Parlamentodan güvenoyu alan Dibeybe’yi bekleyen büyük sorunlar

Parlamentodan güvenoyu alan Dibeybe’yi bekleyen büyük sorunlar
TT

Parlamentodan güvenoyu alan Dibeybe’yi bekleyen büyük sorunlar

Parlamentodan güvenoyu alan Dibeybe’yi bekleyen büyük sorunlar

Libya, 10 Mart’ta resmen pay ve kurumların çifte standartlığı olgusunu ortadan kaldıran bir aşamaya girdi. Öyle ki ‘Ulusal Birlik’ hükümeti, Temsilciler Meclisi’nin güvenini kazandı. Yerel, bölgesel ve uluslararası çevreler ise memnuniyetlerini açıklarken bu başarının, kaosu ortadan kaldıracağı yönündeki umutlarını dile getirdi.
Libya’nın birlik hükümetine sahip olduğunun ilan edildiği ilk anlarda politikacılar, Libya’nın batısında Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) ve doğuda Abdullah es-Sini liderliğindeki geçici hükümete ‘otoritelerini derhal teslim etme’ çağrısı yaptı. Serrac ise otoritesini ‘derhal ve kollarını açarak’ teslim etme arzusunu belirtmek için aceleci davrandı.
Libya, ülkenin batısı ve doğusu arasında iki hükümetin ve merkez bankasının varlığı nedeniyle yıllarca acı çekti. Bu hükümetlerin ve bankaların yandaşları, vatandaşlarının yaşam koşullarının bozulmasına neden oldu ve aynı zamanda fiyatların artmasına ve hizmetlerin azalmasına yol açtı.
Kurucu organın anayasa taslağını hazırlayan bir üyesi olan Ömer en-Naas, yeni hükümetin, halkın özgür ve onurlu bir yaşam arzusunu yerine getirmesini, baştan sona güvenlik, barış ve istikrarı sağlamlaştırmasını’ umduğunu dile getirdi. Naas, hükümetin ‘yaklaşık dört yıl önce seçilmiş bir organ tarafından onaylanan anayasa taslağı üzerinde bir referandumla, halkın anayasal haklarını kullanmalarına ve karar verici sözler söylemelerine olanak sağlamaya çalışmasını diledi.
Bazı taraflar, bu hükümeti yalnızca ‘teselli hükümeti’ olarak nitelendirirken, bazıları ise ‘Libya’yı silahlı çatışma sarmalından kurtarmak ve onu bekleyen büyük görevleri yerine getirmek üzere şu anda mevcut ve en iyi seçenek’ olduğunu savundu. Bu bağlamda Libyalı siyasetçi Süleyman el-Bayudi, “Bu hükümet elektrik krizini sona erdirebilirse bu, selefine kıyasla model bir hükümetle karşı karşıya olduğumuz anlamına gelir” dedi.
Parlamento oturumunun ertelenmesinin ardından 10 Mart’ta Dibeybe, Sirte’de bir saha gezisi düzenledi, sokaklarda çok sayıda vatandaşla görüştü ve onların şikayetlerini dinledi. Aynı şekilde 2016’da UMH’ye bağlı el-Bunyan el-Marsus güçleri tarafından temizlenmeden önce DEAŞ’a karşı yürütülen savaşta yıkılmış evler hakkında bilgi aldı.
Yeni hükümet, boğucu bir ekonomik krizden işsizlik, enflasyon ve verimsiz kamu hizmetlerinde keskin bir artışa kadar birçok zorlukla boğuşmak zorunda kalacak. Hükümetin, önünde hala büyük engeller bulunuyor. Öyle ki Dibeybe’nin atanma şekli ve hükümetinin büyüklüğü Libya’da eleştirilere yol açtı. Yolsuzluk ve nüfuzunu kötüye kullanma suçlamaları da daha sonraları Dibeybe’nin meşruiyetini sorgulamak isteyenler tarafından kullanılabilir.
Ancak arenada, birkaç silahlı grubun gölgesi hala Libya’nın sokaklarında, şirketlerinde, işletmelerinde ve hatta devlet kurumlarında asılı duruyor. İki çatışma tarafını destekleyen yabancı güçler ise hala sessizliklerini koruyor.
Tüm bunların yanı sıra anayasayı değiştirmek ve 2021 yılında özgür ve adil seçimler yapmak, tüm partiler kendilerini bunları başarmaya adamış olsalar da büyük bir zorluk teşkil ediyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nde siyasi araştırmacı olan Tarık el-Mecrisi, “Bir hükümet ve kurumların sadece biriyle yola çıkarsak, son beş yılda olduğundan çok daha iyi bir yere gelmiş olacağız” dedi.
Ülkede siyasi ateşkesin devam etmesine rağmen Sirte’den Misrata’ya kadar ön hatlardan geçen ana yol hala kapalı. Bu nedenle batıdan gelen milletvekilleri, Trablus’tan Sirte’ye hava yolu kullanmak zorunda kaldı.
Bu sorunların yanı sıra özel Rus askeri grubu ‘Wagner’e mensup paralı askerler, hala Sirte ve ülkenin diğer bölgelerinde pusuda bekliyorlar. Geçen yıl geri çekildiklerinde Trablus’un güneyindeki sivil bölgelere mayınlar döşemekle suçlanmışlardı.
Öte yandan bazı taraflar, hala Dibeybe’nin atanması hususunda öfkeli. Öyle ki söz konusu taraflar, seçim sürecinin yolsuzluk suçlamalarıyla gölgelendiğini belirtirken, bu suçlamaların resmi olarak ‘incelenmediğini’ iddia ediyor.
Ancak gözlemcilere göre sürecin başına bela olan tüm sorunlara rağmen Libya, bugün tüm partilerin resmi olarak seçim düzenleme taahhüdüyle, yıllardan sonra ilk kez birlik hükümetinin eşiğinde duruyor. Gözlemciler, geçen salı günü Bingazi ve Misrata arasındaki altı yıldan sonra gerçekleşen ilk sivil uçuşun, belki de bir atılımın en büyük somut kanıtı olduğunu belirtti.



Trablus hükümeti, Libya’nın doğusundaki İHA’larla ilgisi olmadığını açıkladı

Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
TT

Trablus hükümeti, Libya’nın doğusundaki İHA’larla ilgisi olmadığını açıkladı

Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)
Trablus’taki Ulusal Birlik Hükümeti Başkanıı Abdulhamid Dibeybe. (Birlik Hükümeti)

Trablus merkezli Libya hükümeti 30 Haziran’da, Rus Wagner grubu tarafından kullanılan bir üsse yapılan insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla herhangi bir ilgisi olmadığını açıkladı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir ordu kaynağı AFP’ye yaptığı açıklamada, perşembe akşamı Bingazi’nin 150 km güneydoğusunda bulunan el-Haruba Hava Üssü’nün İHA’lar tarafından gerçekleştirilen, ‘amacı bilinmeyen’ saldırılarla hedef alındığını belirtti. Söz konusu üste, Wagner grubunun unsurları yer alıyor. Haber siteleri, saldırının, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan ve doğu Libya makamlarının meşruiyetini sorguladığı Trablus hükümetinin silahlı kuvvetlerinden kaynaklandığını belirtti.

Özel ‘el-Masar’ kanalının haberine göre Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanlığı, geçen cuma yaptığı açıklamada “Uçağımızın Libya’nın doğusundaki bir üsse düzenlediği saldırılara ilişkin yayınlananlar bizi şaşırttı” diyerek, Ekim 2020’de imzalanan ateşkese saygı duyduklarını vurguladı.

Diğer yandan Libya merkezli ‘Address’ gazetesinin haberine göre ise Batı Libya’daki Silahlı Kuvvetler Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed el-Haddad, “Birimlerimizden hiçbiri doğu bölgesindeki herhangi bir alanı hedef almadı” diyerek, benzer bilgilerin Libyalı kardeşler arasında savaşı ateşlemeyi ve Libya’yı bölgesel bir çatışmaya sokmayı’ amaçladığına dikkat çekti.

Libya 2011’den, Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana büyük bir siyasi krize tanık oluyor. Nisan 2019 ile Haziran 2020 arasında Libya’nın doğusundaki en güçlü isim olan Halife Hafter, Trablus’un kontrolünü ele geçirmek için başarısız bir askeri girişimde Çadlı, Sudanlı, Nijeryalı ve Suriyeli savaşçıların yanı sıra Wagner grubundan savaşçıları kullandı. Bu başarısızlığı Ekim 2020’de, batı ve doğu kamplarının her birinden beş subaydan oluşmuş bir askeri komite tarafından gözlemlenen bir ateşkes anlaşmasının ilanı izledi.

O günden bu yana bir kısmı Rus ordusuyla birlikte savaşmak için Mali veya Ukrayna’ya gittikten sonra Libya’nın doğusundaki yüzlerce Wagner savaşçısı, başta petrol limanı bölgesinde olmak üzere güneyde aktifti.

Görsel kaldırıldı.
Mareşal Halife Hafter (Ulusal Ordu)

Libya Parlamentosu üyesi Muhammed Amer el-Abani, geçen pazartesi günü yapılan parlamento oturumunu ‘yasa dışı’ olarak niteledi.

Abani, Arap Dünyası Haber Ajansı’na (ANA) yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi’nin, geçen pazartesi günü üyelerinin çoğunu davet etmeden bir toplantı düzenlemesinin ‘meşruiyet dışında ve anayasal sisteme aykırı’ olduğunu dile getirdi. Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Bileyhik, meclisin, ikinci başkan yardımcısı Musbah Duma başkanlığında resmi bir kapalı oturum düzenlediğini açıkladığına dikkat çekti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre toplantıda konsey, 2023 tarihli ve 05 sayılı kanun uyarınca Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerini seçmek için oybirliğiyle bir karar aldı.

Görsel kaldırıldı.
Temsilciler Meclisi toplantısının öncesinde oturum düzenlendi. (Temsilciler Meclisi)

Muhammed Amer el-Abani konuya dair şunları söyledi:

Geçtiğimiz pazartesi günü meclis oturumunda yaşananlar ve bunun sonucunda alınan kararlar hukuka aykırıdır. Çünkü toplantı tarihini, yeter sayısını ve yerini belirlemede oturumun yapılma esaslarını dikkate almamaktadır. Bingazi’de Temsilciler Meclisi’nin yakında toplanacak istişare oturumu öncesinde verilen kararların iptalini talep etmek, son parlamento oturumuna karşı yapılan protesto çerçevesinde geliyor.

‘Libya Al Ahrar’ sitesinin haberine göre milletvekilleri tarafından yapılan bir açıklamada, oturumun ‘geçersiz olduğu ve yasama veya meclis kararı düzeyine çıkmadığı’ ifadelerine yer verilirken, oturumda yaşananlar ise ‘Temsilciler Meclisi’ni zayıflatma girişimi’ olarak nitelendirildi.

Temsilciler Meclisi’nin kapalı oturumunun yapılması amacı hakkında ise Libyalı milletvekilleri “Bazı kararlar alma arzusu nedeniyle üyeleri davet etmeden bir oturum düzenlemenin belirli bir amacı vardır. Tüm milletvekilleri oturuma katılmaya davet edilmiş olsaydı, bu kararlar alınamazdı” açıklamasında bulundular.

‘Libya Al Ahrar’ internet sitesinde ise yaklaşık 40 milletvekilinin, meclis oturumlarını boykot etmekle tehdit ettiği ve Kurban Bayramı’nın ardından Trablus’ta parlamentonun son kapalı oturumunu protesto etmek için bir istişare toplantısı düzenlendiği bildirildi.