Oxford-AstraZeneca aşısı geliştirme ekibinde yer alan Dr. Ahmed Selman Şarku'l Avsat'a konuştu: Aşının kullanımının askıya alınması rutin bir prosedür

Oxford-AstraZeneca aşısı geliştirme ekibinde yer alan Dr. Ahmed Selman Şarku'l Avsat'a konuştu: Aşının kullanımının askıya alınması rutin bir prosedür
TT

Oxford-AstraZeneca aşısı geliştirme ekibinde yer alan Dr. Ahmed Selman Şarku'l Avsat'a konuştu: Aşının kullanımının askıya alınması rutin bir prosedür

Oxford-AstraZeneca aşısı geliştirme ekibinde yer alan Dr. Ahmed Selman Şarku'l Avsat'a konuştu: Aşının kullanımının askıya alınması rutin bir prosedür

Oxford Üniversitesi Edward Jenner Enstitüsü’nde İmmünoloji ve Aşı Geliştirme Öğretim Görevlisi aynı zamanda Oxford-AstraZeneca aşısı geliştirme ekibinin bir üyesi olan Dr. Ahmed Selman, üzerinde çalıştıkları aşının kullanımının askıya alınmasının, daha önce Pfizer de dahil olmak üzere diğer aşılarda uygulanan rutin bir prosedür olduğunu söyledi.
Dr. Selman, kan pıhtısı tespit edilen 30 vakanın kaydedilmesinin ardından bazı ülkelerin aşının kullanımını askıya almasına rağmen, aşının güvenliği konusunda güvence verdi. Dr. Selman Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
“Bir sağlık sorununun kaydedilmesi, aşının enjekte edildiği zamana denk geliyorsa, sağlık müfettişlerinin, aşının uygulanması ile bu sorun arasında hiçbir ilişki bulunmadığından emin olması gerekir. Bu geçtiğimiz günlerde Oxford aşısı içinde söz konusu oldu, daha önce Pfizer’e de uygulanmıştı.”
Başta İskandinav ülkeleri Danimarka, Norveç olmak üzere, aşının alınmasından sonra kan pıhtısı tespit edilen 30 vakanın kaydedilmesinin ardından Oxford-AstraZeneca aşısının kullanımını geçici olarak askıya aldı.
Dr. Selman sözlerine şu ifadeler ile sürdürdü:
“Bu askıya alma işlemi, aşı ile kan pıhtılarının oluşumu arasında herhangi bir ilişki olup olmadığı hakkında daha fazla araştırma yapılmasını hedefliyor. Bu, aşıların güvenliğini sağlamak için bağımsız ve resmi sağlık düzenleme otoriteleri tarafından yapılan rutin bir prosedür. Daha önce, Norveç’teki düzenleyici makamların, farklı zamanlarda aşıların uygulanması sonrasında, geriatrik hastalıkları olan 23 yaşlı kişinin hayatını kaybetmesinin ardından aşının güvenliğine yönelik araştırma yapmak üzere Pfizer-BioNTech aşının kullanımını askıya almasına benzer bir prosedür.”
Pfizer-BioNTech aşısı ile bu ölümler arasında bir ilişkinin olmadığının kanıtlanmasının ardından Norveç’te aşının tekrar kullanılmaya başlanması gibi, AstraZeneca içinde sürecin aynı şekilde ilerlemesini umut eden Dr. Selman, bununla ilgili olarak şunları söyledi:
“Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki (Avrupa Birliği ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üye devletlerini içeren bir grup) ülkelerden bildirilen, kan pıhtıları tespit edilen 30 vaka, aşı olan toplam 5 milyon kişinin çok küçük bir yüzdesini oluşturuyor. Bu oran, normal koşullar altında, genel nüfusun bu kadar büyük bir kısmında görülen doğal inme oranı ile aynıdır.”
Dr. Selman şunları sözlerine ekliyor:
“Bu aşı şu ana kadar dünya genelinde yaklaşık 100 milyon insana uygulandı ve ben de o insanlardan biriyim. İngiltere, AB ülkelerinin çoğu ve dünya genelinde 50’den fazla ülke hala bu aşıyı kullanıyor. Şu ana kadar, hiçbir araştırma veya inceleme, aşının herhangi bir şiddetli semptoma ve ölüme neden olduğunu kanıtlamadı.”
Dr. Selman “Aşının askıya alınması işleminin aşıya zarar vermediğini, bununla birlikte uzun vadede, aşıların güvenliğini değerlendirmek için çok katı kriterlere bağlı olan düzenleyici kurumlarının güvenilirliğini ve şeffaflığı artıracağını” vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü cuma günü, şirketin aşısının kullanımının durdurulması için bir neden olmadığını duyurdu ve AstraZeneca aşısı ile kan pıhtıları arasında nedensel bir bağlantı olmadığına dikkat çekti.



İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
TT

İlk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfedildi

HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)
HIP 67522 b, manyetik alan çizgileri boyunca yıldızının yüzeyine doğru enerji dalgası göndererek patlamaları tetikliyor (Danielle Futselaar)

Bilim insanları ilk kez "eceline susamış bir gezegen" keşfetti. İlk kez bir gezegenin, yıldızını bu şekilde etkilediği gözlemlendi. 

Dünya'dan yaklaşık 400 ışık yılı uzaktaki HIP 67522 adlı yıldız ve yörüngesindeki iki gezegen uzun zamandır takip ediliyor. Sadece 17 milyon yaşındaki yıldız, 4,5 milyar yaşındaki Güneş'e kıyasla daha büyük ancak daha soğuk. 

Yıldızın HIP 67522 b adlı gezegeni, şaşırtıcı derecede yakın bir yörüngede dönüyor. Ötegezegen yıldızın etrafındaki bir turunu sadece 7 günde tamamlıyor; yani gezegende bir yıl, Dünya zamanıyla sadece bir hafta sürüyor.

Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü'nden Ekaterina Ilin, "Daha önce HIP 67522 gibi bir sistem görmemiştik; gezegen bulunduğunda, yıldızının yörüngesinde 10 günden daha kısa bir sürede döndüğü bilinen en genç gezegendi" diyor.

Ilin ve ekip arkadaşları bu nedenle NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ötegezegen uydusu CHEOPS'u kullanarak sistemi daha yakından incelemeye karar verdi. 

Araştırmacılar HIP 67522 b'nin yıldızıyla  kurduğu sıkı etkileşim nedeniyle kendi sonunu hazırladığını tespit etti. 

Devasa plazma topları olan yıldızların yüklü parçacıkları, yüzeydeki hareketleriyle güçlü manyetik alanlar yaratıyor. Manyetik alan çizgileri birbirini kesemediğinden, bazen bunlar düğümlenip aniden koparak güneş patlamaları adı verilen radyasyon patlamalarına yol açıyor.

Bilim insanları, Dünya gibi pek çok gezegenin de manyetik alanı olduğu için yıldızına yakın gezegenlerin, yıldızlardaki manyetik alan patlamalarını tetikleyip tetiklemediğini merak ediyordu. 

HIP 67522 sistemini inceleyen ekip, yıldızdaki patlamaların gezegen onun önünden geçerken sıklaştığını saptadı. Araştırmacılar bu nedenle patlamaları gezegenin tetiklediği sonucuna vardı. 

Normalde yıldızların, yörüngelerindeki gezegenlerden etkilenmediği düşünülüyordu. Ancak araştırmacılar HIP 67522'nin yaşı nedeniyle ve güçlü bir manyetik alanı olması durumunda bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmaya göre gezegen yakın yörünge dönüşü sırasında enerji biriktiriyor ve bunun bir kısmını, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca bir kırbaç misali, dalgalar halinde geri gönderiyor. Bu şok dalgası, manyetik alandan yıldızın yüzeyine geçtiğinde muazzam bir patlama yaşanıyor.

Ancak bu güçlü kozmik ışınların büyük bir kısmı uzaya savrulmak yerine gezegene geri dönüyor. Bilim insanları HIP 67522 b'nin bugüne kadar bulunan ilk "eceline susamış gezegen" olduğunu söylüyor. 

Ilin "Gezegen özellikle enerji yüklü patlamaları tetikliyor gibi görünüyor" diyerek ekliyor: 

Gezegenin, yıldızın manyetik alan çizgileri boyunca gönderdiği dalgalar belirli anlarda patlamaları başlatıyor. Ancak patlamaların enerjisi dalgaların enerjisinden çok daha yüksek. Dalgaların oluşmaya hazır patlamaları tetiklediğini düşünüyoruz.

Araştırmacılar halihazırda yaklaşık Jüpiter büyüklüğündeki HIP 67522 b'nin, 100 milyon yıl içinde Neptün'e yakın bir boyuta geleceğini tahmin ediyor.

Bilim insanları sistemi incelemeye devam ederek patlamalarda ne tür enerji salındığını anlamayı umuyor. Ayrıca bu türden benzer sistemlerin var olup olmadığını araştırmak için çalışmalarını genişletmeyi planlıyorlar.

Ilin, "Aklımda milyonlarca soru var çünkü bu tamamen yeni bir fenomen, dolayısıyla ayrıntılar hâlâ net değil" diyor.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, NASA, Nature