Ürdün’de son 24 sattae 4 bin 144 yeni koronavirüs vakası, 61 ölü kaydedildi

Amman’ın kuzeybatısında yer alan Salt Devlet Hastanesine nakledilen Kovid-19 hastası (EPA)
Amman’ın kuzeybatısında yer alan Salt Devlet Hastanesine nakledilen Kovid-19 hastası (EPA)
TT

Ürdün’de son 24 sattae 4 bin 144 yeni koronavirüs vakası, 61 ölü kaydedildi

Amman’ın kuzeybatısında yer alan Salt Devlet Hastanesine nakledilen Kovid-19 hastası (EPA)
Amman’ın kuzeybatısında yer alan Salt Devlet Hastanesine nakledilen Kovid-19 hastası (EPA)

Ürdün Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı son verilere göre, 4 bin 144 yeni vaka tespit edilirken ülkede toplam vaka sayısı 469 bine yükseldi. Kovid-19 nedeniyle 61 kişi de hayatını kaybederken toplan can kaydı 5 bin 285’e ulaştı.
Şarku’l Avsat’ın Ürdün Haber Ajansı Petra’dan aktardığı bilgilere göre Bakanlar Kurulu ve Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan basın toplantısında, aktif hasta sayısının 73 bin 588 olduğuna işaret edilirken tedavi altına alınan hasta sayısının 375 olduğu ve 114 kişinin taburcu edildiği belirtildi.
DPA’nın aktardığı habere göre ise ev karantinasında olan 4 bin 594 kişi sağlığına kavuşurken toplam iyileşen sayısı 390 bin 127’ye yükseldi.
Ayrıca basın toplantısında yapılan açıklamada, dün 27 bin 984 test yapıldığı belirtilirken salgının başlamasından bu yana yapılan toplam testin 5 milyon 131 bin 793 olduğu bildirildi. Bugün yapılan testlerin yüzde 14’ü pozitif çıktığı kaydedildi.
Salt Devlet Hastanesi’nde oksijen tüpü yetersizliği nedeniyle 7 kişinin hayatını kaybetmesi ve ülkede vaka sayılarında rekor seviyeye ulaşması halkı öfkelendirirken Sağlık Bakanı Dr. Nezir Ubeydat’ın istifa etmesine yol açtı.
Ürdün Başbakanı Beşir el-Hasavne yaptığı basın toplantısı sırasında, Ubeydat’ın istifa ettiğini, Salt Devlet Hastanesi Müdürünün ve el-Belka İl Sağlık Müdürünün görevine son verildiğini duyurarak hükümetin, yaşananların sorumluluğunu tek başına üstleneceğini açıkladı.
Başbakan el-Hasavne yaşanan olayı, ciddi ve kabul edilemez bir başarısızlık olarak nitelendirerek özür diledi.
Krizin ardından Ürdün Kralı II. Abdullah hastaneyi ziyaret etti. Sosyal medyada paylaşılan video kesitlerine göre Hastane Müdüründen istifa etmesini isteyen Kral, öfkeyle “böyle bir şey hastanede nasıl yaşanabilir? Bu kabul edilemez” dediği ortaya çıktı.
Bakanlar kurulu kazayla ilgili gelişmeleri tartışmak üzere dün (Cumartesi) acil toplanırken, parlamento ise sonuçları tartışmak üzere bugün toplanacak.



Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
TT

Ürdün, Filistin ve İsrail, ABD’nin talebiyle ‘kutsal mekanlarla’ ilgili koordinasyonu görüştü

Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)
Mescid-i Aksa’da önceki gece namaz kılan Müslümanlar (AFP)

ABD yönetiminin doğrudan talebi üzerine Ürdün, Filistin ve İsrail hükümetleri, Müslüman ve Hristiyanların kutsal mekanlarına olan ziyaret şartlarını düzenlemek üzere bir koordinasyon komitesi oluşturmayı tartışmaya başladı. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, konuyla ilgili farklı düzeylerde yetkililerin katılımıyla ilk görüşmelerin yapıldığını aktardı. Kaynaklar, taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının bir uzlaşıya varılmasını güçlendirdiğini söyledi.  
Kaynaklar, ABD’nin Ramazan ayından önce bir ‘koordinasyon grubu’ oluşturulmasını önerdiğini, ancak komisyonun oluşturulma çabalarının yetersiz kalması nedeniyle, Kudüs’teki gerginliklerin yaşandığını iddia etti. Kudüs’te yaşanan gerilimin ardından ABD, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yael Lambert başkanlığında, aralarında İsrail-Filistin Özel Temsilcisi Hadi Amr’ın da yer aldığı üst düzey yetkililerden oluşan bir heyeti Filistin’e gönderdi. ABD heyeti geçtiğimiz hafta boyunca, Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerle toplantılar düzenledi. ABD, taraflardan ‘gerginliği azaltmak ve özellikle Mescid-i Aksa’daki şiddet olaylarını önlemek için acil bir şekilde ve koordine halinde çalışmalarını’ istedi. Ayrıca, Ramazan ayının son Cuma namazının olaysız bir şekilde geçmesi için çaba göstermelerini talep etti.  
İsrail ve Ürdün tarafları, Kudüs İşleri Komitesinin Ramazan Bayramının ardından toplanmasını kararlaştırdı. İsrail Başbakanı Naftali Bennett, çarşamba akşamı, Kudüs'teki durumu değerlendirmek amacıyla yetkililerle bir araya geldi ve güvenlik güçlerine, gerginliği azaltmak amacıyla önlem almaları talimatı verdi. Bennett, “Hükümetimiz Mescid-i Aksa’da sükunetin ve istikrarın korunmasını önemsemektedir” dedi.  
Uzmanlar, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlarla İsrail güvenlik güçleri arasındaki gerginliğin, Batı Şeria ve Gazze’de daha geniş çaplı çatışmalara yol açabileceğini, ayrıca Ürdün-İsrail ilişkilerinde bir krize yol açabileceğini değerlendiriyor.  
Ürdün, Filistin ve İsrailli yetkililerin ilk görüşmelerinde ciddi görüş ayrılıkları ortaya çıktı. Ürdün ve Filistin tarafı, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya girmesinin gerginliğin başlıca sebebi olduğunu savundu. Arap tarafı, Fanatik Yahudilerin, Müslümanların kutsallarına hakaret ettiği ve Mescid-i Aksa’yı yıkarak yerine Süleyman Heykeli’ni dikeceklerini söyleyerek Müslümanları kışkırttığını ifade ettiler. Ürdünlü ve Filistinli yetkililer, Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa avlusuna girişinin yasaklanmasını talep etti, ancak İsrail tarafı bu talebin karşılanamayacağını söyledi. İsrail 2021 yılında en az 33 bin Yahudi’nin Mescid-i Aksa avlusuna girişine izin vermişti.
Ürdün ve Filistinli yetkililer ayrıca, İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskınların, Harem-i Şerif’te gaz bombası kullanılmasının ve namaz kılanlara şiddet uygulanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Ürdünlü temsilciler, Mescid-i Aksa Vakfı bekçilerinin sayısının arttırılmasını ve İsrail güvenlik güçlerinin kutsal mabede girişinin son bulmasını önerdi. İsrail tarafı ise, Ürdün’ün, bekçilerin sayısının arttırılması talebini kabul ederek, güvenlik güçlerinin Harem’e giriş nedeninin, Ağlama Duvarı’na doğru içeriden atılan taşlar olduğunu söyledi, ancak baskınların azalacağı sözünü verdi. İsrailli temsilci ayrıca, genelde mescidin içine girmediklerini ve ‘siyasi gösterilere’ uzaktan müdahale ettiklerini belirtti.  
İsrail güvenlik güçleri, Mescid-i Aksa ve çevresindeki kutsal mekanlardan ayrılmayı reddediyor. İsrail buradaki varlığını egemenliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. İsrail güçleri perşembe günü Kadir Gecesi’nde ibadetlerini yerine getiren bazı Müslümanlara şiddet uyguladı ve gaz bombası attı. Kadir Gecesi’nde Mescid-i Aksa’da Kudüs ve Batı Şeria’dan gelen yüzbinlerce Müslüman ibadet etti. İsrail güvenlik güçleri Mescid-i Aksa ve Eski Kudüs çevresine 3 binden fazla personel konuşlandırdı.