Ankara, İhvan’a ait medya organlarına Mısır konusunda uyarıda bulundu… Kahire atılan adımdan memnun

Ankara, İhvan’a ait medya organlarına Mısır konusunda uyarıda bulundu… Kahire atılan adımdan memnun
TT

Ankara, İhvan’a ait medya organlarına Mısır konusunda uyarıda bulundu… Kahire atılan adımdan memnun

Ankara, İhvan’a ait medya organlarına Mısır konusunda uyarıda bulundu… Kahire atılan adımdan memnun

Türk yetkililer, Müslüman Kardeşler’e (İhvan) ait ve İstanbul'dan yayın yapan televizyon kanallarını ‘basın ve medya onur kurallarına’ uymaya, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Mısır hükümetine karşı siyasi saldırı ve hakaretlerden kaçınmaya, Mısır devleti ve Körfez ülkelerine karşı kışkırtma ve saldırı üslubunu terk etmeye zorladı. Nitekim Mısır ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma arzusuna dair geçtiğimiz haftalarda kaydedilen açıklamalar Ankara tarafından pratiğe dökülmüş oldu.
Müslüman Kardeşler’e bağlı Al Sharq, Mekameleen TV ve Watan adlı üç kanal, kanal yetkililerinin Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile Ankara’daki görüşmeleri ardından, program tablosunu değiştirerek Mısır hükümetine karşı şiddetli bir eleştiri üslubunun kullanıldığı bazı siyasi programları yayından kaldırdı. Nitekim Ankara'nın Kahire ile yakınlaşmaya çalıştığı yeni aşamaya geçme yönünde kanal başkanlarından yayın politikalarını değiştirme talebinde bulunan Türk yetkililer, üç kanalın sosyal ve kültürel yayınlarla sınırlandırılması, Mısır'ın içişlerine karışan siyasi meselelerden kaçınması kararı aldı.
Bu kanallardan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Türk tarafı talimatlarının bu kanalların yayın politikasını basın ve medya onur kuralları doğrultusunda değiştirme, kışkırtma ve hakaret kampanyalarını durdurma gereği hususunda net olduğunu belirtti. Aynı zamanda yetkililerin bunlara uymayan kanalların kapatılması, yeni çalışma kurallarına olumlu yönde cevap vermeyen medya çalışanlarının sınır dışı edilmesi uyarısında bulunduğunu bildirdi.
Kanalların siyasi programlardan tamamen yoksun olmayacağını söyleyen Al-Sharq Yönetim Kurulu Başkanı Eymen Nur, Mısır ile Türkiye arasındaki siyasi yakınlaşmanın bazı yansımalarının olabileceğini de itiraf etti.
Twitter hesabından, Türk yetkililerin kanallara kısıtlama getirdiği anlamına gelen bir gönderi paylaşan Eymen Nur, Türkiye'nin herhangi bir kanalı kapatma yönünde adım atmayacağı düşüncesini dile getirerek yetkililerden basın ve medya onur kurallarına uyma talebi geldiğine işaret etti. 
El-Ghad Partisi kurucusu ve partisinin kuruluş belgelerinde sahtecilik suçundan yıllarca tutuklu kalan eski cumhurbaşkanı adayı Nur, şuanda cereyan eden söz konusu ‘krizin’ üstesinden gelineceğini bildirdi. Aynı zamanda kanallara yayın imkânı sunan Türkiye’yi takdir ettiğini dile getirdi.
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ise Türk hükümetinin attığı bu adımın Mısır ile ilişkileri iyileştirme yolundaki mevcut eğilim bağlamında kanalların içerik politikasını kontrol etmeleri yönünde geldiğini belirtti. Zirâ basın ve medyanın onur kurallarını ihlal eden uygunsuz siyasi içeriklerin kaydedildiği belirtildi.
Türk medyası, yetkililerin Müslüman Kardeşler liderleri ve bu kanallarda çalışan medya çalışanlarına ev hapsi getirdiğini, 30 liderden sessiz kalmalarını ve siyasi açıklamalarda bulunmamalarını talep ettiğini bildirdi. Aynı zamanda önümüzdeki günlerde bazı liderler ve medya çalışanlarının banka hesaplarının denetleneceği, bazılarının sınır dışı edileceği, Mısır’da suçlu bulunmaları dolayısıyla Mısırlı yetkililer tarafından aranan bazı kişilerin teslim edileceği ihtimallerine işaret edildi.
Ancak Türkiye’nin kimseyi tutuklamayacağını ve Mısır'a teslim etmeyeceğini vurgulayan, ev hapsi yönündeki söylentileri yalanlayan Aktay, “Yetkililerden içerik politikasının gözden geçirilmesi talep edildi” ifadelerini kullandı.

Mısır bu adımı memnuniyetle karşıladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bazı bakanların Mısır ile normal ilişkilere dönmenin önemi hakkında yaptığı açıklamanın ardından gelen bu adım, Mısır Enformasyon Bakanı Usame Heykel tarafından memnuniyetle karşılandı. Heykel bu adımı, iki ülke arasında son yıllarda yaşanan anlaşmazlıklara konu olan dosyaların tartışılması yönünde uygun ortam yaratan Türk tarafından gelen bir jest olarak nitelendirdi.  
Uluslararası ilişkilerde bir ülkede başka bir ülkeye düşmanlık yönünde televizyon kanalı açılmasının kabul edilemeyeceğini de sözlerine ekleyen Heykel “Her ülkenin kendi ve halkı çıkarını gözetmesi çok önemli. Türkiye ile Mısır arasındaki siyasi anlaşmazlıkların iki halkın da çıkarına olmadığı düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı. Mısır’ın kimseye muhalefet etmeyen bir ülke olduğunu vurgulayan Heykel, ortak çıkarları anlama ve koruma temelinde herkesle ilişkilerini geliştirmeye çalıştığı için Mısır'ın uluslararası ilişkilerinde sabit bir pozisyonunun olduğunu söyledi.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, geçtiğimiz Pazar günü yaptığı açıklamada, karşılıklı saygı ve içişlerine karışmamaya dayalı denge politikası doğrultusunda ülkesinin tüm uluslararası ve bölgesel ortaklarla etkileşim halinde olduğunu bildirdi.
Mısır Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi toplantısında konuşan Şukri, Türkiye’nin dostça açıklamalarına yönelik Mısır’dan gelen ilk resmi açıklamada şöyle söyledi:
“Türkiye ile normal kanallar haricinde ilişkiler bulunmuyor. Nitekim Mısır, Mısır ile Türk halkları arasındaki ilişki konusunda isteklidir; Türk siyasetçilere yönelik olumsuz siyasi tavırlar, iki halk arasındaki ilişkiyi yansıtmamaktadır. Türkiye'nin Mısır politikasında değişikliğe gittiğini, içişlerine karışılmadığını, Mısır’ın politikasıyla uyumlu bölgesel politikaların benimsendiğini gördüğümüz taktirde normal ilişkiler yolunda bir başlangıç noktası kaydedilebilir.”
Şukri, aynı zamanda Ankara’nın sözleri eyleme dökmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise, Perşembe akşamı Savunma Bakanlığının Ankara'da düzenlediği etkinlikte yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Mısır ve Yunanistan da dahil olmak üzere bölgedeki tüm ülkelerle iyi komşuluk ilişkileri peşinde olduğunu söyledi.

 


İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.