Nasıriye şehri sakinleri, göstericilerle güvenlik güçleri arasında cuma günü meydana gelen şiddetli çatışmalarda öldürülen toplam 6 kişiyi dün erken saatlerde toprağa verdi. Ölenler arasında 12 yaşında bir çocuk da bulunuyor.
Cenazede kaydedilen bir görüntüde 12 yaşındaki çocuğu öldürülen kadının, oğlunun katilleri ortaya çıkmadan defin işlemlerinin yapılmasını istemediği görüldü. Acılı anne Iraklı Şii dini lideri Ali es-Sistani'ye oğlunun ve diğer kurbanların haklarının alınması talebini iletmek üzere onunla görüşmeyi istediğini belirtti. Oğlunun cesedinin önünde konuşan kadın, “Oğlum 12 yaşında, hangi suç sebebiyle öldürülmüş olabilir! Biz siyasetçi, hükümet adamı ya da hırsız değiliz, neden öldürülür? "Ben Ali es-Sistani ile görüşene kadar oğlum defnedilmeyecek. Yetim oğlumun hakkını istiyorum. Irak'ta ne evimiz ne de işimiz var.”
Nasıriye ve diğer Irak şehirlerinde üzüntü hakimken, protestocular dün, yeni bir çatışma turu hazırlıkları için hükümet binasının önünde yeniden konumlandılar. Bu adım yeni valinin, kentteki hoşnutsuzluk nedenlerini tespit edip ele almada başarılı olmaması durumunda gerilimin daha fazla tırmanması anlamına gelecek. Ulusal Güvenlik Servisi Başkanı Abdulgani el-Esedi, Nazım el-Vaili'nin yerine Zikar valisi olarak göreve başladı. Nazım el-Vaili, cuma gecesi, giderek kötüleşen yaşam şartları, yaygın yolsuzluk ve işsizlik sebebiyle görevden alınmasını talep eden halk protestolarının arttığı bir ortamda Başbakan Mustafa el-Kazimi'ye istifasını sunmuştu.
Esedi'nin durumu sakinleştirme ve kentteki insanları protestolara devam etmeye iten ağırlaştırıcı sorunları çözme sözüne rağmen aktivist Abdüvehhab el-Hamdani, Esedi'nin birkaç nedenden dolayı yeni görevinde başarılı olamayacağını düşünüyor. Bu nedenlerden bazıları; protestocu gruplar, Esedi’yi bazı fraksiyonlar ve milislerle işbirliği yapmak ve hükümetin haftalar önce oluşturduğu kriz hücresinin bir üyesi olarak protestocuların katillerinden hesap sorulması görevini başarı ile yerine getirememekle suçluyor.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Hamdani, “Durum gergin ve her an patlak verebilir. Dün bazı çatışmalar çoktan gerçekleşti bile. Protestocu gruplar arasında Esedi’nin vali olarak göreve gelmesi konusunda neredeyse genel bir karşı çıkış var. Esedi’nin Vali olarak görevde kalması durumunda şehre sükunetin geri dönmesi mümkün değil. Protestocu gruplar partilere bağlı olmayan bağımsız ve Nasıriyeli isimlerin Vali olarak göreve gelmesini istiyor. Bugün, bağımsız akademisyenler Necm Abd Tariş ve Abdurrıza Saud'un isimleri de valilik koltuğu için zikrediliyor.
Ekim 2019 protestolarından bu yana, sonuncusu cuma günü istifa eden Nazım el-Vaili olmak üzere toplam 3 vali görevlerinden alındı. Valilik koltuğu siyasi bir mücadele sahasına dönüştü. Siyasi güçler arasındaki makam ve fon elde etme arzusu, protesto gruplarının ilgisinden uzak değildir. Protesto grupları kentin yeniden inşası için tahsis edilen devasa fonların (yaklaşık bir milyar dolar), valilik pozisyonu için çılgın rekabetlere girilmesinde ana itici güç olduğunu söylüyorlar.
Protestocular, Sadr Hareketi’ni suçluyor
Protestocular, Sadr Hareketi’ni, Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Hamid el-Gazi'nin tavsiyesi üzerine atanan ve daha sonra azledilen vali Nazım el-Vaili desteklemekle suçluyor. Güvenlik dosyası ise Fetih koalisyonuna yakın kişilere emanet edildi. Bunlar, son protesto dalgasının patlak vermesine neden olan faktörlerdir. Şarku’l Avsat’a konuşan aktivist Abbas es-Sadavi, “Zikar'daki rakip partilerin milletvekilleri, kentin yeniden inşası için ayrılan bütçenin ele geçirilmesi hedefiyle kontrolü yeniden elde etmek istediler. Ancak, kent sakinleri her iki tarafı desteklemeyi de reddetti. Tüm planlar iki taraf tarafından yürütülüyor: Fetih ve Sairun. Bu nedenle, protestocular bu iki tarafın adaylarını da reddediyor. Reddedilen adaylar arasında Fetih’in adayı olan Abdulgani el-Esedi de bulunuyor.”
Nasıriye olayları halk düzeyinde ve resmi düzeyde birçok tepkiye neden oldu. Divaniye ve Necef kentlerinde, dün akşam, yüzlerce aktivist Nasıriye'ye destek için sokaklara döküldü.
Başbakanlıktan dün yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kente yeni bir vali atamak, başbakana bağlı bir danışma konseyi oluşturmak ve son olaylardan sorumlu olanları bulmak için geniş bir soruşturma açmak da dahil olmak üzere Zikar ile ilgili olarak alınan son önlemler, kentin yeniden inşası için büyük bir kampanya niteliğinde.”
Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi, kayıplardan dolayı üzüntü ve pişmanlığını dile getirirken, Abdulgani el-Esedi'nin valilik görevine getirilmesine desteğini açıklarken, eski Başbakan İyad Allavi, “2019'da milyonlarca kişinin katıldığı barışçıl yürüyüşlerin başlamasından bu yana baskı politikaları etkili olmamıştır. Göstericiler bu yöntemleri umursamamalı, yetkililer ise yalnızca ulusal taleplere cevap vermelidir” açıklamasında bulundu.
Göstericilerin öldürülmesini kınayan İngiltere'nin Bağdat Büyükelçisi Stephen Hickey, dün, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Nasıriye'de artan şiddet nedeniyle derinden endişeliyim. Protestocuların öldürülmesini kınıyorum. Bu şekilde canlı mermi kullanmanın hiçbir gerekçesi yok. Başbakan Mustafa el-Kazımi'nin soruşturma yürütüleceğine dair açıklamasını memnuniyetle karşılıyorum. Bu, hızlı bir şekilde adalete ulaşmak için gereklidir.”