İran Dini Lideri Ali Hamaney’e yakın Keyhan gazetesi, İsrail gemisinin maruz kaldığı patlamada ‘direniş ekseninin’ rol oynadığını itiraf etti

İsrail gemisi, Maskat sahillerinin karşısındaki patlama bölgesinden ayrıldıktan sonra Dubai’nin Raşid Limanı’na demir attı (AFP)
İsrail gemisi, Maskat sahillerinin karşısındaki patlama bölgesinden ayrıldıktan sonra Dubai’nin Raşid Limanı’na demir attı (AFP)
TT

İran Dini Lideri Ali Hamaney’e yakın Keyhan gazetesi, İsrail gemisinin maruz kaldığı patlamada ‘direniş ekseninin’ rol oynadığını itiraf etti

İsrail gemisi, Maskat sahillerinin karşısındaki patlama bölgesinden ayrıldıktan sonra Dubai’nin Raşid Limanı’na demir attı (AFP)
İsrail gemisi, Maskat sahillerinin karşısındaki patlama bölgesinden ayrıldıktan sonra Dubai’nin Raşid Limanı’na demir attı (AFP)

İran dini lideri Ali Hamaney’in ofisine yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesi, cuma sabah saatlerine doğru Umman Körfezi’nde İsrail gemisinin geçişi sırasında gerçekleşen ‘profesyonel’ patlamanın düzenlenmesinde ‘direniş ekseninin’ rol oynadığını kabul etti. Gazete, İsrail gemisi için “meşru hedef” nitelemesi kullanırken, patlamanın “İsrail’in bölgede tekrarlanan saldırılarına yanıt” olarak gerçekleştiğini yazdı.
Otomobil taşıyan Bahama bayraklı “MV Helios Ray” adlı İsrail gemisinin, perşembeyi cumaya bağlayan gece Umman Körfezi’ndeki geçişi sırasında patlama meydana geldi. ABD Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, patlama sonucu geminin iki tarafında yarıklar oluştuğunu belirtti.
Keyhan gazetesi, İsrail gemisine yönelik saldırının ardından Husi milislerin cumartesi gecesi Suudi Arabistan topraklarına balistik füze fırlatmasına ve drone göndermesine atıfla dünkü manşetine “Irak ve Suriye’deki zararlı eylemler, Yemen ve Umman Körfezi’nde karşılık buluyor” başlığını attı.
Gazete, başlığın altındaki paragrafta “Direniş grupları, Siyonist rejimin bir süredir bölgede aleni bir biçimde gerçekleşen saldırılarına ve suçlarına yanıt olarak bir İsrail gemisini hedef aldı” ifadelerini kullandı.
Tahran, İran Devrim Muhafızları’nın dış operasyonlarından sorumlu tugaylar için “direniş grupları” tanımlamasını kullanıyor. Gazete, “Irak ve Suriye’deki zararlı eylemler” ifadesiyle, ABD Başkanı Joe Biden’ın verdiği talimat doğrultusunda ABD hava güçlerinin İranlı milislere düzenlediği ilk hava saldırısına işaret ediyor. Nitekim bu hava saldırısı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’de ABD çıkarlarına karşı katyuşa füzeleriyle düzenlenen saldırılara yanıt olarak geldi.
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, dün yaptığı açıklamada, “Patlama bize, İran’ın yalnızca bir nükleer tehdit oluşturmakla kalmadığını, aynı zamanda korku yaydığını, terör eylemleri gerçekleştirdiğini ve sivil hedeflere saldırdığını hatırlattı” dedi.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, cumartesi günü İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) yaptığı açıklamada, yaptığı ön değerlendirmede patlamanın sorumlusunun İran olduğu sonucuna vardığını söyledi. Gantz, “Geminin o sırada İran'a nispeten yakın konumu, patlamadan İranlıların sorumlu olduğunu düşüncesine sevk ediyor. Ancak bu durum daha fazla inceleme gerektiriyor. Bu, (patlamanın İran topraklarına) coğrafi yakınlığı ve bağlamı göz önüne alan ön çıkarımdır. Bu, benim görüşüm” ifadesini kullandı.

Patlama İsrailli yetkilileri endişelendiriyor
Hamaney’in temsilcisi Hüseyin Şeriatemdari’nin genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Keyhan gazetesi, patlamayla ilgili birinci sayfasında yer verdiği haberde, ABD ve İsrail’in “direniş eksenine yönelik saldırılarını büyük ölçüde artırdığını” belirterek, “patlamanın İsrail yetkililerinin kuruntularını uzaklaştırdığını ve benzer saldırılar konusunda onları endişelendirdiğini” kaydetti.
AFP’nin haberine göre, Keyhan gazetesinin görüşlerine yer verdiği ve isimlerini açıklamadığı askeri uzmanlar, herhangi bir kanıt göstermeden “Umman Körfezi’nde hedef alınan geminin, İsrail ordusuna ait bir askeri gemi” olduğunu ve “dönüş yolunda hedef alındığı sırada Körfez ve Umman Denizi hakkında bilgi topladığını” ifade ettiler. Gazeteye konuşan askeri uzmanlar, “Bu casus geminin gizli bir şekilde denizde gezmesine rağmen muhtemelen direniş ekseninin kollarından birinin kapanına düştü. AFP’ye göre Keyhan gazetesi, Arap Körfezi’nin “direniş ekseni güçlerinin kontrol ettiği bir bölge” olduğunu yazdı. Keyhan gazetesi, dün çıkardığı sayıyla birlikte iki gün üst üste ‘direniş ekseninin’ patlamadaki rolünden bahsetti.
Gazetenin önceki gün yayınlanan sayısındaki başyazıda şu ifadelere yer verildi:
“Direnişin bir bölümüne yapılan saldırı, tümüne yapılmış saldırıdır. Bunu çıkarım yapılması için söylüyoruz. Düşmanların, hesaplarında olmayan bir darbe aldıklarını duyarsanız, şaşırmayın. Dün (cuma) Associated Press (AP), bir İsrail gemisinin Umman Körfezi’nde patlatıldığını söyledi.”
İran Devrim Muhafızları İstihbarat Servisi’ne bağlı haber sitesi Mashregh News, önceki gün bölgesel gelişmelerle ilgili yayınladığı analiz yazısında, “Direniş ekseni hücrelerinin yumruğu hassas noktalarda açık, İsrail’in çıkarlarına zarar verme görevinde kapalıdır” ifadeleri kullanıldı. Yazıda ayrıca İsrail-İran çatışmasının denize taşınabileceğine atıf yapılarak, “Kızıldeniz, Arap Körfezi, Umman Körfezi, Arap Denizi ve Akdeniz’in her an için güvensiz bir bölge olabileceği” belirtildi.

İran, İsrail’i birçok saldırının arkasında olmakla suçluyor
İran, baş düşmanı İsrail’i, topraklarına uzanan birçok saldırının arkasında olmakla suçluyor. Bu suçlamaların sonuncusu ise İran Savunma Bakanı’nın Araştırma ve İnovasyon İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Muhsin Fahrizade’ye yapılan suikast eylemiydi. Batılı istihbarat servisleri, Fahrizade’yi, İran’ın Tahran’da muhtemel nükleer silah üretimi için yürüttüğü nükleer programıyla irtibatlandırıyor.
KAN’ın aktardığına göre, geminin sahibi Rami Ungar, patlama sonucu gemide yaklaşık 1.5 metre çapında iki yarık oluştuğunu belirterek, patlamanın füze fırlatılarak mı yoksa geminin gövdesine mayın yerleştirilerek mi gerçekleştiği hususunu henüz netleştiremediklerini söyledi. Ungar, patlama sonucu gemi mürettebatından herhangi bir can kaybı olmadığını ve gemi motorunun zarar görmediğini söyledi.
Hasarlı gemi dün Dubai’deki bir limana yanaştı. Zira geminin doka çekilmesi ve üzerinde incelemeler yapılması kararlaştırıldı.
Reuters, mavi ve beyaz renkli geminin, Umman Sultanlığı’nın başkenti Maskat sahillerinin karşısında patlamanın meydana geldiği bölgeden ayrıldığını ve halihazırda Dubai’nin Raşid Limanı’na demir attığını bildirdi.
Doklara sahip olan ve çalıştıran Uluslararası Dubai Limanları’nın Sözcüsü, daha önceki açıklamasında, geminin pazartesi (bugün) inceleme için kendilerine ulaşacağını ifade etti.
ABD, daha önce İran’ı özellikle 2019’da Körfez bölgesindeki gemileri ve petrol tankerlerini hedef almakla suçlamıştı.

 


Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.