Nijerya'daki çeteler fidye için okul çocuklarını kaçırıyor

Nijeryalı askerler (AFP)
Nijeryalı askerler (AFP)
TT

Nijerya'daki çeteler fidye için okul çocuklarını kaçırıyor

Nijeryalı askerler (AFP)
Nijeryalı askerler (AFP)

Nijerya’nın kuzeybatısındaki okullar son birkaç aydır, para için öğrencileri kaçıran suç çetelerinin hedefi haline geldiler. Bu durum bölgedeki eğitimi sekteye uğrattı.
Cuma günü Zamfara eyaletindeki bir okula baskın düzenleyen onlarca silahlı kişi, 317 kız öğrenciyi yurtlardan kaçırdı. Yetkililer bugün, 10 gün önce komşu Nijer eyaletindeki bir okuldan kaçırılan 42 kişinin serbest bırakıldığını açıkladı.
Geçtiğimiz aralık ayında da komşu Katsina eyaletine bağlı Kankara bölgesindeki bir okuldan kaçırılan en az 300 çocuk daha sonradan serbest bırakılmıştı.
Bu, üç aydan kısa bir sürede yaşanan üçüncü kaçırma olayı oldu. Nitekim suç çeteleri, kuzey ve orta Nijerya eyaletlerindeki köylü veya turistlerden fidye almak için adam kaçırma eylemlerine hız vermiş durumdalar.

Radikal gruplar
Öğrenci kaçırma olayları, ülkenin kuzeydoğusunda faaliyet gösteren radikal gruplara atfediliyor. 276 öğrencinin 2014 yılında Chibok’taki bir okuldan Boko Haram radikalleri tarafından kaçırılması dünyayı şoka uğratmıştı.
Modern Güvenlik Danışmanlığı Grubu direktörü Yan St-Pierre de kuzeybatıda toplu adam kaçırma olaylarının aralık ayından bu yana arttığını aktardı.
Herhangi bir ideoloji doğrultusunda değil, açgözlülükle hareket eden bu suç çetelerinden bazılarının kuzeydoğudaki radikal gruplarla güçlü bağlar kurduğu biliniyor.

Kriz yönetimi ve fidye
Pierre, yetkililerin geçtiğimiz aralık ayında Kankara’da gerçekleşen kaçırma olayını idare ediş biçiminin okullara yönelik bu son eylemleri açıklayabileceği görüşünde. Zira Boko Haram adına hareket eden suç çeteleri kaçırılmanın bir hafta ardından fidye ödemediklerini iddia eden yetkililerle görüşmüş ve 344 çocuğu serbest bırakmıştı. Pierre yaptığı değerlendirmede “Hükümet ne derse desin fidye ödendi. Bu nedenle kaçırma olayları kazançlı hale geldi” dedi.
Yüzlerce çocuğun kurtarılması yönündeki askeri operasyonların oldukça riskli olduğu biliniyor. Hükümet yeni bir Chibok olayından kaçınmak için elinden geleni yapmak istese de seçeneklerin sınırlı olduğunu belirten Pierre, “Ancak hükümet, kaçırma olaylarının sorumlularını affetmekle hata ediyor” ifadelerini kullandı.
Kankara olayından sorumlu Awwalun Daudawa şubat ayı başlarında, medyanın huzurunda düzenlenen halka açık bir sunumla affedilmesi karşılığında yetkililere teslim olmuştu. Nitekim Pierre bu örneğin çete ve suç gruplarını bu tür suçlara teşvik edeceğini, zira tam bir cezanın olmadığını savundu.

Para kazanmanın en basit yolu
AFP’ye konuşan Abuja merkezli Demokrasi ve Kalkınma Merkezi Direktörü Hidayet Hasan, geçen hafta Nijer eyaletinde 27’si öğrenci toplam 42 kişinin kaçırıldığı eylemin ardından yaptığı açıklamada, “okul çocuklarını kaçırmanın şu an devletten para almanın en kolay yolu” olduğunu savundu.  Hasan açıklamasında “Yetkililer okulları acilen güvence altına almalıdır. Aksi takdirde Chibok ve Kankara'daki kaçırma olayları diğerlerini daha kötü eylemlere teşvik edecek” dedi.
Cuma günü erken saatlerde yaptığı açıklamada Zamfara'da 317 kız öğrencinin kaçırılmasını kınayan Senato Başkanı Ahmed Lawan, hükümeti “bu suçluların kolay hedef olarak gördükleri okulları güvence altına almak” için elinden geleni yapmaya çağırdı.

Korku
Gusau Üniversitesi’nden Profesör Murtala Rufai, AFP’ye verdiği demeçte, Zamfara’da güvenli bir okulun bulunmadığını aktardı. “Okulların güvenceye alınmasının bu grupları engellemeyeceğini, yetkililerin fidye ödemesi dolayısıyla olayların devam edeceğini” belirten altı çocuk babası Rufai, okuldan ayrılan öğrenci sayısının duyulan korku nedeniyle arttığına dikkat çekti.
Uluslararası Kriz Grubu’nun (ICG) bildirdiğine göre halihazırda yoksulluktan muzdarip olan bu bölgeler, özellikle adam kaçırma olaylarından oldukça fazla etkileniyorlar. Nitekim Kuzey Nijerya’da okula gitmeyen çocuk sayısında yüksek oranlar kaydediliyor.
Söz konusu saldırıların, çocuklarının eğitimi için birikimlerini feda eden ebeveynlerin hevesini kırdığı uyarısında bulunan ICG, bu durumun çocukları okuldan uzaklaştırarak kızları evliliğe, erkek çocukları ise çalışmaya yönlendirdiğini vurguladı.

 


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.