Husiler Ras Tanura limanını ve Aramco tesislerini hedef aldı

Terörist Husi milisleri, Zahran'daki Saudi Aramco tesislerine saldırı girişiminde bulundu (Arşiv-Reuters)
Terörist Husi milisleri, Zahran'daki Saudi Aramco tesislerine saldırı girişiminde bulundu (Arşiv-Reuters)
TT

Husiler Ras Tanura limanını ve Aramco tesislerini hedef aldı

Terörist Husi milisleri, Zahran'daki Saudi Aramco tesislerine saldırı girişiminde bulundu (Arşiv-Reuters)
Terörist Husi milisleri, Zahran'daki Saudi Aramco tesislerine saldırı girişiminde bulundu (Arşiv-Reuters)

İran destekli terörist Husi milisleri dün (Pazar), Ras Tanura Limanı’na ve Suudi Arabistan’ın doğusundaki Zahran yerleşim bölgesine başarısız bir saldırı girişiminde bulundu.
Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, ülkenin doğu kesimindeki petrol sevkiyatı açısından dünyanın en büyük limanlarından olan Ras Tanura’daki petrol tank sahalarından birinin dün sabah silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile denizden saldırıya uğradığını belirtti.
Kaynak, Husilerin Saudi Aramco tesislerini hedef alan kasıtlı bir başka saldırı girişiminde bulunduğunu da bildirdi. Kaynağa göre saldırıda kullanılan balistik füzeye ait şarapneller, Aramco tesislerinde çalışan binlerce görevli ve ailelerinin konakladığı Zahran’daki yerleşim yerinin yakınına düştü.
Saldırıda herhangi bir yaralanma, can ve mal kaybının yaşanmadığını belirten kaynak, saldırıların tüm uluslararası hukuk ve örflerin açık bir ihlali olduğunu ve Krallık’ı hedef alan bu tür korkakça saldırıların büyük ölçüde küresel ekonomiyi de hedef aldığını vurguladı. Kaynak açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Krallık, dünya ülkelerini ve uluslararası kuruluşları, sivil yerleşimlere ve hayati tesislere yönelik bu tür saldırılara karşı durmaya çağırıyor. Dünyadaki enerji kaynaklarının güvenliğini ve istikrarını hedef alan saldırılar nedeniyle, petrol ihracatının güvenliği, küresel ticaret özgürlüğü ve deniz trafiği etkilenebilir. Ayrıca, bölgesel sular ve kıyılar büyük çevresel felaketlere maruz kalabilir. Bu da petrol veya petrol ürünlerinin sızıntısına yol açabilir.”



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.