Hatemi’den Hamaney'e ileriki 10 yıla dair çözüm teklifi

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin internet sitesinde yayınlanan fotoğrafta, 2013 ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını destekleyen eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’yi ağırladığı görülüyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin internet sitesinde yayınlanan fotoğrafta, 2013 ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını destekleyen eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’yi ağırladığı görülüyor.
TT

Hatemi’den Hamaney'e ileriki 10 yıla dair çözüm teklifi

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin internet sitesinde yayınlanan fotoğrafta, 2013 ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını destekleyen eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’yi ağırladığı görülüyor.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin internet sitesinde yayınlanan fotoğrafta, 2013 ve 2017 cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını destekleyen eski reformist Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’yi ağırladığı görülüyor.

İran’da reformist kanattan kaynaklar, eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin ‘Rehber’ Ali Hamaney'e önümüzdeki 10 yıla yönelik ‘teklif ve çözümlerin’ yer aldığı bir mesaj gönderdiğini aktardılar.
37 sayfalık mesajında Hamaney'e ülkenin karşı karşıya olduğu koşullardan bahseden Hatemi, aynı zamanda “devrime veya rejime kesinlikle karşı olmadığını” vurguladı. Hatemi’nin söz konusu mesajı Hamaney'in ofisine ileten kardeşi ve ofisi müdürü olan Ali Hatemi ise mektuba dair söylentilere karşı çıkarak bunların medyanın spekülasyonları olduğunu öne sürdü. İtimad-ı Milli Partisi Merkez Komitesi üyesi Muhammed Cevad Hakşinas, gerçekliğini doğruladığı mesajın Hatemi’nin önümüzdeki 10 yıla yönelik ‘çözüm, öneri ve endişelerini’ içerdiğine dikkat çekti. “Hamaney ile devamlı, programlı ve kesintisiz irtibatın toplumun ve reformist hareketin gereksinimlerinden olduğunu” belirten Hakşinas, reformistlere Hamaney ile bir araya gelinecek danışma toplantıları düzenlenmesi çağrısında bulunarak bunun parti içerisinde bir eksiklik olduğunu belirtti. Aynı zamanda “Katılamayacak dahi olsak en azından görüşlerin yazılı olarak Rehber’e iletilmesi gerekir. Bu oldukça önemli” ifadelerini kullandı.
1997 ila 2005 yılları arasında iki dönem Cumhurbaşkanlığı yapan Muhammed Hatemi; reformist liderler Mir Hüseyin Musevi ve Mehdi Kerrubi'ye yönelik prosedürler sebebiyle Şubat 2011'de yetkililer tarafından konulan kısıtlamalar ile karşı karşıya kalmış, fotoğraf ve adının resmi medyada yer alması yasaklanmıştı. Zira Musevi ve Kerrubi, Mahmud Ahmedinejad'ın 2009 yılında düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferini kabul etmemiş, bu durum 1979 devrimi ardından kaydedilen en büyük protestolar olan Yeşil Hareket’e yol açmıştı. Nitekim söz konusu kısıtlamalar nedeniyle Hamaney ile Hatemi arasında 10 yıldır herhangi bir görüşme gerçekleşmedi. Musevi ve Kerrubi’ye yönelik ev hapsinin 10’uncu yıl dönümü ise bu ayın başlarında kısıtlamaların kaldırıldığı zamana denk geldi. Son günlerde telefon kullanma hakkı verilen Musevi, protestoda yaşamını yitirenlerin yakınları ile iletişime geçti. Kerrubi de yakın arkadaşları ile oturumlarını sürdürdü. İran İçişleri Bakanlığı ise partisinin kendisini genel sekreter konumunda tutması yönündeki talebini kabul etmedi.
Hatemi’nin kendisi ile görüşmeyi dört yıldır kabul etmeyen Hamaney’e mesajı, yakınlarının yaklaşan seçimlere aday olma niyetini yalanlamasına rağmen seçimlere katılabileceğine dair spekülasyonlara yol açtı. Dün yayınlanan reformist gazetelerin çoğu Hatemi'nin mesajına dair ayrıntıları göz ardı ederken Hamaney’e yakın iki gazete ise sert eleştirilerde bulundu. Keyhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari, “Hatemi’nin af için tek bir yolu var” başlıklı yazısında eski Cumhurbaşkanı’nın davranışlarını ‘sahtekarca’ olarak nitelendirdi.
Nitekim gazetenin reformistlere yakın kaynaklardan aktardığına göre Hatemi, ‘devrimle ilgili endişelerinden’, ‘devrime, Rehber’e ve rejime karşı olmadığından’ bahsetti. Şeriatmedari söz konusu yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Hatemi gerçekten pişmanlığını ve özrünü dile getirmek istiyorsa bunu açıkça yapmalıdır. Pişmanlık, rejim ve halktan af dilendiğinde anlaşılır. Hatemi de 2009 ayaklanmasındaki ihanetleri sebebiyle rejim ve insanlara bir özür borçlu. Bu türden bir pişmanlık, reform ve tazminat sözü; reform talebi için gereklidir.”
Ali Ekber Haşimi Rafsancani’nin vefatı ardından Hamaney'in Uluslararası İlişkiler Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti’ye bağlı olan İslami Azad Üniversitesi medya platformu ve  Farheekhtegan gazetesi ise ön sayfasında Hatemi’nin bir fotoğrafını yayınlayarak başlığını Fyodor Dostoyevski'nin kitabı “Suç ve Ceza”dan aldı. Nitekim gazete, seçimlerden dört ay önce Hatemi’nin devrim, rehber ve rejime dair tutumunun ‘ibretlik’ olduğunu öne sürdü. Gazete mesajın içeriğini yayınlamasa ve belgeli içeriğini ifşa etmese de medyaya sızdırılan kısımların dayanağına ve zamanlamasına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin performansı nedeniyle reformistlerin halk tabanının çöktüğüne işaret eden gazete; Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi ve Parlamento Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf’ın Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’ten önce geldiğini bildirdi. Hatemi’nin ise eski İçişleri Bakanı Ali Ekber Natık Nuri gibi seçimler konusunda ismi zikredilen din adamlarının gerisinde kaldığını gösteren bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarına yer verdi. Gazete aynı zamanda 2009 seçimlerindeki olaylardan sorumlu tuttuğu Hatemi'nin bazı muhafazakarların düşüncesine göre yaklaşan seçimlere yönelik faaliyete geçtiğini öne sürdü.
Diğer yandan reformist aktivist Mustafa Taczade ise Twitter hesabından şu açıklamada bulundu:
“Hatemi'nin mesajını okuyan olmadı. Ancak genel olarak, sorunların üstesinden gelmek ve krizden çıkmak için gerekli koşul ve yöntemlerin ayrıntılı analizini içerip içermediği konusunda bir bilgim yok. Liderin kendisini yararlı öneriler için vazgeçilmez olarak görüp görmediğini, yakında vaktin kaçacağını unutup unutmadığını bilmiyorum.”
Gazeteci Feridun Medresi de Twitter hesabından şunları söyledi:
“Hatemi'nin mesajı, ılımlı ve radikal reformistler arasındaki karşılaşmayı gösteriyor. Aşırılık yanlıları; Hatemi'nin yanlarında olmadığını, seçtikleri yolun boş ve yıkıcı olduğunu, isyanın reformlarla sona erecek ölümlere neden olacağını bir kez daha fark etmiş oluyor.”



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.