Türkiye ve Çin’den askeri üniforma satın alınması Tunus liderleri arasındaki anlaşmazlığı artırdıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2893971/t%C3%BCrkiye-ve-%C3%A7in%E2%80%99den-askeri-%C3%BCniforma-sat%C4%B1n-al%C4%B1nmas%C4%B1-tunus-liderleri-aras%C4%B1ndaki
Türkiye ve Çin’den askeri üniforma satın alınması Tunus liderleri arasındaki anlaşmazlığı artırdı
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)
Tunus/Mançi es-Saydani
TT
TT
Türkiye ve Çin’den askeri üniforma satın alınması Tunus liderleri arasındaki anlaşmazlığı artırdı
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile Başbakan Hişam el-Meşişi arasında artan anlaşmazlık, yerel Pazar yerine Türkiye ve Çin’den 75 milyon Tunus dinarı (27 milyon dolar) değerinde askeri üniforma satın almak için anlaşma yapılması nedeniyle Başbakan’ın Savunma Bakanlığı’nı eleştirmesinin ardından arttı.
Gözlemciler, Savunma Bakanlığı’na yönelik eleştirilerin cumhurbaşkanına yönelik üstü kapalı suçlamalar içerdiğini düşünüyor.
Ayrıca, bu konuda kastedilenin sadece anlaşmanın maddi değeri veya yerel pazar üzerindeki etkisine dikkat çekmek olmadığını, rakip tarafların uzun vadede bir seçim çabasıyla, Tunus kamuoyu önünde birbirlerini utandırmaya çalıştıklarını vurguladılar.
Gözlemciler, askeri üniformalarla ilgili anlaşmaların gündeme geldiği dönemde, Başbakan Meşişi’nin işçi sendikası temsilcileri ve bazı üst düzey yetkililerle yaptığı toplantıların Kays Said’e yönelik mesajlar içerdiğini de iddia etti.
Buna karşılık Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı ile önceden koordinasyon olmaksızın bir dizi yabancı yetkili ile ayrı görüşmeler yaptıkları bahanesiyle bazı hükümet yetkililerini eleştirerek, bu adımlara tepkisi gösterdi.
Diğer yandan, Tunus Sağlık Bakanı Fevzi el-Mehdi, Nahda Hareketi liderlerini, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan önlemleri ihlal etmekle suçlayarak, “27 Şubat’ta miting düzenlemeden önce Koronavirüs ile Mücadele Bilim Kurulu’na danışmadılar” dedi.
Büyük siyasi toplantılar hakkında yorum yapan Mehdi, “İki kişinin arasında bir metreden daha az mesafe olduğunda, bu onlar için tehlike oluşturuyor. Siyasi veya spor, nedeni ne olursa olsun binlerce insanın bir araya gelmesi, tüm Tunusluların sağlığı için büyük bir tehlike oluşturmaktadır” diye konuştu.
Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5171287-trumpa-yak%C4%B1n-a%C5%9F%C4%B1r%C4%B1-sa%C4%9Fc%C4%B1lar-barrack%C4%B1n-suriye-dosyas%C4%B1ndan-uzakla%C5%9Ft%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1n%C4%B1
Trump'a yakın aşırı sağcılar, Barrack'ın Suriye dosyasından uzaklaştırılmasını sağlar mı?
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, ABD’nin Şam Büyükelçiliği binasında ülkesinin bayrağını göndere çekerken (DPA)
Medyada yer alan, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye ve Lübnan dosyalarını takip etme görevinden alınabileceği yönündeki haberler “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözünü hatırlatıyor.
Sosyal medya platformlarında son birkaç saat içinde ABD Başkanı Donald Trump'ın en büyük destekçilerinden biri olan sağcı cumhuriyetçi medya mensubu ve aktivist Laura Loomer'ın, Barrack'ın Suriye'deki görevinden alınmasını talep ettiği paylaşımları dolaşıma girdi.
Barrack, Lübnan’ın başkenti Beyrut'taki hükümet merkezinde açıklama yaparken (AFP)
Spekülasyonlar Barrack'ın Suriye'deki rolünün ötesine geçerek Lübnan'daki rolünü de kapsarken, ABD Dışişleri Bakanlığı Donald Trump, onu Lübnan dosyasından uzaklaştırmayı planladığı iddialarını yalanladı. Trump, Barrack’ın Suriye dosyasındaki sorumluluğuna ise değinmedi.
Loomer, “Trump yönetiminin denetim krizi sadece çalışanlarla sınırlı değil, ABD büyükelçilerine de uzanıyor” başlıklı uzun bir paylaşımda milyarder emlakçı, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın, ‘İslam'ın dış çıkarlarını Amerikan değerlerinin üzerinde tutması ve ABD'nin Ortadoğu'daki itibarını zedeleyen cihatçı şiddeti açıkça desteklemesi’ nedeniyle giderek daha yoğun bir şekilde incelemeye maruz kaldığını yazdı.
Trump ve Şara, Suudi Arabistan'da bir araya geldi, 14 Mayıs 2025 (AP)
Haber ajansı Associated Press (AP) cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Başkan Trump'ın sosyal medyada tanınan sağcı provokatör Laura Loomer'ın yönetimindeki karar alma sürecindeki etkisini küçümsese de Loomer'ın öfkesini çeken Trump yönetimi yetkililerinin listesinin giderek uzadığını ve bu yetkililerin kısa sürede başkan tarafından görevden alındığını vurguladı.
Loomer, Barrack’ı geleneksel diplomatik veya güvenlik niteliklerinden yoksun olarak nitelendirerek, her ne kadar deneyimli bir bağış toplayıcı, politikacı ve bölge ülkeleriyle iyi ilişkilere sahip olsa da bu deneyiminin onu Suriye gibi çalkantılı bir ülkede ABD'nin politikalarını uygulamaya uygun hale getirmediğini belirttiği uzun paylaşımında “Barrack'ın felaket getiren ataması, Ortadoğu'da cihatçıların yayılmasını sağladı” dedi.
Sağcı aktivist Laura Loomer, geçtiğimiz haziran ayında ABD Kongre Binası önünde (Getty)
Barrack'ın 2021 yılında Adalet Bakanlığı tarafından dış finansal ve siyasi bağlantıları nedeniyle sorgulandığını ve suçlandığını hatırlatan Loomer, “(Barrack) her ne kadar beraat etse de bu olay onun yöntemlerini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı. Loomer, bu bilgiyi, eski bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisinden aldığını söyledi.
Barrack'ın yolsuzluk iddialarıyla dolu bir geçmişi olduğunu belirten Loomer, onun mali faaliyetlerinin ülkesinin politikalarının uygulanmasıyla çelişip çelişmediğini sorguladı. Barrack'ın Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptığı sırada ABD politikasını Türkiye'nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmesi, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı grupları koruması da dahil olmak üzere bazı eylemlerinin büyük öfkeye neden olduğunu söyleyen Loomer, bu tür eylemlerin ‘İsrail gibi ABD müttefiklerini ihanete uğrattığını ve cihatçıların yayılmasını önleme çabalarını baltaladığını’ söyledi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul'da ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani de katıldı (EPA)
ABD'nin ulusal güvenlik çıkarları için Tom Barrack'ın diplomatik görevinden derhal alınması gerektiğini öne süren Loomer, Trump yönetiminin birçok üyesinin Barrack'ı bir dost, hatta bağışçı olarak gördüğünü anladığını ekleyerek, “O halde büyükelçi olmak yerine, yine bir dost ve bağışçı olmaya devam etsin” ifadelerini kullandı.
Barrack'ın tüm diplomatik ve danışmanlık görevlerinden alınmasıyla başlayan bir mekanizma ile hareket edilmesi çağrısında bulunan Loomer, ardından, Yabancı Temsilciler Kayıt Yasası’nın (FARA) ihlali, adaletin engellenmesi ve terörizme maddi destek sağlama suçlarının soruşturulması için özel bir soruşturmacı atanmasını istedi.
Şimdiye kadar bu yorumların Barrack'ın geleceğini nasıl etkileyeceğine dair kesin tahminler yürütülmese de Barrack'ın Lübnan dosyasında üstlendiği rol, ABD’nin yeni Beyrut Büyükelçisi Michel İsa'nın, 1 Eylül'e kadar yaz tatiline giren Senato tarafından adaylığı onaylandıktan sonra göreve başlamasıyla sona erebilir. Başkan Trump'a çok yakın bir isim olan Büyükelçi İsa, Trump’la doğrudan iletişim halinde olduğundan Lübnan'a özel bir elçi atanmasına gerek kalmayacak ve bu görevi büyükelçi üstlenecek.