Uzaylı filmlerinin yıldızı Vega'nın yörüngesinde gezegen adayı bulundu

Görselde Vega'nın yörüngesindeki asteroit kuşağı resmediliyor (NASA)
Görselde Vega'nın yörüngesindeki asteroit kuşağı resmediliyor (NASA)
TT

Uzaylı filmlerinin yıldızı Vega'nın yörüngesinde gezegen adayı bulundu

Görselde Vega'nın yörüngesindeki asteroit kuşağı resmediliyor (NASA)
Görselde Vega'nın yörüngesindeki asteroit kuşağı resmediliyor (NASA)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak ve en ünlü yıldızlardan Vega'nın yörüngesinde, kavurucu sıcaklıkta bir gezegenin dönüyor olabileceğini ortaya koydu.
İleri gözlemler ve analizlerle doğrulanması beklenen gezegen adayının Neptün büyüklüğünde olduğu ve Vega'ya çok yakın bir konumda bulunduğu düşünülüyor.
Hakemli bilim dergisi The Astrophysical Journal'da yayımlanan bulgulara göre olası gezegen, yıldızın etrafındaki dönüşünü 2,5 Dünya gününde tamamlıyor.
Araştırmacılar yıldızına bu kadar yakın bir gezegendeki yüzey sıcaklıklarının yaklaşık 2 bin 976 santigrat dereceye ulaşacağını hesapladı. 
Varlığı ispatlanırsa gezegen, bilinen en sıcak ikinci gezegen olacak. En sıcak gezegen KELT-9b'deki yüzey sıcaklığınınsa 4 bin 300 santigrat dereceye ulaştığı biliniyor.
Vega yörüngesindeki gezegen adayının duyurulduğu yeni çalışmanın başyazarı Spencer Hurt, "Bu, kendi Güneş Sistemi'mizden çok daha büyük, devasa bir sistem" diye konuştu.
Colorado Boulder Üniversitesi'nde astronomi eğitimi alan Hurt, "Bu sistemde başka gezegenler de olabilir" diye ekledi.
Keşfin ardındaki araştırma ekibi, Arizona'daki Fred Lawrence Whipple Gözlemevi'nin yaklaşık 10 yıllık verilerini inceledikten sonra gezegen adayını fark etti.
Vega'nın hareketinde hafif bir yalpalama tespit eden araştırmacılar, yörüngedeki bir gezegenin kütle çekim kuvvetiyle yıldızı kendine çektiği sonucuna vardı.
Gökbilimciler yıllardır Vega'nın çevresini araştırıyor. Örneğin, 2013'te yıldızın etrafında dönen büyük bir asteroit kuşağının kanıtları bulunmuştu. Bu keşif astronomi camiasında büyük yankı uyandırmıştı.
Yeni araştırmanın yazarları, gezegen adayının varlığını doğrulamak için NASA'nın yeni teleskobunun göreve başlamasını beklemek zorunda kalabileceklerini söylüyor.
James Webb Uzay Teleskobu isimli güçlü teleskobun Ekim 2021'de fırlatılması ve hizmet süresinin sonuna yaklaşan Hubble Uzay Teleskobu'nun yerini alması planlanıyor.
Dünya'dan 25 ışıkyılı uzakta yer alan Vega, Kuzey Yarımküre göğünde son derece parlak görünüyor. Hatta profesyonel teleskoplar ünlü yıldızı gün ışığında bile tespit edebiliyor.
Vega sisteminde gezegenler ve uzaylılar bulunduğu fikri, bilimkurguda da epey popüler. Ünlü yıldız, ABD'li bilimkurgu yazarı Isaac Asimov'un Vakıf serisine ve 1997 yapımı Mesaj (Contact) filmine konu edilmişti. Robert Zemeckis'in yönettiği filmde Dünya dışı varlıklardan gelen ilk mesaj işlenmişti.
Vega'nın yer aldığı bir diğer sinema filmi de 1987 yapımı Spaceballs olmuştu. Komedi türündeki uzay macerasının yönetmen koltuğunda Mel Brooks oturmuştu.
 
Independent Türkçe, Space, Colorado Boulder Üniversitesi



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news