Perseverance görevi sadece başlangıç: NASA, Mars'tan sonra nereyi hedefliyor?

NASA'nın Florida'daki merkezi (Reuters)
NASA'nın Florida'daki merkezi (Reuters)
TT

Perseverance görevi sadece başlangıç: NASA, Mars'tan sonra nereyi hedefliyor?

NASA'nın Florida'daki merkezi (Reuters)
NASA'nın Florida'daki merkezi (Reuters)

NASA'nın yeni uzay aracı Perseverance, 18 Şubat 2021'de Kızıl Gezegen'e ulaştı. Merakla takip edilen Mars gezgini buradaki toprak örneklerini toplamak ve Dünya'ya göndermekle görevli. Bilim insanları bu örneklerde Mars'ta geçmişte yaşamış olabilecek mikroskobik ölçekteki canlıların fosillerini arayacak.
Perseverance, NASA'nın Güneş Sistemi'ndeki başka bir gezegende yaşam aradığı ilk gerçek astrobiyoloji görevi oldu. Gökbilimciler, Mars'ta geçmişte sıvı halde su bulunduğunu düşündüğü için yaşam arayışında Kızıl Gezegen, en önemli hedeflerden biriydi. Ancak Dünya dışı yaşam arayışı onunla da sınırlı değil. 
Mars'tan gelecek toprak örnekleri; gezegenin geçmişini ortaya çıkarırken, Güneş Sistemi'ndeki diğer cisimlere yönelik görevlere de ışık tutacak. 2017'de NASA, Satürn'ün uyduları Titan ve Enceladus'ta ve Jüpiter'in uydusu Europa'daki okyanusları, yaşamın bulunabileceği en olası yerler diye nitelemişti.
Uzay ajansı, bu uyduların yeraltı okyanuslarının yaşama ev sahipliği yapıp yapmadığını araştırmak istiyor. Bu nedenle Perseverance'ın ardından Titan ve Europa'yı keşfetmek için iki göreve başlayacak. Europa'yı araştıracak Europa Clipper isimli uzay aracı 2024'te, Titan yolcusu Dragonfly ise 2027'de fırlatılacak.
Hem Perseverance hem de Dragonfly görevinde yer alan Astrobiyolog Jorge Núñez, "Europa ve Dragonfly gibi dış gezegenlere yönelik görevler çok zaman alacak" diyor ve ekliyor:
"Ancak yaşam olanakları açısından bulunacak her şeye açık olmalıyız: Çevre nasıl evrilir, yaşam yaygın mı yoksa nadir mi? Ve dışarıda ne var?"

Dragonfly, Dünya'daki yaşamın izlerini Titan'da rayacak
Dünya ve Satürn arasındaki mesafe Mars'ın uzaklığından epey fazla. Bu nedenle Dragonfly, ancak 2035'te Titan'a ulaşabilecek.
Uzay aracı, Titan'ın kalın atmosferinde uçacak bir drone olarak tasarlandı. Bir böceği andırdığı için ona İngilizce'de yusufçuk anlamına gelen Dragonfly ismi verildi.
Dragonfly, Titan'ın buzlu kabuğunun altındaki sıvı metan okyanuslarını, nehir ve göllerini; yine metan barındıran bulutları ve yağmurları gözlemleyecek.
Titan, Dünya'nınkinden 4 kat daha yoğun bir atmosfere sahip. Doğal uydunun yüzey sıcaklığının da eksi 143 derece olduğu tahmin ediliyor.
Farklı kimyasal bileşimine rağmen Titan'ın nehirleri, gölleri ve okyanusları Dünya'dakilerle çarpıcı benzerlikler taşıyor ve uydu atmosferinin araştırılması Dünya'daki yaşamının nasıl geliştiğine ilişkin bilgiler verecek.
Núñez, "Titan, bir atmosfere ve hidrolojik döngüye sahip olması bakımından Dünya'ya benziyor. Ancak oradaki doğal gaz döngüsü etan ve metandan oluşuyor" diyor:
"Ama yine de benzer özellikler görüyorsunuz. (...) Titan, Dünya'daki ilk kimyanın nasıl ortaya çıktığını keşfetmemizi sağlayacak doğal bir laboratuvardır."

Europa'nın okyanuslarında
Bilim insanları Europa'nın buzlu yüzeyinin altında da bir okyanus olduğunu düşünüyor. Europa Clipper işte bu okyanusun yaşam barındırıp barındırmayacağını keşfedecek.
Uzay aracı, görev süresi boyunca Jüpiter'in ünlü uydusuna 45 yakın geçiş yapacak. Aslında NASA ilk başta bir uzay aracını, tıpkı Kızıl Gezegen yörüngesindeki Mars Reconnaissance Orbiter gibi Europa'nın yörüngesine yerleştirmeyi planlıyordu.
Ancak Jüpiter'in manyetosferinin neden olduğu radyasyon birikintisinin bu tür uzay araçlarını olumsuz etkileyeceği için Europa Clipper'ın Jüpiter'in etrafındaki eliptik bir yörüngeye yerleşmesi ve doğal uyduya yakın geçişler yapmasına karar verildi.
Bu geçişler sırasında Europa'yı inceleyecek uzay aracı, uydunun buz kabuğunu ve okyanusunu gözlemleyecek kameralar ve buza nüfuz edecek bir radar da dahil olmak üzere 9 alet taşıyacak.
Europa Clipper projesinde görev alan Robert Pappalardo, "Europa, bugün Güneş Sistemi'mizde yaşam bulabileceğimiz en olası yer" diyor ve ekliyor:
"Çünkü yüzeyinin altında sıvı haldeki bir su okyanusu olduğunu düşünüyoruz.  Dünya'da su görebileceğimiz her yerde yaşam olduğunu biliyoruz."



ChatGPT, Birleşik Krallık'taki giriş seviyesi işlerin üçte birini ortadan kaldırdı

ChatGPT'nin sahibi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman (AFP)
ChatGPT'nin sahibi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman (AFP)
TT

ChatGPT, Birleşik Krallık'taki giriş seviyesi işlerin üçte birini ortadan kaldırdı

ChatGPT'nin sahibi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman (AFP)
ChatGPT'nin sahibi OpenAI'ın CEO'su Sam Altman (AFP)

Araştırmaya göre, kıdem gerektirmeyen pozisyonlar, yeni mezun rolleri ve çıraklıktan oluşan giriş seviyesi işlerin sayısı ChatGPT'nin gelişinden bu yana neredeyse üçte bir oranında (yüzde 31,9) düştü.

İş arama sitesi Adzuna, yeni mezunların arandığı iş ilanlarının Kovid'den bu yana en düşük seviyeye gerilediğini ve giriş seviyesi işlerin 2022'de yüzde 28,9 iken şimdi toplam pazarın yalnızca dörtte birini oluşturduğunu tespit etti.

Giriş seviyesindeki görevlerin yerini yapay zekanın alması bu durumun sebeplerinden biri. Fakat yükselen Ulusal Sigorta primleri dahil olmak üzere artan işgücü maliyetleri de bir etken. Artan maaşlar da yakın zamana kadar enflasyonu geride bıraktı.

ChatGPT Kasım 2022'de piyasaya sürüldü, o zamandan beri birkaç versiyon çıktı ve yeni bir teknolojik dönüşüm çağını başlattı. ChatGPT'nin sahibi olan şirket 300 milyar dolar değerinde ve bu da onu Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda halka açık tüm şirketlerden daha büyük yapıyor.

Bir başka yapay zeka firması olan Anthropic'in CEO'su yakın zamanda yapay zekanın 5 yıl gibi kısa bir süre içinde giriş seviyesindeki işlerin yarısını ortadan kaldırabileceğini söyledi. Dario Amodei, bu süre zarfında Birleşik Krallık'ta işsizliğin yüzde 10 ya da 20'ye çıkabileceğini iddia ederek şunları söyledi:

İnsanların bunu düşündüğünü sanmıyorum.

Adzuna'nın veri bilimi başkanı James Neave ise "Giriş seviyesinde işe alımları azaltabilmek, sadece verimliliği ve maliyet tasarruflarını artırır. Ulusal Sigorta primleri doğrudan mali bir yük" derken, yaklaşan İstihdam Hakları Yasa Tasarısı'nın da caydırıcı bir faktör olabileceğini öne sürdü.

Eğer bir işverenseniz, tüm bunlar insanları işe almamanız için nedenler listesini uzatıyor.

Ülke çapında birkaç büyük firma, maliyet düşürme önlemleri kapsamında personel sayısını önemli ölçüde azaltmayı planladığını ve işin çoğunu yapay zekanın üstleneceğini açıkladı.

BT'nin CEO'su Allison Kirkby, 2030'a kadar 40 bin ila 50 bin çalışanı işten çıkarmaya yönelik ilk planların "yapay zekanın tam potansiyelini yansıtmadığını" söyledi, yani daha da fazla kişi işini kaybedebilir.

Amazon da yapay zekanın daha geniş kapsamlı rollerde kullanılması sonucunda iş kayıplarının olacağını söyledi ancak kişi sayısı veya tarih vermedi.

Independent Türkçe