Telefonla görüşme süresini kısaltmak mutluluğu artırıyor

Hızlı telefon konuşmaları sağlığınız için daha iyidir (Getty Images)
Hızlı telefon konuşmaları sağlığınız için daha iyidir (Getty Images)
TT

Telefonla görüşme süresini kısaltmak mutluluğu artırıyor

Hızlı telefon konuşmaları sağlığınız için daha iyidir (Getty Images)
Hızlı telefon konuşmaları sağlığınız için daha iyidir (Getty Images)

Hiç kimse 7/24 cep telefonu kullanmaktan vazgeçmese de çok az kişi telefonunu görüşme yapmak için kullanıyor. Araştırmalar, 2012 yılında günlük ortalama telefonla görüşme sayısı 15 iken, 2015 yılında bunun sadece 6 aramaya düştüğünü gösteriyor. Bugün ise bu sayının daha da azaldığı düşünülüyor. Birçoğumuz, telefonumuz çaldığında endişe duyarız. Nitekim The Express Tribune gazetesine göre, konu hakkında yapılan araştırmalar Birleşik Krallık’taki Y kuşağının yüzde 78’inin, Baby Boomers kuşağının ise yüzde 40’ının telefon görüşmesi yaptığı sırada endişe duyduklarını ortaya koydu.
Birçoğumuz görüntülü görüşme programı olan Zoom uygulamasını kullanmanın üzerimizde sürekli gerginlik hali yaratıp bizi stresli kıldığından şikayetçi olsa da, çok azımız kullanımı basit olan eski telefonlara geçmeyi düşündük. Oysa bazı uzmanlar, bunu yapmanın kişinin mevcut stresi daha da az hissetmesine yardımcı olacağını söylemektedirler.
Yine de arama geldiğinde telefonu açıp insanlarla iletişim kurmaktan çekinme psikolojisi bir dereceye kadar anlaşılabilir. Zira kısa mesajlarla karşılaştırıldığında, gerçek zamanlı konuşmalar daha hızlı düşünmeyi gerektirdiği gibi konuşma esnasındaki yanılma payımızı artırarak mahcup olma riskimizi de artırır. Karşıdaki biriyle doğrudan yapılan telefon görüşmeleri, bazen aldatıcı olsa da, sadece kulağın istenen anlamı iletmede ayırt edebildiği        ses sinyallerine güvenmemize neden olur. Bu sebeple hızlı ve sık telefon görüşmelerini yaşam tarzınızın bir parçası haline getirin.
Bununla birlikte, telefon görüşmesi yönünde yaşadığınız endişe ve korkuyu itiraf etmeniz, bu korkunun iyi ve makul bir şey olduğu anlamına gelmez.  Aslında, birçok yeni çalışma, insanların belirli bir kişiyi aramak ve onunla iletişim kurmak zorunda kalmanın muazzam(!) yükünden kurtularak hızlı ve sık telefon görüşmelerini bir yaşam tarzı haline getirmeleri halinde daha mutlu olabileceğini göstermektedir.
Örneğin, bu konuda yapılan yeni bir araştırmaya göre, telefon görüşmesi aslında sandığımızdan daha kolay ve bu konuda endişelenmeye hiç gerek yok. Ve bu görüşmeler metin mesajlaşmasına nispetle karşımızdakiyle daha duygusal ve güçlü bir iletişim kurmamıza imkân sağlar.

 


Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
TT

Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)

Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron, The Old Guard 2'de favori aksiyon sahnesi sorulduğunda hiç düşünmeden yanıtladı: 

Kesinlikle helikopter sahnesi.

Los Angeles'ta düzenlenen bağış etkinliğinde konuşan yıldız oyuncu, bu sahnenin çekimlerinin son derece zorlu ama unutulmaz olduğunu anlattı:

Filmin sonlarına doğru çektik. İçimden 'Eğer bu sahneyi becerirsem, bir daha zorlu sahnelerde hiç oynamasam da olur' dedim. Tabii bu karar uzun sürmedi ama sahne gerçekten karmaşıktı, psikolojik olarak da zorluydu. İlk iki hafta pilotla oturup güven inşa ettik. Her şey yavaş başladı. Ama sonunda kendimi bir helikopterden sarkarken buldum, gerisi önemli değil.

49 yaşındaki Theron, sahneyi çekerken aklından geçenleri de şöyle anlattı: 

Havada asılı kalmış bir şekilde, 'Hayatım boyunca bir helikopterden sarktığımı anlatacağım' diye düşündüm.

Greg Rucka imzalı çizgi romandan uyarlanan devam filmi, ölümsüz kahramanlar Andy (Theron), Nile (KiKi Layne), Booker (Matthias Schoenaerts), Joe (Marwan Kenzari), Nicky (Luca Marinelli), Copley (Chiwetel Ejiofor) ve Jack (Henry Golding)'in insanlığı kurtarma mücadelesini anlatıyor. Ancak bu kez tehdit, kendi içlerinden çıkıyor: Discord (Uma Thurman) ve Quỳnh (Veronica Ngô).

Victoria Mahoney'nin yönettiği film, büyük bir sürprizle sona eriyor ve üçüncü filme kapı aralıyor. Yapımcı Marc Evans, 2023'te Variety'den Marc Malkin'e verdiği bir röportajda, "İkinci filmin finali adeta üçüncü filmi zorunlu kılıyor, bu da beni çok mutlu ediyor" demişti.

Güney Afrikalı aktris Theron ise şu aşamada net bir karar alınmadığını vurguluyor: 

Biraz ara vereceğiz. Dinleneceğiz. Sonra toplanıp ne yapacağımıza karar vereceğiz.

Yakında Christopher Nolan’ın The Odyssey filminde rol almaya hazırlanan Theron, bir gün yönetmen koltuğuna geçmek istediğini de belirtti: 

Aslında hep ilgimi çekti ama küçük çocuklarım var ve yönetmenlik tüm hayatını tüketiyor. Çocuklar büyüyüp evden ayrılana kadar beklemem gerekebilir.

"Kadın başrollü aksiyon filmleri hâlâ riskli görülüyor"

Theron, New York Times'a verdiği röportajda, Hollywood'da kadın başrollü aksiyon filmlerinin hâlâ erkek odaklı yapımlar kadar destek görmediğini de söyledi.

Mad Max: Fury Road yıldızı, birlikte kamera karşısına geçtiği Uma Thurman'la birlikte verdiği söyleşide şu ifadeleri kullandı:

Evet, daha zor. Bu artık bilinen bir gerçek. Erkek başrollü aksiyon filmleri çok daha kolay onay alıyor. Kadınlar bu tür işlere kalkıştığında ve gişede tam başarı gelmezse, bir daha şans bulamayabiliyorlar. Oysa aynı adamlar için bu risk defalarca göze alınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, New York Times