Ürdün’de hastanede oksijen kesintisi kaynaklı ölümler nedeniyle 5 görevli gözaltına alındı

Ürdün’deki Salt Devlet Hastanesi’nden ayrılan bir ambulans (AP)
Ürdün’deki Salt Devlet Hastanesi’nden ayrılan bir ambulans (AP)
TT

Ürdün’de hastanede oksijen kesintisi kaynaklı ölümler nedeniyle 5 görevli gözaltına alındı

Ürdün’deki Salt Devlet Hastanesi’nden ayrılan bir ambulans (AP)
Ürdün’deki Salt Devlet Hastanesi’nden ayrılan bir ambulans (AP)

Ürdün’de Salt şehrindeki devlet hastanesinde merkezi oksijen sistemindeki kesinti nedeniyle 7 hastanın hayatını kaybetmesinin ardından hastane müdürü de dahil 5 görevli gözaltına alındı.
Ürdün resmi haber ajansı Petra’ya göre Salt Başsavcısı, 5 hastane görevlisinin ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla gözaltına alınmasına karar verdi.
Amman Başsavcısı Hasan Abdellat, suçlama kapsamında hastane müdürünün yanı sıra 3 yardımcısı ve oksijen sorumlusunun gözaltına alındığını açıkladı.
Sağlık Bakanı Dr. Nezir Ubeydat, merkezi oksijen sistemindeki kesinti nedeniyle Salt şehrindeki devlet hastanesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören 7 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı ve olayın ardından istifa etti.
Başbakanı Beşir el-Hasavne de, konuya ilişkin soruşturma başlatıldığını açıklayarak, yaşananlarda sorumlu olan herkesin kanun hükümlerine uygun olarak hesap vermesi gerektiğini dile getirdi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Veliaht Prens Hüseyin bin Abdullah kaza sonrası durumu incelemek için Salt Devlet Hastanesi’ni ziyaret etti.
Kral hastaneye girerken basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Böyle bir hastane bu olaya nasıl tanık olabilir? Hastane milyonlarca dolara mal oldu ve geçtiğimiz Ağustos ayında faaliyete geçti” dedi.
Bazı politikacılar, bu olayın devlet hastanelerindeki kötü yönetimin göstergesi olduğunu söyledi.
10 milyona yakın nüfusu olan Ürdün’de şu ana kadar 385 bini aşkın vaka ve 5 bin 224 can kaybı kaydedildi.



Ürdün'den Bennett'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili açıklamasına tepki

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AA)
TT

Ürdün'den Bennett'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili açıklamasına tepki

İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AA)
İsrail Başbakanı Naftali Bennett (AA)

Ürdün Parlamentosu Filistin Komisyonu Başkanı Muhammed ez-Zahravi, "İsrail, kutsal kentte hiçbir kanuni, tarihi ve dini meşruiyete sahip değildir." dedi.
Komisyon Başkanı Muhammed ez-Zahravi tarafından okunan yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in "Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili tüm kararların İsrail tarafından alınacağına" ilişkin açıklamasına tepki gösterdi.
Zahravi, bu türden açıklamaların tüm bölgede dini savaşlar çıkarmak için ateşlendiğine dikkati çekerek, Bennett'e iki milyar Müslüman'ın sabrını denemeyi bırakması çağrısı yaptı. Zahravi, açıklamaları, "Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın dini ve tarihi realitisine karşı yapılmış bir darbedir" şeklinde değerlendirdi.
- İsrail Kudüs konusunda hiçbir hukuki ve tarihi meşruiyete sahip değil
Zahravi, İsrail'in bir sömürü işgal gücü olarak terör uyguladığını ve silahsız Filistin halkına karşı suç işlediğini ifade ederek, "İsrail, kutsal kentte hiçbir kanuni, tarihi ve dini meşruiyete sahip değildir." dedi.

- 144 dönüm alanlık Mescid-i Aksa yalnızca Müslümanlara aittir
Zahravi, Mescid-i Aksa'nın Ürdün Haşimi Krallığı vesayetinde olduğunu, ülkesinin buranın zamansal ve mekansal olarak bölünmesine kati olarak karşı çıktığını vurgulayarak, "144 dönümlük alana sahip Mescid-i Aksa yalnızca Müslümanların hakkıdır." dedi.
Dolaylı ya da direkt yürütülen tüm baskılara karşı koyduklarını dile getiren Zahravi, sözlerini "Kudüs, Filistin'in ebedi başkenti olarak kalacaktır." ifadesiyle sonlandırdı.
İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Başbakan Naftali Bennett, dün "Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili tüm kararların dış etkenlere bakılmaksızın şehrin hakimi olan İsrail tarafından alınacağını" belirtmişti.

- Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.