Lübnan’da akaryakıt ve elektrik krizi kötüleşiyor

Lübnan’da elektrik kesintileri devam ediyor. Çözümler ise döviz mevcudiyetine bağlı

Elektrik kesintisinin devam etmesi nedeniyle geçen pazar günü Beyrut’ta halk protestoları başladı (EPA)
Elektrik kesintisinin devam etmesi nedeniyle geçen pazar günü Beyrut’ta halk protestoları başladı (EPA)
TT

Lübnan’da akaryakıt ve elektrik krizi kötüleşiyor

Elektrik kesintisinin devam etmesi nedeniyle geçen pazar günü Beyrut’ta halk protestoları başladı (EPA)
Elektrik kesintisinin devam etmesi nedeniyle geçen pazar günü Beyrut’ta halk protestoları başladı (EPA)

Lübnan’da son iki günde akaryakıt krizi daha da kötüleşti. Başkent Beyrut ve diğer şehirlerde yakıt kıtlığının ardından benzin ve mazot sıkıntısı ortaya çıkarken durum, 15 saati aşan sürekli elektrik kesintilerine neden oldu.
Son birkaç gündür Lübnan, elektrik kesintilerinin arka planında halk hareketine tanık oluyor. Eylemciler, elektrik kesintilerini protesto etmek için Beyrut’un farklı bölgelerinde yolları trafiğe kapatırken, araç lastiklerini ve çöp konteynırlarını da ateşe verdi. Yakıt krizinin ve elektrik kesintilerinin, devletin petrol ürünlerini döviz cinsinden ithal edebilmesi için likidite sağlayamamasıyla doğrudan bağlantılı. Bu bağlamda Bayındırlık, Ulaşım, Enerji ve Su Komitesi üyesi Faysal es-Sayeğ, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Sözleşmeli şirketler, kazanımlarını dolar cinsinden almamaya devam edemeyecekleri için bakanlıkların açtığı ihlallere artık dahil olmuyorlar. Devlet, döviz cinsinden likiditeye sahip değil” dedi.
Sayeğ, Lübnan’daki elektrik krizinin tırmanmasının beklendiğini söylerken, “Bu aydan sonra yakıt satın almak, hazineye yüz milyonlarca dolarlık avans veren bir yasanın çıkarılmasını gerektiriyor. Aynı şekilde Deyr Ammar (kuzey), Zahrani (güney) fabrikalarının işletilmesi ve bakımı için ‘Prime South’ şirketinin on milyonlarca ‘yeni dolar’ tutarında ödemeyle karşılaşması gerekiyor” dedi.
Bu iki fabrika (Deyr Ammar ve Zahrani), Lübnan’daki toplam elektrik üretim kapasitesinin yüzde 55’ini sağlıyor ki bu da 900 megawatt ve günde yaklaşık 9 ila 10 saatlik beslemeye eşdeğer.
Faysal es-Sayeğ, Lübnan’ın elektrik üretmek için kullandığı iki Türk gemisi ‘Fatmagül’ ve ‘Orhan Bey’in yaklaşık 160 milyon dolarlık ödemelerini almadıkları gerekçesiyle Lübnan’dan geri çekilebileceğini söyledi. Bu durum, Lübnan’ın elektrik üretiminin yüzde 25’ini veya yaklaşık 400 megawatt’ı kaybedeceği anlamına geliyor.
Lübnan’a elektrik için 1 milyon varil yakıt ve 500 bin varil ham petrol tedarik etmek için Irak ile yapılan anlaşmanın akıbetine ilişkin bir soruya ise Sayeğ, Enerji Bakanlığı’nın bazı değişiklikler yapmayı planladığı yanıtını verdi.
Bir patlama yaşanmamasına karşı uyaran Sayeğ, yeni doların, şu anda ancak Uluslararası Para Fonu’na (IMF) bağlı, reform ve hükümetin kurulmasını gerektiren dış yardımla güvence altına alınabileceğini söylerken, “Bu nedenle reform üzerinde çalışan bir hükümet kurmadan önce hiçbir çözüm yoktur” dedi.
Lübnan Elektrik Kuruluşu, 1 Mart’ta çok sayıda geminin yüklerini boşaltmaya başladığını açıkladı. Kuruluş, Beyrut idari bölgesi de dahil olmak üzere tüm Lübnan bölgelerinin, boşaltmanın tamamlanması sonrasında güç arzında kademeli bir iyileşme hissedeceğini duyurdu.
Yakıt kıtlığıyla bağlantılı olarak bazı benzin istasyonları, özellikle Lübnan’ın kuzeyi, güneyi ve merkezindeki Bekaa bölgesinde olmak üzere benzinin bitmek üzere olduğunu duyurarak hortumlarını kaldırdı. Diğer bazı istasyonlar da her araba için izin verilen miktarı belirleyerek mevcut miktarların tüketimini onarmayı amaçladı.
Lübnan’daki akaryakıt paylaştırma temsilcisi Fadi Ebu Şakra’ya göre benzin krizi, pazardaki miktar eksikliği ve hafta sonu istasyonlara dağıtım yapılmaması nedeniyle ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’a konulan Ebu Şakra, doların kontrol altına alınması ve Lübnan Merkez Bankası tarafından kredi açılması ile ilgili sorun devam ettiği sürece benzin kıtlığının devam edeceğini vurguladı.
Merkez Bankası’nın, yabancı döviz rezervlerini tüketmesine rağmen, henüz resmi olarak yakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararı alınmadığı için Ebu Şakra, benzin tüketimini rasyonelleştirmeye yönelik bir eğilim olacağını ve bunun da devam eden kıtlık anlamına geldiğini öne sürdü.
Geçen hafta Lübnan’da kontrollü elektrik dağıtım saatlerinin önemli ölçüde artmasıyla birlikte jeneratör sahipleri de mazot sıkıntısına neden olan besleme saatlerini artırmak zorunda kaldı. Bu bağlamda jeneratör sahipleri, yakıt krizi gölgesinde devam edebilmek için besleme saatlerini paylaştırırken bu da, saatlerce tam bir kesintiye (jeneratör veya elektrik devresi yok) neden oldu. Durumla bağlantılı olarak, koronavirüs nedeniyle öğrencilerin uzaktan eğitime devam ettiği bir dönemde ülkede internet kesintileri de yaşandı.
Lübnanlılar, otuz yıllık kontrollü elektrik dağıtımını tazmin etmek için özel üreticilere aylık aboneliğe güveniyorlar. Devlet elektriği güvence altına alamazken, başkent Beyrut ise kesintinin en düşük düzeyine tanık oluyor. Bazı bölgelerde 12 saat boyunca kesinti yaşanabiliyor.
Öte yandan Ebu Şakra’ye göre özellikle güney ve Cebel-i Lübnan bölgelerindeki jeneratör sahipleri, yakıt dağıtımcılarına mazot sıkıntısı çektiklerini belirtiyor. Enerji Bakanlığı’nın bugün (2 Mart) kargosunu boşaltacak bir gemi olduğuna dair güvence verdiğine işaret eden yetkili, ödeneklerin ödenmesi durumunda dağıtımın ertesi gün başlayabileceğini belirtti. Ebu Şakra ayrıca, meselenin Maliye Bakanlığı ve Lübnan Merkez Bankası’na bağlı olduğunun da altını çizdi. Mazot sıkıntısı, aynı zamanda evlere su tedarikini de engelliyor. Bazı belediyeler, su pompalamak için gerekli mazotun neredeyse tükenmesi nedeniyle vatandaşlara kontrollü tüketim çağrısı yaptı.



Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.