Güneş Sistemi dışında tektoniğe dair ilk kanıt: "Gezegenin bir yüzü volkanlarla kaplı"

LHS 3844b isimli gezegen Eylül 2018'de keşfedilmişti (Thibaut Roger / Bern Üniversitesi)
LHS 3844b isimli gezegen Eylül 2018'de keşfedilmişti (Thibaut Roger / Bern Üniversitesi)
TT

Güneş Sistemi dışında tektoniğe dair ilk kanıt: "Gezegenin bir yüzü volkanlarla kaplı"

LHS 3844b isimli gezegen Eylül 2018'de keşfedilmişti (Thibaut Roger / Bern Üniversitesi)
LHS 3844b isimli gezegen Eylül 2018'de keşfedilmişti (Thibaut Roger / Bern Üniversitesi)

İsviçre'deki Bern Üniversitesi Uzay ve Yaşanabilirlik Merkezi'nden (CSH) Tobias Meier'ın liderlik ettiği bir araştırma ekibi, bir ötegezegende tektonik aktivite olduğuna dair ilk kez kanıt buldu.
Dünya'daki levha tektoniği yalnızca dağların oluşumundan ve depremlerden sorumlu değil. Aynı zamanda, gezegenin içindeki maddeyi yüzeye ve atmosfere ulaştıran ve daha sonra kabuğun altına taşıyan döngünün önemli bir parçası. Dolayısıyla tektoniğin, gezegeni yaşanabilir kılan koşullar üzerinde hayati bir etkisi var.
Bilim insanları şimdiye dek Güneş Sistemi'nin dışındaki bir gezegende tektonik faaliyete ilişkin kanıt bulamamamıştı. Ancak şimdi The Astrophysical Journal Letters isimli hakemli dergide yayımlanan bir araştırma bir ötegezegendeki tektonik aktiviteyi gözler önüne serdi.
LHS 3844b isimli bu gezegen, kırmızı cüce yıldız LHS 3844'ün yörüngesinde dönüyor ve Dünya'dan 45 ışıkyılı uzakta yer alıyor. Ana yıldızının etrafındaki dönüşünü yalnızca 11 saatte tamamlayan gezegenin yarıçapı, Dünya'nınkinin 1,32 katı.

Atmosfersiz gezegendeki yer hareketleri
Tobias Meier, bugüne dek konuya ilişkin kanıt bulunamamasının nedenini, "Tektonik aktivite belirtilerini gözlemlemek çok zordur çünkü bunlar genellikle bir atmosferin altında gizlenir" diye açıkladı. Öte yandan araştırmacının elde ettiği yeni bulgular, LHS 3844b'nin muhtemelen bir atmosferi olmadığını gösterdi.
Tıpkı Dünya gibi kayalık olduğu düşünülen gezegen, yıldızına çok yakın. Bu nedenle tıpkı Ay'ın Dünya'yla ilişkisinde olduğu gibi bir yüzü daima yıldızına bakarken, diğer yüzü ise karanlıkta kalıyor.
Diğer yandan, gezegeni yıldızından gelen yoğun radyasyondan koruyacak bir atmosfer olmadığı için yüzeyinin gündüzleri 800 dereceye kadar ısındığı tahmin ediliyor. Yıldızına bakmayan, gece tarafıysa dondurucu soğukla karşı karşıya. Bu yüzündeki sıcaklıkların eksi 250 derecenin altına inebildiği düşünülüyor.
Meier, "Bu şiddetli karşıtlığın, gezegenin içindeki malzeme akışını da etkileyebileceğini düşündük" diyor. İşte bu düşünceyi test etmek isteyen Meier ve ekibi, LHS 3844b'deki koşulları canlandırdıkları bilgisayar simülasyonları oluşturdu. 

Gezegenin volkanik tarafı
Simülasyonların çoğunda, gezegenin bir tarafında iç malzemenin yalnızca yukarı doğru, diğer tarafında ise yalnızca aşağı doğru aktığı görüldü. Üstelik bazı senaryolarda yukarı doğru akış, gezegenin gece tarafında yaşanıyordu.
Bern Üniversitesi'nden ve araştırmanın yazarlarından jeofizikçi Dan Bower, “Dünya'da alıştığımız bir düzen var. Sıcak günlerde malzemenin daha hafif olmasını ve dolayısıyla yukarı akmasını bekleriz” ifadelerini kullandı.
Bower, gezegene dair bu sıradışı bulguyu ise şöyle açıkladı:
"Soğuk malzeme daha serttir ve bu nedenle bükülmek, kırılmak veya iç kısma süzülmek istemez. Sıcak malzeme ise bu kadar viskoz değildir. Bu nedenle sağlam kaya ısıtıldığında daha hareketli hale gelebilir ve gezegenin iç kısmına doğru akabilir."
Araştırmacılara göre her iki durumda da bulgular, Dünya'dakinden çok farklı koşulların yaşandığı bir ötegezegende tektonik faaliyetlerin nasıl meydana geldiğine dair önemli ipuçları veriyor.
Bower, "Gezegenin hangi tarafında malzeme yukarı doğru akıyorsa o tarafta yoğun volkanik faaliyet görmek mümkün" diyor. Bu yüzden, söz konusu gezegende sayısız volkanın patladığı bir yarım küre ve neredeyse hiç volkan barındırmayan bir yarım küre hayal edilebilir.
Meier ise bu senaryoların netleşebilmesi için ileri araştırmalar gerektiğini ifade ediyor:
"Simülasyonlarımız, bu tür bir modelin gerçek olabileceğini gösteriyor ama doğrulamak için daha ayrıntılı gözlemler gerekiyor."
 
Independent Türkçe, Science Alert, EurekAlert



Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)
TT

Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin yol açtığı daha sıcak geceler, yüzyılın sonuna gelindiğinde uyku apnesini çok daha yaygın ve tehlikeli hale getirebilir.

Araştırmacılar artan sıcaklıkların, dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen ve kalp hastalığı, demans ve erken ölümle bağlantılı bir uyku bozukluğu olan obstrüktif uyku apnesini (OUA) kötüleştirebileceğini söylüyor.

Flinders Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışma, iklim değişikliğinin OUA'nın şiddetini ve sağlık üzerindeki etkisini nasıl artırabileceğini modelleyen ilk araştırma.

Flinders Üniversitesi FHMRI Uyku Sağlığı'ndan çalışmanın başyazarı Dr. Bastien Lechat, "Bu çalışma, ortam sıcaklıklarının OUA'nın şiddetini etkileyip etkilemediğini araştırarak iklim gibi çevresel faktörlerin sağlığı nasıl etkileyebileceğini anlamamıza katkı sağlıyor" diyor.

Araştırmacılar uyku sırasında solunum düzensizliklerini izleyen bir yatak altı sensörü aracılığıyla, 29 ülkeden en az 116 bin kişiden elde edilen 58 milyondan fazla gece uykusu verisini kaydetti.

Birkaç yılda toplanan veriler, küresel iklim modellerinden elde edilen saatlik iklim verileriyle eşleştirilerek farklı ısınma senaryoları altında OUA şiddetindeki değişikliklerinin simülasyonu oluşturuldu.

Dr. Lechat, "Genel olarak ortam sıcaklığıyla OUA şiddeti arasındaki ilişkinin büyüklüğü bizi şaşırttı" diyor.

Yüksek sıcaklıklar, kişinin belirli bir gece OUA yaşama olasılığının yüzde 45 artmasıyla ilişkiliydi.

Görsel kaldırıldı.Grafik, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından ölçülen, endüstri çağından itibaren küresel ortalama sıcaklık artışını gösteriyor (WMO)


Çalışma, OUA şiddetindeki sıcaklıkla ilişkili artışın, Avustralya veya ABD'ye kıyasla Avrupa ülkelerinde bilhassa belirgin olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bunun, klimaya erişimdeki farklılıklardan kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar engelliliğe ayarlanmış yaşam yılı (disability-adjusted life years / DALY) kullanarak iklimin şiddetlendirdiği uyku apnesinin sağlık ve ekonomi üzerindeki yükünü tahmin etti. Sadece 2023'te, sıcaklık artışının araştırmadaki 29 ülkede yaklaşık 800 bin sağlıklı yaşam yılının kaybıyla bağlantılı olduğunu saptadılar.

Dr. Lechat, "Bu rakam, bipolar bozukluk, Parkinson hastalığı veya kronik böbrek hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlardakine yakın" ifadelerini kullanıyor.

Toplam ekonomik kayıp yaklaşık 98 milyar dolar olarak tahmin edilirken bunun 68 milyar doları sağlığın bozulmasından, 30 milyar dolarıysa işyerindeki verimlilik düşüşünden kaynaklanıyor.

Kıdemli araştırmacı Profesör Danny Eckert, veriler çoğunlukla soğutma ve sağlık hizmetlerine erişimi daha iyi olan yüksek gelirli bölgelerdeki bireylerden elde edildiğinden, örneklemin düşük gelirli ülkelerde OUA'nın gerçek dünyadaki yükünü yeterince yansıtmayabileceğini söylüyor.

Profesör Eckert "Bu, tahminlerimizi yanıltarak sağlık ve ekonomi üzerindeki gerçek maliyetin düşük tahmin edilmesine yol açmış olabilir" diyor.

Sadece Avustralya'da, OUA dahil uykuyla ilgili sağlık sorunlarının maliyeti daha önce yılda 66 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL) olarak tahmin edilmişti.

Ekip halihazırda soğutmaya erişimin veya davranışsal değişikliklerin, ısınan hava koşullarında uyku apnesinin şiddetini nasıl azaltabileceği gibi olası müdahaleleri araştırmayı planlıyor.

Profesör Eckert, "İleride, ortam sıcaklığının uyku apnesinin şiddetine etkisini azaltacak stratejiler araştıran ve altta yatan fizyolojik mekanizmaları inceleyen müdahale çalışmaları tasarlamak istiyoruz" diye belirtiyor.

Çalışma, daha güçlü küresel iklim eylemleri olmadan uyku apnesinin yükünün muhtemelen keskin bir şekilde artacağı ve bunun da halk sağlığı sorunlarını şiddetlendirerek ekonomileri zorlayacağı uyarısında bulunuyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change