Fetih ve Hamas seçimlerde ortak liste oluşturmayacak

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ramallah'taki Fetih Merkez Komitesi üyeleri (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ramallah'taki Fetih Merkez Komitesi üyeleri (Reuters)
TT

Fetih ve Hamas seçimlerde ortak liste oluşturmayacak

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ramallah'taki Fetih Merkez Komitesi üyeleri (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Ramallah'taki Fetih Merkez Komitesi üyeleri (Reuters)

Fetih ve Hamas hareketleri arasında ortak bir liste oluşturma ihtimali uzak görünüyor. Filistinli Şarku’l Avsat’ın Filistinli kaynaklardan edindiği bilgilere göre iki taraf da tabanlarındaki fikri ayrılık sebebiyle bunun mümkün olmadığının farkında, özellikle 16 yıllık bölünmeden sonra bu ittifak her iki hareketin pozisyonuna da zarar verebilir.
İttifak fikri, iki hareketin kulislerinde birkaç kez masaya yatırıldı. İttifak konusunda ciddi çekinceler vardı. Bazıları başka grupları da içerebilecek daha geniş bir liste önerdi. Ancak bu da Fetih ve Hamas tabanlarının razı olmaması ve meselenin solcu gruplar tarafından reddedilmesi gibi engellerle karşı karşıya kaldı.
Filistinli bir kaynak, iki hareketin de kendilerine ait bir liste hazırlaması veya küçük gruplar veya bağımsızlarla ittifak halinde yer almasının muhtemel olduğunu söyledi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) önde gelen bir kaynağı, hareketinin Fetih ve Hamas’ın yer alacağı ortak parti listesine katılmayı reddettiğini kaydetti. FHKC tarafından yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kahire'de Fetih ve Hamas'ın da yer aldığı ortak bir listeye katılmamız teklif edildi. Partimiz bu konuyu çok büyük bir sorumlulukla ele aldı ve siyasi çoğulculuk ile ilgili nedenlerden dolayı bu listeye katılmamaya ve halkımıza özlemlerini, umutlarını ve isteklerini karşılayacak listeyi kendilerinin seçmesi için bir kapı aralamaya karar verdi.”
Bunun dışında Demokratik Cephe hareketi de Hamas ve Fetih’in yer alacağı bir ortak listeye girmeyi reddetti ve ilk listesini dün Filistin Merkez Seçim Komisyonu’na sundu. Demokratik Reform Akımı’ndan Rasmi Abdulgani, "Liste, El-Bireh'deki Merkez Seçim Komisyonu'nun merkezine giden ilk liste olarak kayıtlara geçti. Batı Şeria, Kudüs ve Gazze Şeridi'nden adayların yer aldığı ve Demokratik Değişim adını alan listenin çoğunluğu gençlerden oluştu.”
Abdulgani sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçimlerin yapılması halkımızın meşru ve demokratik bir hakkıdır. Halk yasama organlarındaki temsilcilerini de seçebilmelidir. Halkımız, yaşadığı yıkıcı bölünme durumu nedeniyle yıllarca bu haktan mahrum kaldı.”
Filistin Merkez Seçim Komisyonu, bugün, 2006'dan bu yana ilk kez yapılacak olan Filistin Yasama Meclisi (Parlamento) seçimleri için adaylık kapısının açıldığını duyurdu.
Filistin Merkez Seçim Komisyonu, Yasama Meclisi seçimleri için bugünden itibaren 31 Mart Çarşamba akşamına kadar resmi tatilleri de kapsayacak şekilde adaylık başvurularını kabul edecek.
Adaylık tam orantılı temsile dayalı seçim listeleri üzerinden yapılacak ve bireysel adaylık başvuruları kabul edilmeyecek. Listedeki aday sayısı ise 16'dan az, 132'den fazla olmayacak.
Başvurular, 2007 tarihli “1” sayılı kanun ve değişikliklerde listeler ve adaylar belirlenen şartlara bağlı kalınarak yapılacak.
Filistinli gruplar, seçim listelerindeki adaylarını seçmek için yoğun mesai harcıyorlar.
Fetih Hareketi Merkez Komitesi, Cuma akşamı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas başkanlığında yapılan görüşmenin ardından şu açıklamayı yayınladı: “Fetih Hareketi, tabanın onay ve desteğini alan, halkımızın özgürlük ve bağımsızlık umutlarını ve özlemlerini dile getiren bir listeyle, genel seçim hazırlıklarına devam ediyor. Hareketimiz son ulusal diyalog oturumunun sonuçlarına ilişkin olarak Kahire'ye giden heyetin ayrıntılı raporunu dinledi ve ulusal diyalog oturumlarına katılan Filistinli gruplar tarafından imzalanan “Onur Belgesi’ne” olan bağlılığını memnuniyetle dile getirdi. Seçimlerden önce Filistin sokağındaki olumlu havayı güçlendiren bu adımı takdir ediyoruz. Öte yandan Kahire’deki, ulusal diyalog oturumlarının başarısı için uygun ortamı sağlamaya istekli olan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin rolünü de takdir ediyoruz.”
Filistin Yönetimi, Hamas’ın seçimleri kazanmasının bedeli konusunda bölgesel ve İsrail uyarılarına rağmen, Mayıs ayında seçimlerin planlandığı şekilde yapılması için çalışmalarına devam ediyor.
İsrail resmi yayın kuruluşu KAN, Cuma günü, İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet Başkanı Nadav Argaman’ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı, yaklaşan Filistin seçimlerini iptal etmeye çağırdığını kaydetti. KAN’ın Filistinli bir kaynaktan aktardığına göre Abbas, Nadav'ın talebini reddetti. Söz konusu talep son iki hafta içinde, Filistin hükümetinin merkezi olan Ramallah'taki bir toplantıda dile getirildi.



Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
TT

Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe

Hamas ve hükümetinin Gazze üzerindeki güvenlik kontrolünü kaybetmeye başladığı bir zamanda, Gazze Şeridi’nin içinde çetelerin ve milislerin ortaya çıkması, Hamas’ta savaştan sonra harap olmuş şehrin yönetimini devralacak alternatif bir yapının oluşturulduğu korkusunu uyandırdı. İsrail, savaşın ertesi günü için alternatif bir yapı bulmaya veya oluşturmaya çalışıyor.

frgthyujı
Ebu Şebab, Gazze'de varlık göstermeye çalışan ve kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtan bir dizi silahlı çeteden sadece biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze içinde son olarak milisler ve çeteler aktif hale geldi, bunlar silah taşıyor, gün ortasında sokaklara iniyor ve havaya ateş ediyorlar. Hamas tarafından yönetilen hükümetin otoritesi dışında faaliyet gösteren silahlı çeteler ilk kez böyle açıkça kendilerini gösteriyorlar.

Yağma

Silahlı çeteler Gazze'de görüldükleri andan itibaren yağma, soygun ve hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler. Gazellilere onlar için bir sığınak veya onları korumak, güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla var olduklarını göstermediler. Bu durum sivilleri çok korkuttu ve bu oluşumlara olan güvenlerini kaybetmelerine neden oldu.

Geçtiğimiz mayıs ayında çeteler şimdiye kadarki en büyük eylemlerini gerçekleştirerek yardım depolarını ve dükkanları soydular, içerideki malları yağmaladılar. Hamas’ın güvenlik personellerinden bazıları onları durdurmaya çalıştığında ise doğrudan ateş açtılar ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşandı.

dfgthy
İsrail, Gazze'de görevleri Hamas'ı ortadan kaldırmak olan çeteleri donatıyor ve silahlandırıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze'deki çetelerin ve milislerin faaliyetleri önemli ölçüde gelişti. Öyle ki, İsrail’in kontrolündeki Netzarim askeri kontrol noktasının yakınlarında bir silahlı çete yaygın şekilde faaliyet göstermeye başladı. Üyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşmaya çalışan yardım tırlarını soyar ve yağmalar oldu.

Organize eylemler

Ancak, kendisine el-Yasir” adını veren ve misyonu sivilleri Hamas üyelerinden korumak ve onlara yardım etmek olan bir örgütün ortaya çıkmasıyla durum önemli ölçüde değişti. Birçok kişi için bu oluşumların İsrail himayesinde faaliyet gösterdiği ve misyonlarının Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğu açık hale geldi.

Yasir veya kendisine verdiği adla “Halk Güçleri” örgütü, Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Refah'ın doğusunda faaliyet gösteriyor. 2024'ün sonlarında ismi ve silahlı grubunun faaliyetleri öne çıkıp duyulur hale gelen Yasir Ebu Şebab adlı kişi tarafından yönetiliyor.

Bölge temizliği

Yasir’in çetesi, insani yardım tırlarını soyuyor ve Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir alana girmelerini engelliyordu. Ancak, bu silahlı grup faaliyetlerini geliştirdi ve dönüştürdü. Şimdi iddia ettiğine göre, bölgeleri Hamas üyelerinden temizliyor ve sivilleri korunmaları için temizlediği alanlara yönelmeye çağırıyor.

Şarku'l Avsat'ın Indepenedent Arabia'dan aktardığı analize göre, Ebu Şebab'ın faaliyetleri genişledi ve örgütüne yaklaşık 300 üye katarak onları Kalaşnikof tipi silahlarla donattı. Onları eğitti, silah kullanma becerilerini geliştirdi ve ardından onları sahada konuşlandırdı.

Halk Güçleri’nin attığı ilk adım, Refah'ın doğusundaki bölgeyi sakinlerinin geri dönüşü için hazırlamak oldu. Yasir Ebu Şebab, bölgeyi Hamas’tan temizledikten sonra o bölgenin sakinlerini evlerine dönmeye çağırdı. Hâlâ tamamen İsrail ordusu tarafından kontrol edilen, askerlerin ve tankların konuşlandırıldığı bölgesine gelecek herkese barınak, yiyecek ve güvenlik sağlama sözü verdi.

Sivilleri Hamas'tan korumak

Ebu Şebab, İsrail askeri kontrolü altındaki Kerem Şalom (Kerem Ebu Salim) sınır kapısına yakın bir bölgede faaliyet gösteren silahlı grubuna ait bir video yayınladı. Bu videoda üyeleri, üzerinde Filistin bayrağı ve Terörle Mücadele Mekanizması ifadesi bulunan askeri üniformalar giyiyordu.

Ebu Şebab, “Filistinlileri statükocu Hamas hükümetinin teröründen ve yardım hırsızlarından korumak için bir güç kurdum. Refah'ın doğusundaki bölgelerde yüzlerce aileyi korumak ve onlara yardım dağıtmak için çalışıyorum. İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelerdeyiz ve bu bir tercih değil, zorunluluk. Ayrıca zorla göç ettirme planını engellemeye de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

İsrail destekli silahlı gruplar

Aslında, Ebu Şebab örgütünün oluşumu Gazze Şeridi'nde daha önce benzeri görülmemiş bir durum sayılıyor. İlk kez bir grup Filistinli diğer sakinlerden ayrılıp, kendilerini Hamas'a muhalif ve yardımları koruyan özel bir güç olarak tanıtıyor. Ancak Gazze sakinleri bunun tam aksini düşünüyor ve onları gıda yardımlarını yağmalayan bir çete olarak görüyor.

Ebu Şebab, Gazze'de ortaya çıkıp kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtmaya çalışan silahlı çeteler arasında sadece bir örnek. Nitekim Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde ikinci, batıda üçüncü ve doğuda dördüncü bir çete ortaya çıktı. Bu çetelerin tüm üyeleri Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyorlar.

Aslında, daha sonra İsrail'in Gazze'deki çetelerin ve milislerin silahlandırılmasının ve kuruluşunun arkasında olduğu ortaya çıktı. İsrail’in resmi yayın kuruluşu Kan, Tel Aviv'in Başbakan Binyamin Netanyahu'nun onayıyla Hamas'a karşı olan silahlı milis grupları ve çeteleri silahlandırdığını açıkladı.

Kan, İsrail'in bu grup ve çetelere kaos yaratma, Hamas ile mücadele ve askerlerin hayatlarını koruma amacıyla büyük miktarda silah aktardığını bildirdi. Netanyahu da bunu açıkça kabul ederek, “Hamas'ı çeşitli yollarla yenmek için çalışıyoruz. Gazze'deki milis grupları silahlandırmamız, tüm güvenlik servisleri başkanlarının önerilerine dayanıyordu” dedi. Ne var ki bu adım İsrail'de önemli bir muhalefetle karşılaştı.

Ertesi güne hazırlık

Siyasi araştırmacılar, İsrail'in milis grupları donatma, hazırlama ve silahlandırma motivasyonunun, savaşın ertesi günü sorununu çözmeyi amaçladığını iddia ediyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde Hamas, Fetih veya Arap güçlerinin kontrolü ele geçirmesini reddediyor. Bu ikilemi aşmak ve sonunda onları Hamas hükümetine alternatif bir organa dönüştürmek için de milisleri destekliyor ve Gazze üzerindeki kontrollerini genişletmelerini sağlıyor.

Siyasi araştırmacı Ekrem el-Ali, “Bu adım sadece bir başlangıç. İsrail ordusu, Yasir Ebu Şebab grubunun misyonlarını gerçekleştirme başarısının ardından, milis gruplar deneyiminin kapsamını ilave alanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ali şöyle devam ediyor, “İsrail’in bu pilot planı, Hamas'ı devirmenin alternatif bir hükümet kurulmasını gerektirdiğinin fark edilmesiyle hazırlandı. Sahada dayattığı çözüm, bu milislerin savaştan sonra ve Hamas zayıflatıldıktan sonra Gazze'yi yönetmesinin önünü açabilir.”

Ali, İsrail ordusunun bu milislerin, kendi kuvvetlerinin bölgeleri işgal etmesi, temizlemesi ve ardından silahlı milislere teslim etmesi planına dayanarak, Hamas'ın çöküşünü önemli ölçüde hızlandırdığına inandığını belirtiyor. Bu çözümün kaos, şiddet ve toplumsal yıkım yaratabileceğini ifade edyor.

Hamas onları hedef alıyor

Sahada, Hamas’ın geride kalan az sayıdaki unsurları da boş durmuyor. Ebu Şebab’ı hedef alan operasyonlar düzenlediler, birçoğunu öldürdüler ve bu çetelere karşı güvenlik operasyonları düzenlemeye devam ettiler.

Hükümetin Medya Ofisi Direktörü İsmail Sevabite, “İsrail Gazze'de bir güvenlik ve toplumsal kaos yaratmaya çalışıyor, ancak kaosun yayılmasına izin vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun bununla mücadele edeceğiz” dedi.

Bu çete ve milis gruplar ayrıca Fetih hareketinin eleştirileriyle de karşı karşıya kaldı. Fetih Sözcüsü Münzir el-Hayek, “Bu çeteler İsrail örtüsü altında faaliyet gösteriyor ve Filistin halkının geleneklerinin dışında eylemler gerçekleştiriyorlar. Tel Aviv'in bu çetelere desteği, kaos ve güvensizliği yaymayı ve Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini engellemeyi amaçlayan savaşın ertesi günü ile ilgili planının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çebrilmiştir.