Irak Başbakanı Kazimi: Mısır ve Ürdün ile yapılacak üçlü zirve ertelendi

Mustafa el-Kazimi (Reuters)
Mustafa el-Kazimi (Reuters)
TT

Irak Başbakanı Kazimi: Mısır ve Ürdün ile yapılacak üçlü zirve ertelendi

Mustafa el-Kazimi (Reuters)
Mustafa el-Kazimi (Reuters)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, Irak, Mısır ve Ürdün ile başkent Bağdat'ta yapılması planlanan üçlü zirvenin yaşanan tren kazası nedeniyle Mısır ile dayanışma çerçevesinde ertelendiğini duyurdu. Kazimi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İki trenin çarpışması sonucu yaşanan acı verici kaza nedeniyle Mısır’a başsağlığı, yaralılar için de acil şifalar diliyoruz” dedi.
Kazimi ayrıca, "Mısır'da yaşanan facia nedeniyle kardeşlerimizle dayanışma içindeyiz. Bağdat'ta yapılması planlanan üçlü zirvenin çok yakın bir geleceğe ertelendiğini duyuruyoruz. Üç ülkenin dışişleri bakanları gelecek hafta zirvenin yeni tarihinin belirlenmesi için bir toplantı yapacak” ifadelerini kullandı.
Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus’u, bu ayın başlarında 5 Irak vilayetini kapsayan 3 günlük tarihi bir ziyaretle ağırlamayı başaran Bağdat, iç siyasi zorluklar ve anlaşmazlıklara rağmen, zirveye ev sahipliği yapmak için hazırlanmıştı. Söz konusu zirve, özellikle Kazimi’nin "Yeni Doğu (El-Meşrık El-Cedid) Projesi” olarak adlandırdığı kavramı desteklemesinden beri Irak'ta İran etkisine yönelik ilk kurumsal Arap atılımı olarak değerlendiriliyor. Zirvenin başarısı için hazırlıklar, son üç günde üç ülke arasında yapılacak zirvede yer alacak anlaşmaların uygulanmasından sorumlu sektörlerin bakanları ile yapılan toplantılara ev sahipliği yapan Amman'dan başladı. Zirveye siyasi düzeyde hazırlık olarak dün Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi Bağdat'a geldi. Irak sokaklarındaki zirve hazırlıkları, Papa'nın ziyaretindeki hazırlıklara benziyordu. Üç ülke liderinin (Mustafa el-Kazimi, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi) fotoğrafları Bağdat Uluslararası Havaalanı Caddesi’ne asıldı.
Öte yandan Irak’taki Sünni Vakıflar Dairesi, Ürdün Kralı 2. Abdullah'ın Irak’a gelişinde amcasının oğullarının mezarlarını ziyaret edeceği için hazırlıkların bir parçası olarak Irak kraliyet ailesinin Azamiye mahallesindeki mezarlığını restore etti ve yeniden düzenledi. Ürdün kraliyet ailesinden kişiler, Abdulkerim Kasım öncülüğünde 14 Temmuz 1958 sabahı gerçekleşen kanlı darbede öldürülmüştü. 
Ertelenen zirve, İran'a yakın birçok tarafın tepkilerine yol açtı. Raballah adlı silahlı grup, tepki olarak başkent Bağdat’ta askeri geçit töreni düzenledi. Kazimi ise önceki gün yaptığı açıklamada, Raballah grubunun askeri geçit törenine yanıt olarak Bağdat zirvesini savundu. Kazimi, Şarku’l Avsat’ın da katıldığı Irak Gazeteciler Sendikası'nın yeni binasının açılışı  töreninde, bu silahlı grubun düzenlediği askeri geçit töreni ile karışıklık çıkarmak istediğini belirterek, "Silahlarla devleti tehdit ettiğine inananlar var. Artık yeter! Savaşlara ve silahlara bir son verilmeli. Vallahi kimseden korkmayacağız, sadece vicdanlarımızdan korkacağız” dedi. Kazımi ayrıca, "siyasi sistemin hayal kırıklıkları ürettiğini" belirtti.
Irak Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı Dr. İhsan eş-Şammari, üçlü zirvenin önemine dair Şarku’l Avsat’a şu açıklamayı yaptı:
“Yeni bir kavram olarak öne çıkan Yeni Doğu Zirvesi veya kurulan üçlü blok, felsefi ve hedefler açısından çeşitli konularla bağlantılı. Bunlardan ilki, bu üç ülkenin Joe Biden'ın ABD başkanlığına gelmesi ile bölgenin yeni bir siyasi, diplomatik ve ekonomik duruma tanık olacağı vizyonudur. Özellikle bölgenin çözümlere odaklanmaya, dosyaları kapatmaya ve çeşitli krizlerle başa çıkmak için yeni bir formül üretmeye yöneldiği görülüyor. Bu üç ülke de kendi çıkarları doğrultusunda bu yeni duruma doğru ilerliyor. Diğer bir mesele ise, Irak'ın son yıllarda sık sık tarif ettiği gibi, İran’ın dahil olduğu bölgesel bir bağımlı devlet olmaktan uzaklaşma arzusuyla ilgili. Bu nedenle hükümet, Yeni Doğu Projesi’nin çevresi ile ilişkilerinde denge sağlayabilecek en iyi şey olduğunu ve kendini bu bağımlılıktan uzaklaştıracağını düşünüyor.”
Şammari açıklamalarına şöyle devam etti:
“Irak’ta Arap blokları temelinde işleyen yeni Irak dış politika felsefesinin doğası da söz konusu. Irak, Mısır ve Ürdün ile üçlü bir ittifak kurarken Arap ülkeleriyle ilişkiler kurmaya ve ilişkileri güçlendirmeye çalışıyor. Aynı zamanda, Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi ile ilişkilerini de aktif olarak pekiştirmeye çalışıyor. Dikkat çekilmesi gereken şeylerden biri, Irak'ın bugün yaptığı şeyin, İran'a Arap bağlarının yaklaşan ittifaklar için bir alan olduğu mesajının olmasıdır. Bu da hükümeti engellemek için çalışan bazı tarafları kışkırtmaya yol açtı. Ancak mevcut hükümetin bu ittifakla ilerlediği açık.”



Hamaney’den  Sudani’ye Haşdi Şabi’yi koruma ve güçlendirme çağrısı

Ali Hamaney Sudani’yi Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan eşliğinde kabul etti (Bir İran web sitesi)
Ali Hamaney Sudani’yi Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan eşliğinde kabul etti (Bir İran web sitesi)
TT

Hamaney’den  Sudani’ye Haşdi Şabi’yi koruma ve güçlendirme çağrısı

Ali Hamaney Sudani’yi Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan eşliğinde kabul etti (Bir İran web sitesi)
Ali Hamaney Sudani’yi Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan eşliğinde kabul etti (Bir İran web sitesi)

İran Lideri Ali Hamaney, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'ye Halk Seferberlik Güçleri'ni (Haşdi Şabi) koruyup güçlendirmesi ve ABD'nin Irak'taki varlığını “yasadışı” olarak niteleyerek sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Hamaney dün Tahran'ı ziyaret eden Sudani'ye ABD güçlerinin varlığının “Irak halkı ve hükümetinin çıkarlarına aykırı olduğunu” söyledi ve “Amerikalıların varlıklarını istikrara kavuşturma ve genişletme girişimlerine” karşı koyulması gerektiğini vurguladı.

Hamaney “(Haşdi Şabi) Irak'taki en önemli güç unsurlarından biridir ve korunmalı ve daha da güçlendirilmelidir” dedi. Suriye'deki gelişmelere de değinen Hamaney, “yabancı hükümetlerin bu meselelerdeki rolünün çok açık olduğunu” belirtti.

Bu konuşma, Hamaney'in nükleer meselede ABD ile doğrudan müzakere etmeyi reddettiğini vurguladığı ve ülkesinin karar alma organlarındaki yetkilileri, Amerika ve İsrail'in tutumlarına “boyun eğmemeleri” konusunda uyardığı konuşmasından saatler sonra gerçekleşti.