Tahran dün, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nun, Avrupa ülkeleri tarafından hazırlanan ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması (NPT) kapsamındaki Ek Protokol'den çıkmasını kınayan bir karar taslağını oylamasına birkaç gün kala ‘beklentileriyle çelişen adımlarla’ karşılaşması halinde nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak için diplomatik yolda açılan ‘fırsat pencerelerini hızla kapatabileceği’ uyarısında bulundu.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii dün yaptığı açıklamada, UAEA Yönetim Kurulu toplantısından ülkesi aleyhine bir karar çıkarmasının, UAEA ile İran’daki nükleer tesislerin denetlenmesine ilişkin yapılan geçici anlaşmanın yeniden değerlendirilmesine yol açacağı uyarısını yineledi.
İran ile dünya güçler arasında imzalanan nükleer anlaşmanın taraflarından olan üç Avrupa ülkesi, (İngiltere, Fransa ve Almanya) İran’a karşı safları sıkılaştırma kararı almalarının ardından UAEA Yönetim Kurulu üyelerini, bu hafta yapılacak toplantıda Tahran'ın UAEA müfettişlerinin denetimlerini askıya almasını kınayan karar taslağını kabul etmeleri için çağrıda bulundu. İran'ın söz konusu denetimleri askıya alması konusundaki ‘ciddi endişelerini’ ifade eden ülkeler, nükleer anlaşmada öngörülen tüm denetim programlarının ‘derhal yeniden başlatılması’ çağrısında bulundular.
İran, geçtiğimiz hafta itibariyle Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yönetiminin, ABD Başkanı Joe Biden'a yaptırımları geri çekmesi ve selefi Donald Trump'ın Tahran'ın davranışlarını değiştirmek için izlediği maksimum baskı politikasını tersine çevirmesi için baskı yapmayı amaçlayan ve Şura Meclisi’nden geçen bir yasayı uygulamaya karar vermesinin ardından UAEA müfettişlerinin denetimlerini azalttı
Tahran, geçtiğimiz Ocak ayından bu yana, uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 20 oranında artırarak nükleer anlaşmadan ayrılma yolunda yeni adımlar attı. Son olarak geçtiğimiz hafta, NPT kapsamındaki Ek Protokol’den çıkarak UAEA müfettişlerinin denetimini durdurdu. Ancak UAEA müfettişleriyle iş birliğini azaltmadan önce, UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi ile geçici bir ‘teknik anlaşma’ imzalayarak UAEA müfettişlerinin bazı çalışmalarını 3 ay daha sürdürmesine izin verdi.
Hükümet Sözcüsü Rebii, geçici teknik anlaşmanın ‘İran’ın iyi niyeti açısından açık bir mesaj olduğunu ve diplomasiye bir şans daha verdiğini’ söyledi. Rebii, dün düzenlediği basın toplantısında, nükleer anlaşmayı imzalayan ülkelerin de iyi niyet göstergesi olarak uygun bir adım atmaya çağırdı. Rebii, Tahran’ın beklentileriyle çelişen adımların, geri tepeceği ve diplomatik yollarda açılan fırsat pencerelerini hızla kapatabileceği konusunda uyardı. İran'ın ‘tüm tarafların akıllıca hareket etmesini beklediğini ve hala diplomasiye bağlı olduğunu’ vurgulayan Hükümet Sözcüsü, UAEA ile yapılan geçici anlaşmadan sonra Ek Protokol’den ayrılma konusunda ‘endişelenmeye gerek olmadığını’ belirtti.
Uranyum zenginleştirme oranının yüzde 60'a çıkarılması talepleri
İran pazartesi günü, UAEA üyesi ülkelere hitaben yayınladığı gayri resmi bir notta, beklentileriyle çelişen bir kararın çıkması halinde Grossi ile imzalanan geçici teknik anlaşmaya ‘son vermek zorunda kalabileceği’ konusunda uyardı.
Yine aynı gün İran’da yayın yapan muhafazakarlara yakın Vatan Emrooz gazetesi, İran hükümetine geçici anlaşmayı terk etmekten daha fazla ‘seçeneği’ masaya yatırması çağrısında bulundu. Gazeteye göre bu seçenekler arasında Tahran’ın UAEA Yönetim Kurulu tarafından kınanması halinde, uranyum zenginleştirme oranının yüzde 60'a çıkarılması ve uranyum madeni üretiminin yeniden başlatılması yer alıyor.
Gazete, haberinde şu ifadelere yer verdi:
“İran, UAEA ile arasındaki geçici anlaşmayı göz ardı etmenin yanı sıra, UAEA kararına Rehber’in (İran Dini Lideri Ali Hamaney) son konuşmalarında dile getirdiği üzere uranyumun yüzde 60 oranında zenginleştirilmesi gibi başka seçeneklerle yanıt vermelidir. Ayrıca Cumhurbaşkanı Ruhani'nin talimatıyla geçici olarak askıya alınan uranyum madeni üretimine de devam edilmelidir.”
Bu haberle birlikte İran’ın uranyum madeni üretimini Cumhurbaşkanı Ruhani’nin talimatıyla durdurulduğu ilk kez duyurulmuş olurken talimatın ne zaman verildiği ve bunun Tahran ile UAEA arasında kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmaların bir parçası olup olmadığı belirtilmedi.
İran’ın, uranyum madeni üretimini ilk kez nükleer programına dahil etmesi, nükleer silahların geliştirilmesinde kullanılabilir olması nedeniyle uluslararası çevrelerde İran’ın nükleer programının gidişatının değiştiğine dair endişelere yol açtı.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi geçtiğimiz hafta, İran’ın nispeten hızlı bir şekilde uranyum zenginleştirme oranını yüzde 60'a çıkarabileceğini açıklarken bu açıklamanın öncesinde İran Dini Lideri Ali Hamaney yaptığı bir konuşmada, ülkenin ihtiyaç duyması halinde Tahran'ın uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebileceğini söylemişti.
Nükleer anlaşmanın tarafları arasındaki tutarsızlık
Avusturya’nın başkenti Viyana’daki diplomatik kaynaklar, ABD tarafından desteklenen Avrupalı ülkelerin hazırladığı karar taslağının önümüzdeki Cuma günü oylamaya sunulacağını, Ancak, Rusya ve Çin'in çekinceleri nedeniyle nükleer anlaşmanın diğer tarafları arasında fikir birliği sağlanamadığını söylediler.
Fakat Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan bir diplomat, bunun nükleer anlaşmayı yakın bir gelecekte kurtarma şansını tehdit etse de ‘İranlılara şantaj yapmayı’ kabul edemeyen UAEA Yönetim Kurulu için bir ‘güvenilirlik sorunu’ olduğunu söyledi. Diplomat, “Bu risk alınmalı” diye ekledi.
Öte yandan UAEA Genel Direktörü Grossi, Pazartesi günü UAEA müfettişlerinin İran'daki denetimlerinin devam etmesi ve müzakereler sırasında ‘pazarlık kozu’ haline getirilmemesi çağrısında bulundu. Grossi, denetimlerin askıya alınmasını ‘büyük bir kayıp’ olarak nitelendirdi.