Neandertallerin modern insanla aynı sesleri çıkarıp duyabildiği keşfedildi

Yaklaşık 40 bin yıl önce nesli tükenen Neandertaller, modern insan Homo sapiens'le çiftleşerek onlara genlerini aktardı (Reuters)
Yaklaşık 40 bin yıl önce nesli tükenen Neandertaller, modern insan Homo sapiens'le çiftleşerek onlara genlerini aktardı (Reuters)
TT

Neandertallerin modern insanla aynı sesleri çıkarıp duyabildiği keşfedildi

Yaklaşık 40 bin yıl önce nesli tükenen Neandertaller, modern insan Homo sapiens'le çiftleşerek onlara genlerini aktardı (Reuters)
Yaklaşık 40 bin yıl önce nesli tükenen Neandertaller, modern insan Homo sapiens'le çiftleşerek onlara genlerini aktardı (Reuters)

Bilim insanları Neandertallerin işitme yeteneğini inceledikleri bir araştırma yürüttü ve modern insanlarla aynı sesleri çıkarabildiği sonucuna vardı.
Neandertallerin ve diğer eski insanların konuşma yeteneklerinin ne kadar basit veya karmaşık olduğu, evrimsel genetikçilerin uzun süredir tartıştığı bir konu.
Pazartesi yayımlanan yeni araştırma ise Neandertallerin modern insanın konuşmasına benzer bir sesli iletişim sistemine sahip olduğunu ortaya koydu.
New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde evrimsel araştırmalar programının yöneticisi Rolf Quam, "Neandertaller, bizim yapabildiğimiz gibi, belirli frekans aralığındaki tüm sesleri çıkarabilirdi" dedi ve ekledi:
"Konuşma sesleri çıkarma yeteneklerinde herhangi bir fark yok gibi görünüyor. Dolayısıyla bu sözlerin onlar açısından bir anlamı olsaydı kesinlikle 'merhaba' veya 'tamam' diyebilirlerdi."
Beyni ve ses sistemini oluşturan yumuşak dokular, fosil kayıtlarında korunarak günümüze ulaşamıyor. Bu nedenle dilin evrimini incelemek de zorlaşıyor. Ancak bilim insanları işitme sistemini oluşturan kemiklerin günümüze kadar korunabildiğini ifade ediyor.
Bu nedenle yeni araştırmada, Homo sapiens'e Neandertallere ve Neandertallerin atası olduğu düşünülen eski bir insan türüne ait, fosilleşmiş kulak yapılarının bilgisayarlı tomografiyle taranması sonucunda elde edilen bulgular kullanıldı ve Neandertallerin nasıl duyduğunu ortaya çıkaracak üç boyutlu modeller oluşturuldu.
Bu sayede ses enerjisinin kulak kanalından kulak zarına, küçük orta kulak kemiklerinden iç kulağa kadar nasıl gittiği ölçüldü. Ve bu işlemde kullanılan bant genişliği, yani ses enerjisinin en az yüzde 90'ının ulaştığı frekans aralığı belirlendi.
Quam, "Bu, sesleri en iyi işittiğimiz frekans aralığıdır. Bu aralığın dışındaki sesleri duyabiliriz ama kulağımız daha çok bu aralığın içindeki sesleri işitmeye ayarlanmıştır" diye konuştu.
Araştırmacılar Neandertallerin bant genişliğinin, ataları olduğu düşünülen eski hominin popülasyonundan daha fazla olduğunu keşfetti. Neandertallerin duyma yeteneği, yaşayan insanlar çok benziyordu ve modern insan dilinden çıkan seslerin çoğunu kapsıyordu.
Evrimbilimci Quam, saygın bilim derhisi Nature Ecology & Evolution'da yayımlanan araştırmada kulak kanalı, kulak zarı, kulak kemikleri ve kulaktaki hava dolu boşluklar dahil olmak üzere 30'dan fazla değişkeni dikkate aldıklarını söyledi.
Bilim insanı yeni araştırmayı şöyle niteledi:
"Bu, Neandertallerin işitme yeteneklerine dair ilk kapsamlı çalışma oldu."
 
Independent Türkçe, CNN

 



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.