İtalya, görevdeyken Kongo’da öldürülen ilk büyükelçisine veda etti

İki araba, Roma'daki Santa Maria degli Angeli Kilisesi’ndeki cenazenin sonunda İtalyan büyükelçisi Luca Atanasio ve korumasının tabutunu taşıyor (EPA)
İki araba, Roma'daki Santa Maria degli Angeli Kilisesi’ndeki cenazenin sonunda İtalyan büyükelçisi Luca Atanasio ve korumasının tabutunu taşıyor (EPA)
TT

İtalya, görevdeyken Kongo’da öldürülen ilk büyükelçisine veda etti

İki araba, Roma'daki Santa Maria degli Angeli Kilisesi’ndeki cenazenin sonunda İtalyan büyükelçisi Luca Atanasio ve korumasının tabutunu taşıyor (EPA)
İki araba, Roma'daki Santa Maria degli Angeli Kilisesi’ndeki cenazenin sonunda İtalyan büyükelçisi Luca Atanasio ve korumasının tabutunu taşıyor (EPA)

İtalya, bugün Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde ‘Dünya Gıda Programı’na ait bir konvoya düzenlenen saldırıda korumasıyla birlikte öldürülen büyükelçisini son yolculuğuna uğurladı.
43 yaşındaki Büyükelçi Luca Atanasio, ülkenin doğusunda yer alan Ruanda sınırı yakınlarındaki North Kivu’da bir pusuda hedef alınan ‘Dünya Gıda Programı’ konvoyunun bir parçası olan aracında hayatını kaybetti. Aynı saldırıda koruması Vittorio Iacovac ve Kongolu Dünya Gıda Programı aracı sürücüsü Mustafa Milambo da yaşamını yitirdi.

İtalya’ya teslim edilen iki tabut, resmi cenaze töreni gerçekleştirmek üzere Roma’daki Santa Maria degli Angeli Kilisesi’ne götürüldü.
Koronavirüs (Kovid-19) salgını ile bağlantılı sosyal mesafe önlemleri nedeniyle, kilise önündeki iki tabutun yalnızca küçük bir kalabalığa teslim almasına izin verildi.

Kardinal cenaze töreninde yaptığı konuşmada, “Bugün iki ulustan üç ailenin acısını paylaşıyoruz. Acı hissediyoruz çünkü vaat edilen barış mevcut değildi. Çünkü adalet vaatlerine ihanet edildi. Luca, Vittorio ve Mustafa acıdan başka bir şey getirmeyen aptal ve vahşi şiddetin pençeleriyle bu dünyadan koparıldı” ifadelerini kullandı.
İtalyan Büyükelçi Atanasio, Afrika’ya yürekten bağlıydı. Görevdeyken öldürülen ilk İtalyan büyükelçisi oldu.

Avrupa Birliği'nin Demokratik Kongo Cumhuriyeti Büyükelçisi Jean-Marc Chatanier, resmi İtalyan televizyonu RAI’ ye verdiği demeçte büyükelçinin miting alanlarına gitmeyi sevdiğini söyledi. Onun da barışın yeniden inşasına katkıda bulunmak istedi.
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, dün yaptığı açıklamada Dünya Gıda Programı ve Birleşmiş Milletler'den, olanların koşullarını, kullanılan güvenlik düzenlemelerini gerekçelendiren nedenleri ve bu kararlardan kimin sorumlu olduğunu açıklığa kavuşturmak için bir soruşturma açmasını istedi. Di Maio, “Ayrıca mümkün olan en kısa sürede net ve kapsamlı yanıtlar beklediğimizi de açıkladık. Temsilciliğimizden, ziyaret programı ve heyeti korumak için alınan güvenlik önlemleri ile ilgili her yararlı unsur hakkında derinlemesine bir rapor bekliyoruz” dedi.
Kongolu ve İtalyan yetkililere göre, konvoy Rutshuru bölgesindeki Kiwanja hedefinden 3 kilometre uzakta, ellerinde 5 AK-47 tüfek ve bir pala taşıyan altı kişi tarafından saldırıya uğradı. 

Kuzey Kivu, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki en tehlikeli bölgelerden biridir ve Virunga Ulusal Koruma Alanı'nın sınırlarında yer alır. Ancak insani yardım kuruluşlarındaki yetkililer, konvoyun güzergahının koruma gerektirmediğini doğruladı.
Kongo cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, saldırganların ‘panik hali yaratmak amacıyla bir sürücüyü öldürdükten sonra, arabadaki yolcuları indirip Virunga Parkı'nın derinliklerine sürmeye zorlamadan önce uyarı ateşi açtıklarını’ bildirdi.
Bölgedeki yedek korumalar ve Kongolu askeri personel, saldırganların izini sürmek için operasyon başlattı.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.