260 milyon yıllık "ölüm makinesi" ortaya çıkarıldı

 Dinocephalians'lar dinozorların ortaya çıkmasından 30 milyon yıl önce yok olmuştu (Twitter / @SimplexPaleo)
Dinocephalians'lar dinozorların ortaya çıkmasından 30 milyon yıl önce yok olmuştu (Twitter / @SimplexPaleo)
TT

260 milyon yıllık "ölüm makinesi" ortaya çıkarıldı

 Dinocephalians'lar dinozorların ortaya çıkmasından 30 milyon yıl önce yok olmuştu (Twitter / @SimplexPaleo)
Dinocephalians'lar dinozorların ortaya çıkmasından 30 milyon yıl önce yok olmuştu (Twitter / @SimplexPaleo)

Bilim insanları, daha önce ağır ve hantal olduğu varsayılan tarihöncesi bir yaratığın özelliklerine ışık tuttu. Yapılan araştırma, Anteosaurus'un aslında epey hızlı ve çevik bir "ölüm makinesi" olduğunu gösterdi.
265-260 milyon yıl önce Afrika kıtasında dolaşan ve devasa boyutu, kemik kırabilen dişleri, güçlü çenesi ve dev kafatasıyla dikkat çeken Anteosaurus, bir dinozor değil. Bu kadim yaratık, dinozorlardan önce yaşayan ve gezegende hüküm süren memeli benzeri sürüngenler olan Dinocephalians kladından.
Dinocephalians'ın fosilleşmiş kemikleri dünyanın pek çok yerinde bulunuyor ve büyük boyutlarıyla ağırlıkları epey dikkat çekiyor. Bu yüzden uzmanlar, söz konusu hayvanın tembel ve yavaş olduğunu düşünüyordu. Leşle beslendiğine ya da avını pusuya düşürdüğüne inanıyordu.
Zira araştırma ekibinden, Güney Afrika'daki Witwatersrand Üniversitesi Evrim Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Julien Benoit, "Bazı bilim insanları, Anteosaurus'un çok ağır olduğunu ve sadece suda yaşayabileceğini bile öne sürdü" dedi. Benoit araştırmaya dair şöyle konuştu:
"Çita veya ünlü Velociraptor gibi çevik yırtıcılar, özel bir sinir sistemine ve avını etkili bir şekilde takip edip yakalamayı sağlayan iyi ayarlanmış duyu organlarına sahip. Anteosaurus'un da benzer özelliklere sahip olup olmadığını öğrenmek istedik."
Bilim insanları, Anteosaurus'un kafatasını röntgen ve üç boyutlu yeniden yapılandırma tekniği kullanarak dijital olarak yeniden oluşturdu. Bunun ardından kafatasının iç yapılarını araştırdı. Beyninin ve denge organlarının yaratığa hızlı hareket imkanı sağlayacak şekilde geliştiğini tespit etti.
Yaratığın denge organının (iç kulak), en yakın akrabalarından ve aynı dönemdeki yırtıcılardan daha büyük olduğu keşfedildi. Bu, söz konusu hayvanın avından ve rakiplerinden çok daha hızlı hareket edebildiğini gösteriyor.
Ayrıca, Anteosaurus'un gözlerinin hareketlerini, kafasıyla koordine etmekten sorumlu beyin bölümünün son derece büyük olduğu görüldü. Bu da hayvanın avını takip etme becerisi için çok önemli bir özellik.
Yani yetişkin bir suaygırı ya da gergedan boyutuna ulaşabilen ve kalın bir timsah kuyruğuna sahip bu yaratığın, avından çok daha hızlı hareket edebildiği, izini sürebildiği ve onu yakalayıp öldürebildiği ortaya çıktı.

Hakemli bilim dergisi Acta Palaentologica Polonica'da yayımlanan araştırmada imzası bulunanlardan İsveç'teki Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Ashley Kruger "Daha önce düşünüldüğünden farklı olarak, Anteosaurus'un sinir sisteminin süratle avlanmakla hızlıca saldırmak için geliştiğini ve uzmanlaştığını keşfettik" dedi.
Benoit da şöyle bir ek yaptı:
"Anteosaurus ünlü dinozor T-Rex'ten 200 milyon yıl önce yaşamış olsa da kesinlikle 'ilkel' bir yaratık değildi. Çok güçlü bir tarihöncesi ölüm makinesiydi."
 
Independent Türkçe, EurekAlert, SciTechDaily



NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
TT

NASA'dan insanları parçalayabilecek "zombi yıldız"a yakın takip

NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)
NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu, inanılmaz derecede güçlü bir manyetik alana sahip ölü bir yıldız olan Magnetar SGR 0501+4516'yı, Samanyolu'ndan geçerken izliyor (ESA/NASA)

Anthony Cuthbertson Teknoloji Editör Yardımcısı @ADCuthbertson 

NASA, saatte 177 bin kilometreden daha hızlı bir şekilde galaksimizde ilerleyen, yıkıcı etkiler yaratma potansiyeline sahip bir "zombi yıldız"ı takip ediyor.

Son derece yoğun cisim, Samanyolu'nda bilinen 30 magnetarda biri. Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan ölü yıldız kalıntılarını ifade ediyor.

Sadece 20 kilometre çapa sahip Magnetar SGR 0501+4516'nın Güneş'ten daha fazla kütlesi var ve manyetik alanı, Dünya'nın manyetosferinden yaklaşık 1 trilyon kat daha güçlü.

Magnetar, Hubble Uzay Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar tarafından keşfedildi ve NASA bu "kaçak" cismi, "çizgi roman kahramanlarının süper güçlerine sahip" diye tanımlıyor.

NASA'nın Hubble Misyonu ekibi keşfi detaylandırdıkları blog yazısında, magnetarın evrenin bilinmeyen bir bölümünden geldiğini ancak evrenin en büyük gizemlerinden bazılarına ışık tutabileceğini belirtiyor.

Ekip, "Bir kişi magnetarın 600 mil (yaklaşık bin kilometre) yakınına gelse gökcismi, vücuttaki her atomu parçalayan, bilimkurgu filmlerinin meşhur ölüm ışınına dönüşür" diye yazıyor.

Bu kaçak magnetar, Samanyolu Galaksisi'ndeki örnekler arasında, başlangıçta tahmin edildiği gibi süpernova patlamasıyla oluşmama ihtimali en yüksek magnetar adayı. O kadar tuhaf ki hızlı radyo patlamaları diye bilinen olayların ardındaki mekanizmaya dair ipuçları bile sunabilir.

Görsel kaldırıldı.Magnetar adı verilen ultra güçlü manyetik alana sahip bir nötron yıldızının radyo dalgaları (kırmızı) yaymasının, bir sanatçı tarafından tasviri. Magnetarlar, hızlı radyo patlamalarını yaratan başlıca adaylar arasında yer alıyor (Bill Saxton/NRAO/AUI/NSF)


Gökbilimciler daha önce Magnetar SGR 0501+4516'nın komşu bir süpernovanın çekirdeğinin çökmesiyle oluştuğunu düşünüyordu ancak yeni gözlemler doğum yeri hakkında şüpheler uyandırdı.

Bu keşif magnetarın ya 20 bin diye bildirilen yaşından çok daha yaşlı olduğu ya da iki nötron yıldızının birleşmesiyle oluştuğu anlamına geliyor.

Keşfi yapan ekibe liderlik eden Ashley Chrimes, "Magnetarlar, tamamen nötronlardan oluşan nötron yıldızlarıdır (yıldızların ölü kalıntıları)" diyor.

Magnetarları benzersiz kılan şey, Dünya'daki en güçlü mıknatıslardan milyarlarca kat daha güçlü olan aşırı kuvvetli manyetik alanları.

İspanya'nın Barselona kentindeki Uzay Bilimleri Enstitüsü'nden Nanda Rea ise şöyle ekliyor:

Magnetarların doğum oranları ve oluşum senaryoları, yüksek enerji astrofiziğinde en acil sorular arasında yer alıyor. Bunların, gama ışını patlamaları, son derece parlak süpernovalar ve hızlı radyo patlamaları gibi evrenin en güçlü geçici olaylarının çoğu üzerinde etkisi var.

Araştırma ekibi, magnetarın Samanyolu'ndaki güzergahını ve kökenini daha iyi anlamak için gözlemlerine devam edecek.


 Independent Türkçe, independent.co.uk/space