı görüyorum. Çünkü kendileri ile hemen her gün birebir iletişimdeyim. Sağlıklı beslenmeyi ilk ağızdan kişisel olarak göstermeye çalışıyorum." 
Görüştüğümüz diğer diyetisyenler gibi Melek Sona da pandemi sürecinde en sık rastlanan problemin duygusal yeme bozukluğu olduğunu söylüyor. 
Sona, "Çoğu kişi duygularını kontrol edemediği için bunu yemek yeme ile kapatmaya çalışıyor. Yemekten aldığı haz ile duygusal açıklarını kapatmak istiyor. Bu da doğru orantılı olarak kilo artışına sebep oluyor" değerlendirmesini yaptı. 
Pandemi psikolojisi ile mücadele etmenin bazı kişiler için daha zor olabileceğinin altını çizen Sona, başından beri koronavirüsle mücadele için sıraladığı tavsiyeleri, Independent Türkçe için yineliyor: 
"- Sağlıklı beslenelim, 
- Yeteri kadar uykumuzu alalım, 
- Bol su içelim,
- Hareketimizi artıralım.
Bunların sonucunda bağışıklığımızın kuvvetlenmesi kaçınılmaz.  Böyle bir durumda da koronavirüs bizden korkmalı, biz ondan değil."

Independent Türkçe

 



Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
TT

Meşhur gençlik dizisine 30 yıl sonra eleştiri: O hikaye artık kabul edilemez

Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)
Dawson's Creek'teki Audrey Liddell karakterine hayat vererek şöhrete uzanan Amerikalı aktris Busy Philipps (sağda), Freaks and Geeks ve ER gibi dizilerdeki rolleriyle de tanınıyor (The WB)

Efsanevi gençlik dizisi Dawson's Creek'in yayımlanmasının üzerinden neredeyse 30 yıl geçti. Ancak dizinin oyuncularından Busy Philipps, geçmişe dönüp baktığında bazı hikayelerin "bugünün bakış açısından hiç de iyi görünmediğini" itiraf etti.

Philipps, 2001'de 5. sezonda diziye Joshua Jackson'ın canlandırdığı Pacey'nin sevgilisi Audrey olarak katılmıştı. Fakat geçen ay New York'taki Richard Rodgers Tiyatrosu'nda F Cancer Vakfı yararına düzenlenen canlı senaryo okumasında farklı bir karakteri canlandırdı. Etkinlik, başrol oyuncularından James Van Der Beek'in üçüncü evre kolorektal kanser teşhisinin ardından organize edilmişti.

46 yaşındaki oyuncu, köklü Amerikan dergisi People'a verdiği röportajda şunları söyledi:

Pilot bölümde Pacey ve Audrey zaten birlikte değillerdi. O dönemde Pacey, öğretmeniyle son derece uygunsuz bir yakınlık yaşayacaktı, ki bu inanılmaz. Bu da kültürel olarak ne kadar değiştiğimizin ve bunun ne kadar iyi bir şey olduğunun kanıtı.

Philipps, okuma etkinliğinde 1998'de yayımlanan pilot bölümde Leann Hunley'nin canlandırdığı İngilizce öğretmeni Tamara Jacobs karakterine hayat verdi. Dizide 36 yaşındaki öğretmen, 15 yaşındaki öğrencisi Pacey'yle sınırları aşan bir ilişki içinde gösterilmişti.

Oyuncu, canlandırdığı Audrey karakterinin Dawson's Creek'in yaratıcısı Kevin Williamson tarafından yazılmadığını da açıkladı:

Audrey karakterini Kevin Williamson yazmadı. Dizi üniversiteye geçtiğinde artık projede değildi ve benim karakterim o dönemde eklendi.

Philipps, ardından esprili bir dille şunu ekledi:

Okuma bittikten sonra Kevin'a, 'Demek ki Dawson's Creek'te bana da bir rol yazmışsın, sadece bunu oynayabilmem için 20 yıl beklemem gerektiğini bilmiyordun' dedim.

James Van Der Beek mide rahatsızlığı nedeniyle etkinliğe son anda katılamasa da canlı okuma, oyuncu kadrosunun büyük bölümünü yeniden bir araya getirmişti.

22 Eylül'de gerçekleşen etkinlikte Philipps'e Joshua Jackson, Michelle Williams, Katie Holmes, Mary Beth Peil, John Wesley Shipp, Mary-Margaret Humes, Nina Repeta, Kerr Smith ve Meredith Monroe eşlik etmişti.

Independent Türkçe, Deadline, People


İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
TT

İkonik serinin Netflix'teki animasyon halkası 4. sezonuyla veda ediyor

İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)
İlk sezonu Mayıs 2024'te ekranlara gelen J​​urassic World: Kaos Teorisi, eleştirileri derleyen Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanına sahip (Netflix)

J​​urassic World: Kaos Teorisi (Jurassic World: Chaos Theory) final sezonuyla veda ediyor.

Jurassic World evreninde geçen animasyon, son sezonuyla Netflix'te izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. DreamWorks Animation ve Netflix, yapımın 4. ve final sezonuna ait fragmanı New York Comic Con kapsamında yayımladı.

Dizi, Kretese Kampı'ndaki olaylardan 6 yıl sonrasını konu alıyor. Dinozorlarla dolu bir dünyada hayatta kalmaya çalışan "Nublar Altılısı" yeniden bir araya geliyor. Ancak ekip bu kez hem insanlardan hem de dinozorlardan gelen yeni tehditlerle karşı karşıya kalıyor.

Yeni sezonda kahramanlar, volkan felaketinden kurtulan dinozorların yaşadığı Biosyn Vadisi'nde hayatta kalma mücadelesi veriyor. 

Fragmanda, serinin simge dinozorları Tyrannosaurus ve Velociraptor'un geri döndüğü görülüyor. Dizinin maskotu haline gelen küçük Ankylosaurus Smoothie ise bu sezon da izleyicinin favorisi olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Kaos Teorisi, Nublar Altılısı'nın arkadaşlık bağlarını, travmalarını ve artık insanların dinozorlarla bir arada yaşamak zorunda olduğu yeni dünyayı keşfetmesini anlatıyor. 

Dizinin seslendirme kadrosunda Paul-Mikél Williams (Darius), Sean Giambrone (Ben), Darren Barnet (Kenji), Raini Rodriguez (Sammy), Kausar Mohammed (Yaz) ve Kiersten Kelly (Brooklynn) yer alıyor.

Yapım, Scott Kreamer ve Aaron Hammersley'nin yönetici yapımcılığında; Jurassic Park efsanesinin yaratıcıları Steven Spielberg, Colin Trevorrow ve Frank Marshall'ın desteğiyle hayata geçirildi.

9 bölümden oluşacak final sezonu, 20 Kasım'da Netflix'te yayına girecek.

Independent Türkçe, Collider, Hollywood Reporter


Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
TT

Ünlü oyuncudan yeni Matrix açıklaması: Morpheus geri döner mi?

Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)
Emmy ödüllü Laurence Fishburne, kehanetteki seçilmiş kişiyi Matrix'te bulmak ve ona yardım etmek isteyen Nebuchadnezzar gemisinin kaptanı Morpheus'a hayat vermişti (Warner Bros. Pictures)

Geçen yıl Marslı'nın (The Martian) Oscar adayı senaristi Drew Goddard'ın, Lana ve Lily Wachowski'nin yerine yeni bir Matrix filmi yönetmek üzere seçildiğinin duyurulmasının ardından Laurence Fishburne, seriye yeniden dönüp dönmeyeceği konusunda temkinli konuştu.

New York Comic Con 2025'te düzenlenen Matrix buluşmasında sahneye çıkan Fishburne, "Bu tamamen ne kadar iyi olacağına bağlı" dedi: 

Eğer gerçekten harikaysa, evet. Mantıklıysa... Ama emin değilim, mantıklı mı olur bilmiyorum.

Fishburne, daha önce 2021 yapımı The Matrix Resurrections'da Morpheus rolünü yeniden canlandırmak istediğini ancak davet edilmediğini de anlattı.

"Onlara ben ulaştım" diyen oyuncu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ama olmadı. 'Çok teşekkür ederim' dedim. Lana da 'Ben de teşekkür ederim, düşüneceğim' dedi. Konu orada kapandı.

Happy Sad Confused podcast'inin sunucusu Josh Horowitz'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Fishburne ve Joe Pantoliano, 1999 yapımı filmin başarısını, seçilme süreçlerini ve Morpheus'la Cypher karakterlerinin 20 yıl sonraki kültürel etkisini değerlendirdi.

Fishburne, Matrix'in yeni kuşak sinemacılar üzerindeki etkisi sorulduğunda, yapımın modern sinema anlatısındaki yerini şöyle açıkladı:

64 yaşındaki aktör, "Matrix'ten sonra çekilen hiçbir bilimkurgu, aksiyon ya da fantastik film ondan etkilenmeden yapılmadı" ifadelerini kullanarak ekledi: 

Her yerde var. O kadar yaygın ki artık nereden geldiğini bile unutuyoruz. İnsanlar farkında değil ama Matrix olmasaydı, Marvel Sinematik Evreni de olmazdı. En azından bugünkü haliyle görünmezdi.

Independent Türkçe, Variety, ScreenRant