Bilim insanları, dünyanın en küçük origami kuşunu yaptı

Araştırma ekibi daha önce dünyanın en küçük yürüyen robotunu yaparak Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na girmişti (Qingkun Liu)
Araştırma ekibi daha önce dünyanın en küçük yürüyen robotunu yaparak Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na girmişti (Qingkun Liu)
TT

Bilim insanları, dünyanın en küçük origami kuşunu yaptı

Araştırma ekibi daha önce dünyanın en küçük yürüyen robotunu yaparak Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na girmişti (Qingkun Liu)
Araştırma ekibi daha önce dünyanın en küçük yürüyen robotunu yaparak Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na girmişti (Qingkun Liu)

Bilim insanları, origamide dünya rekoru kırdıklarını düşünüyor. ABD'deki Cornell Üniversitesi'nde bir araştırma ekibi, sadece 60 mikron boyutunda dünyanın en küçük origami kuşunu yaptığını açıkladı. Bu kuş, bir kum tanesinden 20 kat daha küçük.
Daily Mail'in haberine göre söz konusu araştırma ekibi, nanorobotlar üzerinde uzun zamandır çalışıyor. Bilim insanları tamamen işlevsel bir nanorobot için karmaşık elektronik devrelerinden, sensörlerden ve antenlerden kurulu bir sistem gerektiğini, ancak robotun hareket etmesi için kıvrılmasının şart olduğunu belirtti.
Araştırmalarını bu konuya yoğunlaştıran ekip, "şekil hafızalı aktüatörlerden" (robotun hareketlerinden sorumlu bileşen - tahrik düzeneği) oluşan ve elektrik şokuyla katlanan bir robot meydana getirdi. Robotta 30 atom kalınlığında bir tabaka kullanıldı. Bir karşılaştırma yapan araştırma ekibinden Paul McEuen, kağıt yaprağının yaklaşık 100 bin atom kalınlığında olduğunu söyledi.

Çalışmalarını kanıtlamak isteyen bilim insanları, dünyanın en küçük origami kuşunu meydana getirdi. Bilim insanları kuşun Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na girmesini umuyor.
Hakemli bilim dergisi Science Robotics'te yayımlanan araştırma makalesinde imzası bulunan New York Cornell Üniversitesi'nde fizikçi Itai Cohen, kendisini şekillendiren, serbestçe hareket eden, istenen görevleri yerine getiren ve hatta karmaşık yapıları monte eden mikroskobik robotlar yapmak istediklerini söyledi.
Araştırma ekibi halihazırda "şekil hafızalı aktüatörleri" elektrik devresiyle entegre etmek için çalışıyor. Bu hamlenin, yürüyen ve ayakları katlanabilen robotlarla solucan gibi hareket eden robotlar yapılmasına imkan tanıyacağını belirtiyor.
Bilim insanları araştırmalarının, pek çok sektördeki mevcut cihazlarda değişime yol açabileceğini kaydediyor. Örneğin robotik cerrahide kullanılan aletlerin 10 kat küçültebileceğini öngörüyor.
 
Independent Türkçe, Daily Mail, EurekAlert, Cornell Chronicle



Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
TT

Bilim doğruladı: Kalbin kırılması insanları gerçekten öldürebilir

Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)
Yakınını kaybedip yasını sürekli yüksek seviyelerde yaşayanların ölme olasılığı, düşük düzeylerde yas tutanlara göre yüzde 88 daha fazla (Unsplash)

Harriette Boucher 

Yeni bir araştırma, yakınını kaybedip yoğun ve uzun süreli yas semptomlarından muzdarip olan kişilerin, sevdiklerinin ölümünden sonraki 10 yıl içinde ölme ihtimalinin, neredeyse iki kata ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka'daki araştırmacılar, yakınını kaybedip sürekli yüksek düzeylerde yas tutanların, yasını daha düşük seviyelerde yaşayanlarla kıyasla, sağlık hizmetlerini daha fazla kullandığını ve ölme olasılığının yüzde 88 daha fazla olduğunu buldu.

Araştırmacılar, sevdiklerini kaybedenlerin yaşadığı 5 yas güzergahını tanımladı ve en ciddi şekilde etkilenenlerin daha erken ölme olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.

Araştırma makalesinin yazarlarından Dr. Mette Kjærgaard Nielsen şu ifadeleri kullandı:

Yüksek yas semptomu seviyeleriyle; kalp damar hastalıkları, akıl sağlığı sorunları ve hatta intiharda görülen daha yüksek oranlar arasında bir bağlantı olduğunu daha önce bulmuştuk. Ancak ölümle ilişkisi daha fazla araştırılmalı.

Bilim insanı, "yüksek" bir yas güzergahına dair risk altında olan kişilerin erken fark edilebileceğini de söyledi:

Bir pratisyen hekim akıl sağlığına dair diğer ciddi rahatsızlıklar ve depresyonun eski belirtilerini arayabilir. Daha sonra bu hastalara kendileri özel takip sunabilir veya onları psikologların özel muayenehanelerine ya da ikinci basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler.

Dr. Nielsen, "Pratisyen hekimler ayrıca yakınını kaybedenlerin ruh sağlığına odaklanılacak bir takip randevusu da önerebilir" dedi.

Bilim insanları, 2012'den bu yana yakınlarını kaybetmiş, yaş ortalaması 62 olan 1735 adet kadın ve erkeği 10 yıl boyunca Danimarka'da izledi. Bu süre zarfında bu kişilere, semptomlarını ve deneyimlerini değerlendiren bir dizi anket gönderildi ve araştırmacılar bunlarla katılımcıların sürekli olarak hangi düzeyde keder yaşadığını belirledi.

Grubun yüzde 66'sı yakın zamanda partnerini, yüzde 27'si bir ebeveynini ve yüzde 7'si de çok sevdiği bir başka kişiyi kaybetmişti.

Sürekli olarak yüksek düzeylerde yas belirtileri yaşayan yüzde 6'lık kesimin 10 yıl içinde ölme olasılığı, sürekli olarak düşük yas belirtileri gösterdiğini bildiren yüzde 38'e kıyasla yüzde 88 daha yüksekti.

Yüksek güzergahta olanların, yakınlarını kaybetmesinin üzerinden üç yıl geçtikten sonra sağlık hizmeti alma olasılıkları da daha yüksek çıktı.

Bu grubun konuşma terapisi veya diğer akıl sağlığı hizmetlerini alma ihtimalleri yüzde 186, antidepresan reçetesi yazılma olasılıkları yüzde 463, yatıştırıcı ya da kaygı giderici ilaç reçetesi alma ihtimalleri de yüzde 160 daha fazla.

 Independent Türkçe,independent.co.uk/news