Antik Roma kenti Pompeii'deki 2 bin yıllık fresk, lazer teknolojisiyle eski ihtişamına kavuştu

Pompeii, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor (Pompeii Arkeoloji Parkı)
Pompeii, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor (Pompeii Arkeoloji Parkı)
TT

Antik Roma kenti Pompeii'deki 2 bin yıllık fresk, lazer teknolojisiyle eski ihtişamına kavuştu

Pompeii, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor (Pompeii Arkeoloji Parkı)
Pompeii, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor (Pompeii Arkeoloji Parkı)

İtalya'nın dünyaca ünlü antik Roma şehri Pompeii'deki en eski fresklerden biri, lazer teknolojisi yardımıyla eski ihtişamına kavuştu.
Fresk, Vezüv Yanardağı'nın milattan sonra 79'da patlamasıyla şehirle birlikte lavların altında kalan Casa dei Ceii (Cei'nin Evi) adlı evin bahçe duvarını süslüyor.
Casa dei Ceii, 1913-1914 döneminde ortaya çıkarılırken antik şehirdeki en eski evlerden biri olduğu düşünülüyor. Zira Pompeii Arkeoloji Parkı'na göre ev, milattan önce 2. yüzyıla denk gelen Samnitler dönemine ait.
Bahsi geçen ev ortaya çıkarıldıktan sonra zamanla bakıma muhtaç hale gelmişti. Çünkü bakım için ayrılan bütçedeki eksiklikler ve yanlış restorasyon yüzünden süslemeler giderek bozulmuştu. Binanın özellikle nemli alt kısımlarındaki çizimler epey zarar görmüştü.
Uzmanlar söz konusu freskin boyalı yüzeyini lazerle temizleyerek botanik detaylar da dahil olmak üzere önemli kısımlarını kurtardı. Aşınmış kısımlarıysa elleriyle hassas rötuşlar yaparak düzeltti.

Freskte tapınakların bulunduğu Mısır manzarasının ortasında, Nil Deltası'ndan yabani hayvanlarla bir av sahnesi tasvir ediliyor.
CNN International'ın haberine göre, bu antik kentte bahçe duvarlarını süslemek yaygındı. Pompeii Arkeoloji Parkı'nın geçici müdürü Massimo Osanna, Lucius Ceius Secundus adlı bir hakime ait olduğu düşünülen evdeki freske dair şöyle konuştu:
"Freski bu kadar özel yapan şey, tamamlanmış olması. Pompeii'de bu tür tamamlanmış büyük freskler nadir görülüyor. Çizimdeki egzotik ve dini temalar, ev sahibinin eski Mısır'la ve İsis (antik Mısır tanrıçası) inancıyla olan bağlantısına ve onlara ilgisine işaret ediyor."
Osanna, bu dekorlarla alanların genişlediğine dair bir yanılsama yaratıldığını belirtti. Keyifli ve davetkar bir atmosfer için kullanıldığını da ekledi.
Pompeii Arkeoloji Parkı, eylül ayında başlayan çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
 
Independent Türkçe, CNN International, Wanted in Rome, Daily Mail, BBC



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy