ABD, İran’ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini tartışmadan anlaşmaya dönme eğiliminde

Dün NATO dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantıları kapsamındaki basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
Dün NATO dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantıları kapsamındaki basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
TT

ABD, İran’ın istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini tartışmadan anlaşmaya dönme eğiliminde

Dün NATO dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantıları kapsamındaki basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)
Dün NATO dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantıları kapsamındaki basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD ve Avrupalı ​​müttefiklerinin İran'la nükleer anlaşmada öngörülen yükümlülüklere tamamen uyduğunu ifade etti. Aynı zamanda, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na (KOEP) ‘tam bir uyum’ içerisinde dönüş sonrasındaki dönemde Tahran'ın bölge ülkelerini istikrarsızlaştırması ve balistik füze programının da ele alınacağı ‘daha uzun ve daha güçlü bir anlaşmaya’ varma niyetini dile getirdi.
NATO’nun Brüksel’deki toplantıları ardından basına seslenen ABD Dışişleri Bakanı, İran için ‘diplomasiye giden yolun açık’ olduğunu yineledi. Ayrıca ABD’nin Avrupa Birliği’nin (AB) nükleer anlaşmaya katılan ülkeler arasında ‘karşılıklı uyuma’ geri dönme yönünde toplantı düzenleme önerisini kabul ettiğini hatırlattı.
İran’ın ise şimdiye kadar bu toplantıya ‘katılmamayı seçtiğini’ belirten Blinken, “Diplomasi yolunda ilerlemek ve anlaşmaya geri dönmek isteyip istemediklerini anlamamız  yönünde top gerçekten de onlarda” açıklamalarında bulundu.
Blinken aynı zamanda “Böyle bir durumda, daha uzun ve daha güçlü bir anlaşma yapmaya çalışacak, ancak diğer bazı konuları da dahil edeceğiz. Bunlardan biri de İran’ın davranışları. Zirâ bu davranışlar, özellikle de bölgenin istikrarsızlaştırılması ve balistik füze programı ile ilgili olarak sorun teşkil ediyor” ifadelerine başvurdu. İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile bir araya gelen Blinken, “Bu görüşme, konu İran'ın KOEP kapsamındaki yükümlülüklerine tam uyum sağlamak için diplomasiye dahil olmak isteyip istemediğini bilme yönündeki ortak çıkarlarımız olduğunda hepimizin aynı tarafta olduğunu gösterdi” dedi. Son olarak ise önümüzdeki haftalarda neler olup biteceğini beklemeye davet etti.



İsrail'in Güney Sudan'a sağladığı yardımlar, ‘Filistinlilerin yerinden edilmesi’ konusunu yeniden gündeme getirdi

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a hava yoluyla bırakılan yardımlara doğru koşan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a hava yoluyla bırakılan yardımlara doğru koşan Filistinliler (Reuters)
TT

İsrail'in Güney Sudan'a sağladığı yardımlar, ‘Filistinlilerin yerinden edilmesi’ konusunu yeniden gündeme getirdi

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a hava yoluyla bırakılan yardımlara doğru koşan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'a hava yoluyla bırakılan yardımlara doğru koşan Filistinliler (Reuters)

İsrail, Güney Sudan'a ‘insani yardım’ göndererek, Tel Aviv'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri Cuba'ya yerleştirme çabalarını yeniden gündeme getirdi. Güney Sudan ise ‘Filistinlilerin yerinden edilmesi’ konusunda görüşmeler yapıldığını yalanladı.

Güney Sudan'ın Kahire Büyükelçisi Kual Nyok Kual, “İsrail'in Güney Sudan'a sağladığı yardım, Filistinlilerin bu ülkeye yerleştirilmesi için görüşmeler yapıldığı anlamına gelmez” dedi. Kual, ‘ülkesinin Gazze Şeridi sakinlerinin kendi topraklarına taşınmasını reddettiği konusunda net bir tutum sergilediğini’ belirtti.

Güney Sudan hükümeti, Tel Aviv ile Cuba arasında Gazze Şeridi sakinlerinin kendi topraklarına yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldığına dair son zamanlarda çıkan haberleri yalanladı. Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta çarşamba günü yapılan açıklamada, “Cuba, Filistinlileri Güney Sudan topraklarına yerleştirmek için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin bir şekilde yalanlıyor. Bu iddialar asılsızdır ve Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmamaktadır” denildi.

Ancak Tel Aviv ile Cuba arasında karşılıklı diplomatik ziyaretler ve yardımlar, geçen hafta AP’nin altı bilgi sahibi kişiden aktardığı, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere yapılan görüşmeler hakkındaki haberleri yeniden gündeme getirdi. Bu görüşmeler, İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için yürüttüğü daha geniş çaplı çabaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.

sxdfrgt
İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilmiş Filistinli bir kadın (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Güney Sudan'a ‘acil insani yardım’ sağlayacağını duyurdu. Pazartesi günü İsrail gazetelerinde yer alan bir açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı'na bağlı İsrail Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (MASHAV), Güney Sudan'daki insani kriz ve kolera salgınıyla mücadele etmek için ihtiyaç sahiplerine acil yardım sağlayacak. Yardımlar, hastaların tedavisi için temel tıbbi ekipman, su arıtma ekipmanları, eldivenler ve maskeler ile koleradan korunmak için özel hijyen malzemelerini içerecek” ifadeleri yer aldı.

İsrail'in yardımı, Cuba ile Tel Aviv arasında karşılıklı diplomatik ziyaretlerin ardından geldi. Güney Sudan Dışişleri Bakanı Monday Simaya Kumba 6 Ağustos'ta İsrail'i ziyaret ederken, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel geçtiğimiz hafta çarşamba günü Cuba'yı ziyaret ederek ‘iki taraf arasındaki iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştü.

Güney Sudan'ın Kahire Büyükelçisi Kual Nyok Kual, “İsrail'in Cuba'ya sağladığı son yardımlarla Filistinlilerin buraya yerleştirilmesi arasında bir bağlantı kurulamaz” dedi ve ‘ülkesinin Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamada Filistinlilerin yerinden edilmesini ve kendi topraklarına yerleştirilmesini reddettiğini’ bildirdi. Kual, “Cuba’nın bu konu hakkındaki tutumu açık ve sabittir; değişmeyecektir” dedi.

Diğer yandan Filistin Devlet Başkanlığı, Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşıladı. Filistin Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cuba'nın ‘İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve sürgün girişimlerine dolaylı olarak katılmama’ tutumu övüldü.

frgty6u
ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımları taşıyan Filistinliler (DPA)

Kual ise iki taraf arasındaki karşılıklı ziyaretlerin ve İsrail'in yardımlarının, Cuba ile Tel Aviv arasındaki diplomatik ilişkiler bağlamında gerçekleştiğini belirterek, ‘ülkesinin diğer ülkeler gibi İsrail ile diplomatik ilişkiler sürdürdüğünü ve karşılıklı ziyaretler ile ortak iş birliğinin doğal olduğunu’ söyledi.

İsrail medyası son olarak, Tel Aviv'in Gazzelileri nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu bildirdi. İsrail Kanal 12 televizyonu, Tel Aviv'in Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya olmak üzere beş ülkeyle, Gazze Şeridi'nden göç ettirilecek Filistinlileri kabul etmeleri konusunda görüşmeler yaptığını bildirdi.

Mısır bu haberlere ilişkin endişesini dile getirdi. Mısır, ‘tarihsel bir adaletsizlik olan ve ahlaki veya hukuki hiçbir gerekçesi olmayan bu sürgüne izin vermeyeceğini ve buna katılmayacağını, çünkü bunun Filistin meselesinin ortadan kaldırılmasına yol açacağını’ vurguladı.

Kudüs Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Eymen er-Rakab, İsrail'in Cuba'ya sağladığı yardımların Güney Sudan'ı Filistinlileri kabul etmeye ikna etmek için bir cazibe unsuru olabileceğini belirtti ve Güney Sudan'ın bu adımı reddetme yönündeki resmi tutumunun İsrail'in çabalarını durdurmayacağını kaydetti.

Er-Rakab, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “İsrail, Filistinlileri yerleştirmek için birçok ülkeyle temas halinde. Bu girişimler, Arap ülkeleri ve Filistin Yönetimi tarafından engellenmeye çalışılıyor. Arap ülkeleri, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden sürülmesini Filistin meselesinin ortadan kaldırılması olarak görüyor” ifadelerini kullandı.