BAE, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki krizin sona erdirilmesi için başlattığı yeni barış girişimini desteklediğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2875361/bae-suudi-arabistan%C4%B1n-yemendeki-krizin-sona-erdirilmesi-i%C3%A7in-ba%C5%9Flatt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-yeni
BAE, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki krizin sona erdirilmesi için başlattığı yeni barış girişimini desteklediğini açıkladı
BAE ve Suudi Arabistan bayrakları (Şarku’l Avsat)
İstanbul/Şarku’l Avsat
TT
TT
BAE, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki krizin sona erdirilmesi için başlattığı yeni barış girişimini desteklediğini açıkladı
BAE ve Suudi Arabistan bayrakları (Şarku’l Avsat)
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan'ın Yemen'deki krizin sona erdirilmesi için başlattığı yeni barış girişimini desteklediğini açıkladı.
Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan, Suudi Arabistan'ın barış girişimini "paha biçilmez bir fırsat" olarak nitelendirdi.
Al Nahyan, Yemen genelinde kalıcı siyasi çözüme ulaşılma yolunda ateşkesin önemli bir adım olacağını ifade etti.
Suudi Arabistan’ın yeni girişimi
Suudi Arabistan, Yemen’in başkentindeki Uluslararası Sana Havalimanı’nın belirli noktalara açılmasını da içeren kapsamlı bir siyasi anlaşmaya varmayı amaçlayan Yemen'deki krizi sona erdirme girişimini duyurmuştu.
Riyad tarafından yapılan açıklamada, Yemen hükümeti ve Husilere krizi sona erdirme girişimini kabul etme çağrısı yapılmıştı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, pazartesi günü başkent Riyad'da düzenlediği basın toplantısında ülkesinin topraklarını ve halkını Husi milislerinin saldırılarına karşı savunma hakkına sahip olduğunu da vurgulamıştı.
Prens Faysal bin Ferhan açıklamasında, İran'ın müdahalesinin Yemen'deki krizin uzamasının ana nedeni olduğunu ifade etmişti.
IMF: 2025 yılı Ortadoğu ve Körfez bölgesinde büyüme için dayanıklılığın yılı olacakhttps://turkish.aawsat.com/ekonomi%CC%87/5199973-imf-2025-y%C4%B1l%C4%B1-ortado%C4%9Fu-ve-k%C3%B6rfez-b%C3%B6lgesinde-b%C3%BCy%C3%BCme-i%C3%A7in-dayan%C4%B1kl%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1n-y%C4%B1l%C4%B1-olacak
IMF: 2025 yılı Ortadoğu ve Körfez bölgesinde büyüme için dayanıklılığın yılı olacak
Cihad Azur, geçtiğimiz hafta IMF ve Dünya Bankası toplantılarında bölge ekonomisi hakkında konuşurken (AFP)
Uluslararası Para Fonu (IMF), Ortadoğu ve Kuzey Afrika ekonomilerinin, artan küresel belirsizlik ve tırmanan jeopolitik gerilimlere rağmen 2025 yılında da ‘olağanüstü bir direnç ve esneklik’ sergilemeye devam ettiğini açıkladı. Ancak bunun yanında risklerin henüz sona ermediğine de dikkati çekti.
IMF geçtiğimiz hafta, bu yıl ve gelecek yıl için bölgeye ilişkin büyüme tahminini yükseltti. Temmuz ayında açıkladığı yüzde 3,2'lik tahminini yüzde 3,3'e çıkarak 2025 yılında yüzde 3,3'lük bir büyüme öngören IMF, 2026 yılında bölgedeki büyümenin yüzde 3,7'ye çıkacağı tahminini açıkladı. Temmuz ayında bu rakamı yüzde 3,4 olarak açıklamıştı.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri bu ivmeyi sürdürürken, IMF büyüme tahminini 2025 için yüzde 3,9'a ve 2026 için yüzde 4,3'e yükseltti. Bu güçlü performans, petrol üretimindeki kademeli artışın yanı sıra, yatırım harcamalarındaki artış ve petrol dışı sektörlerdeki dikkate değer büyümeyi yansıtıyor. IMF’nin Suudi Arabistan için öngördüğü büyüme tahmini, geçtiğimiz temmuz ayında açıklanan tahminlere kıyasla önce 0,4 ardından 0,1 puanlık artışla 2025 yılında yüzde 4'e sıçradı. BAE'nin büyüme tahmini de bu yıl yüzde 4,8'e yükselirken, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman gibi ülkelerin yüzde 2,6 ila %2,9 civarında bir büyüme kaydetmesi bekleniyor. Bu durum, Körfez ekonomilerinin dayanıklılığını, jeopolitik ve küresel zorluklara rağmen istikrarlı bir büyüme elde etme kabiliyetini teyit ediyor.
IMF, Suudi Arabistan için 2025 yılı ekonomik büyüme oranını yüzde 4'e yükseltti (SPA)
IMF, Körfez ülkelerinde petrol dışı gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyüme tahminini 2025 yılı için yüzde 3,8'e yükseltti. Mayıs ayında açıklanan yüzde 3,4'lük tahminin, 2026'da yüzde 3,6'ya yükselmesi bekleniyor.
Bölge ve gümrük tarifeleri
IMF Ortadoğu ve Orta Asya Bölge Direktörü Dr. Cihad Azur, IMF'nin ‘Ortadoğu ve Orta Asya Ekonomik Görünümü’ raporunun yayınlanması vesilesiyle Dubai'de düzenlenen basın toplantısında, şunları söyledi:
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ekonomik faaliyetler, küresel belirsizliğin devam etmesi ve jeopolitik gerilimin artmasına rağmen, 2025 yılında şimdiye kadar olağanüstü bir direnç gösterdi.”
Dr. Azur, son zamanlarda yaşanan gerilimin ‘sınırlı ve kısa vadeli’ bir etki yaratarak endişelere yol açmasına rağmen, bölgenin ABD'nin gümrük vergilerine uyguladığı artışların ve küresel ticarete getirdiği kısıtlamaların doğrudan etkilerinden büyük ölçüde kaçındığını belirtti.
Dr. Azur, kısa vadede büyümenin gelecek yıl yüzde 3,7'ye doğru hızlanarak önceki tahminleri 0,3 puan aşmasını ve orta vadede genel olarak istikrarlı kalmasını bekliyor.
Yukarı yönlü revizyon, bazı olumlu faktörleri yansıtıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki petrol ihraç eden ülkelerdeki büyüme artışı, OPEC+ kesintilerinin kaldırılmasının ardından beklentilerin üzerinde gerçekleşen üretim artışına bağlanabilir. Bu ekonomilerdeki büyümenin 2025 yılında yüzde 3'e, 2026 yılında ise yüzde 3,4'e ulaşması bekleniyor. Dr. Azur, ‘petrolün ötesinde başka faktörlerin de olduğunu’ özellikle KİK düzeyinde ekonomik çeşitlendirme çabalarında kaydedilen muazzam ilerlemeyi övdü ve büyümeyi sürdürmek ve istihdam yaratmak için petrol dışı sektörlerin önemini vurguladı.
Dr. Azur, geçtiğimiz hafta IMF ve Dünya Bankası toplantılarında bölge ekonomisi hakkında konuşurken (AFP)
Petrol ithalatçısı ülkeler için de ivme hız kazanırken büyümenin 2025'te yüzde 3,5'e, 2026'da ise yüzde 4,1'e yükselmesi bekleniyor. Bu büyümenin, düşük petrol fiyatları, yurtdışındaki işçilerden gelen güçlü döviz girdileri, gelen turist sayısındaki artış ve tarım koşullarındaki iyileşmeden kaynaklı olduğu söylenebilir. Dr. Azur, makroekonomik istikrar ve yapısal reformlarda kaydedilen sürekli ilerlemenin, bu ekonomilerin dayanıklılığını artırmaya ve gelecekteki beklentilerini güçlendirmeye yardımcı olduğunu açıkladı. Aynı şekilde mali koşullar da iyileşti, devlet tahvili getiri farkları daraldı ve para birimi değerleri sorunsuz bir şekilde ayarlandı.
Dr. Azur, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da GSYH büyümesinin, güçlü talep, yüksek petrol üretimi ve devam eden reformların etkisiyle bu yıl ve gelecek yıl da artmaya devam edeceğini öngörüyor. Orta vadede, reformlar ve istikrar politikaları yerleşik hale geldikçe büyümenin kademeli olarak artması bekleniyor.
Enflasyon göstergeleri
Enflasyon eğilimleri bölge genelinde farklılık gösterse de çoğu ekonomi ılımlı veya düşüş eğiliminde olan enflasyon oranları ile karşı karşıya. Dr. Azur’a göre bu durum, daha sıkı para politikaları ve gıda ve enerji fiyatlarındaki düşüşün bir sonucu olurken, aynı zamanda devlet tahvili getiri farklarının daralması, sorunsuz para birimi düzeltmeleri ve bazı ülkelerin piyasalara yeniden erişim kazanması da dahil olmak üzere finansal koşullarda iyileşme görüldü.
IMF, KİK ülkelerinde enflasyonun 2025 yılında yüzde 1,7 ile düşük ve istikrarlı kalacağını öngörüyor. Raporda ayrıca, Körfez ülkelerinin cari işlemler fazlasının 2024 yılında GSYİH'nin yüzde 7,1'inden 2030 yılına kadar kademeli olarak yüzde 3,7'ye gerileyeceği belirtildi.
“Büyük riskler”
Dr. Azur, bu tahminlerin olumlu görünümlerine rağmen ‘önemli riskler’ taşıdığını vurguladı. Küresel belirsizliğin ekonomik faaliyeti etkileyebileceği konusunda uyaran Dr. Azur, küresel talebin gerilemesi veya finansal koşulların sıkılaşmasının, büyük finansman ihtiyacı olan ya da devlet borç risklerine yüksek düzeyde maruz kalan bankacılık sistemlerine sahip ülkelere baskı uygulayabileceğini belirtti. Dr. Azur’a göre gelişmiş ekonomilerde süregelen enflasyon da bölgedeki borçlanma maliyetlerini artırabilir.
Jeopolitik gerilimlere değinen Dr. Azur, bu gerilimlerin seviyesinin halen yüksek olduğunu vurguladı. Ateşkes konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, bölgede hala acil insani ihtiyaçlar bulunduğunu belirten Dr. Azur, geçtiğimiz haziran ayında İsrail ile İran arasında patlak veren çatışmanın ticaret üzerinde yalnızca ‘sınırlı ve kısa vadeli’ bir etkisi olduğunu belirtti, ancak istikrarsızlığın yeniden tırmanma riskinin yüksek olduğunu vurguladı.
IMF, Suudi Arabistan'ın ekonomik büyüme oranı tahminini yüzde 4'e yükseltti (SPA)IMF, Suudi Arabistan'ın ekonomik büyüme oranı tahminini yüzde 4'e yükseltti (SPA)
Dr. Azur, olumlu tarafta ise bölgesel çatışmaların çözülmesinin ve özellikle yönetim, finans sektörünün derinleşmesi ve özel sektörün gelişimi alanlarında yapısal reformların hız kazanmasının orta vadede beklenenden daha güçlü büyüme oranlarına yol açabileceğine inanıyor.
Öncelikler
IMF, kısa vadeli risklerin yönetilmesinde politika önceliklerinin açık olduğu ve aynı zamanda herkes için daha güçlü ve daha kapsayıcı bir büyümenin temellerinin atıldığını vurguladı. Dr. Azur bu bağlamda mevcut büyüme ivmesinin, özellikle sınırlı marjlara sahip ülkelerde, mali ve dışsal tamponları yeniden oluşturmak için ‘değerli bir fırsat’ sunması gerektiğinin altını çizdi.
Ekonomilerin çeşitlendirilmesi, özel sektörün desteklenmesi, yönetimin ve kurumların güçlendirilmesi, ticaret engellerinin azaltılması ve altyapıya yatırım yapılması amacıyla cesur reformların sürdürülmesi çağrısında bulunan Dr. Azur, bu istikrarlı büyümenin, gençlere ve kadınlara daha fazla fırsat sunarak, eğitim ve sağlık hizmetlerini iyileştirerek ve finansmana erişimi genişleterek kapsayıcı olması gerektiğini vurguladı. Dr. Azur, dijital dönüşüm ve yapay zekanın (AI) üretkenliği artırmak için ek fırsatlar sunduğuna işaret etti.
Çatışmadan çıkan ekonomilerle ilgili değerlendirmesinde başarılı bir toparlanma için erken makroekonomik istikrar, dış finansmana erişim (uluslararası destek ve borç hafifletme dahil) ve kurumsal güçlendirmenin kilit faktörler olduğunu vurgulayan Dr. Azur’a göre IMF analizleri, barışın ilk beş yılında makroekonomik oynaklığın azaltılmasının kalıcı toparlanma olasılığını büyük ölçüde artırdığını gösterdi.
Politika yapıcıların şu anda karşı karşıya olduğu temel zorluğun ‘bu direnci kapsamlı ve sürdürülebilir uzun vadeli büyümeye dönüştürmek’ olduğuna dikkati çeken Dr. Azur, 2025 yılının ‘belirsizlik ortamında dayanıklılığın yılı’ olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.
Suudi Arabistan, küresel güvenlik ve barışın sağlanması için bölgesel ve uluslararası çabalara desteğini yineledihttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5199944-suudi-arabistan-k%C3%BCresel-g%C3%BCvenlik-ve-bar%C4%B1%C5%9F%C4%B1n-sa%C4%9Flanmas%C4%B1-i%C3%A7in-b%C3%B6lgesel-ve-uluslararas%C4%B1
Suudi Arabistan, küresel güvenlik ve barışın sağlanması için bölgesel ve uluslararası çabalara desteğini yineledi
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Riyad'da gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. (SPA)
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu bugün, dünya çapında güvenlik ve barışın sağlanmasına yönelik bölgesel ve uluslararası çabaları desteklediğini vurguladı.
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın başkanlık ettiği toplantıda Bakanlar Kurulu, Pakistan ve Afganistan arasında acil ateşkes ve iki ülke arasında kalıcı barış ve istikrarı pekiştirmek için mekanizmaların kurulmasına ilişkin anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, oturumun başında Bakanlar Kurulu'na, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan aldığı telefon görüşmesinin içeriği hakkında bilgi verdi. Söz konusu görüşmede Gazze Şeridi'ndeki gelişmeler ele alındı; Filistin halkının insani acılarının derhal hafifletilmesi, İsrail'in tamamen geri çekilmesinin sağlanması ve iki devletli çözüme dayalı adil bir barışın sağlanması için pratik adımlar atılmasının önemi üzerinde duruldu.
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı Selman ed-Dusari, oturumun ardından yaptığı açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun, çeşitli devlet kurumlarındaki kalkınma programları planlarını ele aldığını belirtti. Özellikle kalkınma projeleriyle ilgili çalışmalar, hizmet kalitesini ve verimliliği artırmaya yönelik girişimler ele alındı.
Bu bağlamda Bakanlar Kurulu, Mekke’nin merkez bölgesinin altyapısının geliştirilmesinde niteliksel bir sıçrama niteliğinde olan ve onu kentsel gelişimde küresel bir model haline getiren ve Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı'nın hedefleri doğrultusunda Kâbe’yi ziyaret edenlere yüksek kaliteli hizmet sunumuna önemli katkı sağlayan ‘Kral Selman Portalı’ projesinin başlatılmasını memnuniyetle karşıladı.
Bakanlar Kurulu, konut arzını artırmaya ve ülkenin çeşitli bölgelerinde gayrimenkul dengesini sağlamaya yönelik devam eden uygulama adımlarını övdü. Bu adımların, inşa ve kalkınma sürecine katkı sağlaması, vatandaşlara uygun ve çeşitli konut seçenekleri sunması, ayrıca daha fazla yatırımcı ve inşaat şirketini Suudi Arabistan pazarına çekmesi hedefleniyor.
Suudi Arabistan Enformasyon Bakanı, Bakanlar Kurulu'nun Suudi Arabistan'ın açık öğretim, kırsal kalkınma ve demiryolu taşımacılığı alanlarında uluslararası kuruluşlardan aldığı ödülleri, devletin bu ve diğer sektörlerin rekabet gücünü ve küresel liderliğini sürdürmesini sağlamak için gösterdiği ilgi ve sınırsız desteğin bir teyidi olarak değerlendirdiğini belirtti.
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, ülkenin çeşitli bölgelerinde konut arzını artırmak ve gayrimenkul dengesi sağlamak için devam eden yürütme adımlarını övdü. (SPA)
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, ikinci kez düzenlenen ve dünya çapında 22 ülkenin katıldığı Suudi Uluslararası Demiryolu Fuarı ve Konferansı'nın başarısını ve Ulaştırma ve Lojistik Hizmetleri Ulusal Stratejisi'nin hedeflerini desteklemeye katkıda bulunacak 50'den fazla sözleşme ve anlaşmanın imzalanmasını takdir etti.
Bakanlar Kurulu, Şura Meclisi ile ortaklaşa incelenenler de dahil olmak üzere gündemindeki maddeleri gözden geçirdi ve Siyasi ve Güvenlik İşleri Konseyi, Ekonomik İşler ve Kalkınma Konseyi, Bakanlar Kurulu Genel Komitesi ve Bakanlar Kurulu Uzmanlar Komitesi tarafından varılan sonuçları inceledi.
Bakanlar Kurulu, Dışişleri Bakanı’na, Suudi Arabistan-Sudan Koordinasyon Konseyi'nin kurulmasına ilişkin anlaşma taslağını görüşme ve imzalama yetkisi verdi. Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan hükümeti ile Arap Kurak ve Yarı Kurak Alanlar Araştırma Merkezi (ACSAD) arasında bir ev sahipliği anlaşmasını ve Suudi Arabistan Eğitim Bakanlığı ile İtalya’daki Yüksek Ticaret ve İşletme Enstitüsü arasında insan sermayesinin geliştirilmesine yönelik iş birliği hakkındaki bir mutabakat zaptı taslağını onayladı. Eğitim Bakanı’na bu belgeyi imzalama yetkisi verildi.
Kararlarda ayrıca, İçişleri Bakanlığı'nın belediye gayrimenkullerinin elden çıkarılmasına ilişkin yönetmeliklerde yer alan hükümleri uygulaması gerektiği belirtildi. Bu, İçişleri Bakanlığı’nın lojman alanlarında, eğitim şehirlerinde veya bakanlığa tahsis edilmiş sağlık, eğitim, konut, sosyal tesis ve misafirhane alanlarında yer alan taşınmazların yatırım amaçlı değerlendirilmesini kapsıyor.
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, çeşitli kamu kurumlarının kalkınma planlarını görüştü. (SPA)
Dr. Faysal bin Hamad es-Sukayr'ın Limanlar Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu üyeliğine atanması onaylandı ve Mühendis Abdurrahman bin Salih el-Fakih ile Dr. Abdurrahman bin Yusuf el-Ali'nin Yönetim Kurulu üyelikleri yenilendi.
Strathclyde Üniversitesi'nin Riyad'da bir kampüs kurması da onaylandı. Asir Bölgesi Kalkınma Kurumu, Kral Selman Uluslararası Arap Dili Kompleksi ve Bilgi Teknolojisi Sektörünün Geliştirilmesi Ulusal Programı'nın önceki mali yıllara ait nihai hesapları onaylandı.
Bakanlar Kurulu ayrıca, gündemindeki bir dizi genel maddeyle ilgili gerekli adımları attı. Bu maddeler arasında Dış Ticaret Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Medya Düzenleme Genel Müdürlüğü, Darin ve Tarut Adası Kalkınma Kurumu, Kamu Kurumları Performans Ölçüm Ulusal Merkezi, Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü ve Finans Akademisi'nin yıllık raporları yer alıyor.
Suudi Arabistan ve Fransa, Filistinlilerin yaşadığı insani acıların bir an önce hafifletilmesi gerektiğini vurguladıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5199261-suudi-arabistan-ve-fransa-filistinlilerin-ya%C5%9Fad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-insani-ac%C4%B1lar%C4%B1n-bir-%C3%B6nce
Suudi Arabistan ve Fransa, Filistinlilerin yaşadığı insani acıların bir an önce hafifletilmesi gerektiğini vurguladı
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dün yaptıkları görüşmede, kardeş Filistin halkının insani acılarının derhal hafifletilmesi ve İsrail'in bölgeden tamamen çekilmesinin sağlanması gerektiğini vurguladılar. İki devletli çözüme dayalı adil bir barışa ulaşmak için pratik adımlar atılmasının önemi konusunda mutabık kaldılar.
Bu gelişme, Prens Muhammed bin Selman'ın Cumhurbaşkanı Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde yaşandı. Görüşmede, Gazze'deki gelişmeler, savaşı sona erdirme ve Ortadoğu'da güvenlik ve istikrarı artırma çabaları ele alındı.
İki lider ayrıca, ülkeleri arasında çeşitli alanlarda mevcut iş birliği ve ortak ilgi alanlarına giren bazı konular hakkında da görüştü.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة