Güney Sudan’daki lojistik sorunlar aşının ulaştırılmasına yönelik endişeye neden oluyor

Güney Sudan’daki lojistik sorunlar aşının ulaştırılmasına yönelik endişeye neden oluyor
TT

Güney Sudan’daki lojistik sorunlar aşının ulaştırılmasına yönelik endişeye neden oluyor

Güney Sudan’daki lojistik sorunlar aşının ulaştırılmasına yönelik endişeye neden oluyor

Birleşmiş Milletler Güney Sudan Misyonu (UNMISS) eski Başkanı David Shearer, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele için iki milyonun üzerinde aşı dozu teslim alınacağını ancak yağış mevsiminin yaklaşmasıyla birçok yolun kullanılmasının zorlaşacağını belirtti. Bu nedenle alınan aşıların uygulanması konusunda zorluklarla karşılaşılacağını bildirdi.
Shearer ayrıca aşının nüfusa ulaştırılmasının, Güney Sudan gibi lojistik işlemlerin son derece zor olduğu bir ülkede kolay olmadığını vurguladı.
2016’dan bu yana UNMISS Başkanı  görevini yürüten David Shearer, önümüzdeki ay ülkeden ayrılacak. Söz konusu misyonun yıllık bütçesinin bir milyar doları aştığı ifade ediliyor.
Güney Sudan’ın küresel aşı dağıtma mekanizması COVAX programı kapsamında, önümüzdeki aylarda 2,3 milyon doz aşı teslim alması bekleniyor. Reuters’ın aktardığına göre aşıların teslimi, sadece 400 kilometre asfalt yolunolan ülkede yağış mevsiminin başlaması ile aynı zamana denk gelecek. Shearer konuya dair yaptığı değerlendirmede aşıların teknelerle nehirler üzerinden dağıtılması gerektiğini belirtti.
Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nden (Africa CDC) alınan verilere göre, Güney Sudan yalnızca 10 bin 119 koronavirüs vaka ve 108 ölüm kaydetti. Ancak koronavirüs testlerinin yetersiz olması, salgına dair net bir tablonun oluşturulmasına engel oluyor. Güney Sudan’ın şiddetli bir savaşın sonunda bağımsızlığını kazanmasından yaklaşık 10 yıl sonra, başta çatışmalar, iklim değişikliği ve Kovid-19 salgını olmak üzere üçlü tehditle mücadele ettiğine dikkat çeken Shearer, nüfusun neredeyse tamamının uluslararası gıda yardımına bağlı olduğunu, ayrıca sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlerin çoğunun BM ve yardım kuruluşları tarafından sağlandığını söyledi.
Shearer kendileri yerine her şeyden önce halkına hizmet etmesi gerektiğinin bilincinde olan liderlerin etnik gruplar arasındaki çatışmaları durdurabileceğini belirttiği açıklamasında “Ancak kendi halkını koruyan ve onlarla ilgilenen bir hükümet görmüyorum” dedi.



Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu: İsrail, Gazze'ye hangi uluslararası güçlerin girmeyeceğine kendisi karar verecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in egemen bir devlet olarak güvenlik politikasını ve Gazze Şeridi'nde birlikte çalışmayı kabul edeceği uluslararası güçleri kendisinin belirleyeceğini söyledi.

Netanyahu, kabine toplantısının başında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Kendi güvenliğimizi kendimiz kontrol ediyoruz. Uluslararası güçlere, İsrail'in hangi güçlerin kabul edilemez olduğunu belirleyeceğini açıkça belirttik. Bu şekilde çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.”

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Netanyahu, “Bu, elbette, son günlerde üst düzey temsilcilerinin de ifade ettiği gibi, ABD için kabul edilebilir bir durum” dedi.


Rubio: Yaptırımlar Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermeyi amaçlamıyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
TT

Rubio: Yaptırımlar Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermeyi amaçlamıyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (AP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Devlet Başkanı Gustavo Petro'ya uygulanan yaptırımlar aracılığıyla Kolombiya halkına veya ekonomisine zarar vermek istemediğini söyledi.

Washington, cuma günü Petro ve ailesini yaptırım listesine aldı ve onu "narko-teröristlere" müsamaha göstermek ve onları cesaretlendirmekle suçladı.

İsrail'den Katar'a uçuşu sırasında gazetecilere konuşan Rubio, ABD'nin Kolombiya halkı ve birçok kurumuyla, özellikle de güvenlik güçleriyle "güçlü ve kalıcı" bir ilişkiye sahip olduğunu belirtti.

ABD ordusu, uluslararası sularda uyuşturucu taşıdığını iddia ettiği gemileri hedef alarak, herhangi bir kanıt sunmadan Güney Karayipler'deki operasyonlarını yoğunlaştırdı.

zxscdfr
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro (AP)

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, ABD'yi saldırılarıyla "cinayet" işlemekle suçlayan sol görüşlü başkan Petro'yu "uyuşturucu baronu" olarak nitelendirmişti.

Rubio, Petro'ya uygulanan yaptırımlara atıfta bulunarak, "Bu, ABD ile Kolombiya arasında bir mesele değil" dedi.

Trump yönetiminin uyguladığı yaptırımların, düşmanca tavırlar sergilediğine inandıkları yabancı bir lidere yanıt niteliğinde olduğunu belirten Rubio, "Ancak biz onunla Kolombiya halkı arasında ayrım yapıyoruz. Bu nedenle gümrük vergisi uygulamıyoruz ve Kolombiya ekonomisine zarar vermeyi hedeflemiyoruz" ifadelerini kullandı.


Amerika Irak'ın yeniden büyük olmasını istiyor

Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
TT

Amerika Irak'ın yeniden büyük olmasını istiyor

Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)
Savaya, son seçimlerde ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanyasını destekledi (Instagram)

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, misyonunun Bağdat ile Washington arasındaki güveni yeniden inşa etmeye odaklandığını vurgulayarak, iki ülke arasındaki ilişkinin her iki halkın da çıkarlarına hizmet eden doğrudan ve dürüst bir iletişim gerektirdiğini belirtti.

Savaya dün yaptığı basın açıklamalarında, "ABD'nin Irak'ta bir gündem dayatmayı değil, kendi egemen kararlarını alabilecek bağımsız bir hükümeti desteklemeyi amaçladığını" söyledi. Savaya, amacının, bölgesel çatışmalardan uzak, ABD'nin gerçek bir ortağı olabilecek istikrarlı ve müreffeh bir Irak sağlamak için tüm siyasi, dini ve ekonomik taraflarla birlikte çalışmak olduğunu söyledi.

Elçi, Irak'ın muazzam bir insani ve ekonomik potansiyele sahip olduğunu, doğru yatırımlar yapılırsa Ortadoğu'da bölgesel kalkınma ve istikrar merkezi haline gelebileceğini belirtti. "Irak'ı yeniden büyük yapmak" istediğini ifade etti.