Milyarlarca yıl önceki patlama, sıradışı kara deliği ortaya çıkardı

Görselde kütleçekimsel mercek etkisinin kara deliği nasıl ortaya çıkardığı resmediliyor (Avustralya Araştırma Konseyi Kütleçekimsel Dalga Keşfi Mükemmeliyet Merkezi)
Görselde kütleçekimsel mercek etkisinin kara deliği nasıl ortaya çıkardığı resmediliyor (Avustralya Araştırma Konseyi Kütleçekimsel Dalga Keşfi Mükemmeliyet Merkezi)
TT

Milyarlarca yıl önceki patlama, sıradışı kara deliği ortaya çıkardı

Görselde kütleçekimsel mercek etkisinin kara deliği nasıl ortaya çıkardığı resmediliyor (Avustralya Araştırma Konseyi Kütleçekimsel Dalga Keşfi Mükemmeliyet Merkezi)
Görselde kütleçekimsel mercek etkisinin kara deliği nasıl ortaya çıkardığı resmediliyor (Avustralya Araştırma Konseyi Kütleçekimsel Dalga Keşfi Mükemmeliyet Merkezi)

Evrenin erken dönemlerindeki bir patlamadan gelen ışık, sıradışı bir kara deliği ortaya çıkardı. Bilim insanları bu keşfin, farklı türdeki kara deliklerin oluşumuna dair yeni ipuçları sunduğunu söylüyor.
Üç milyar yıl önce meydana gelen GRB 950830 isimli gama ışını patlaması, 1995'te uzay aracı Atlantis'teki Compton Gama-Işını Gözlemevi aracılığıyla gözlemlenmişti. Şimdiyse gökbilimciler, patlamanın ışığını kullanarak orta kütleli bir kara deliği saptadı.
Bu tür kara delikleri tespit etmek son derece zor. Hatta bazı bilim insanları bu nedenle söz konusu kara deliklerin varlığını sorguluyor. Yeni araştırma ise bunların gerçekten var olduğunu gösteriyor.
Güneş'in kütlesinin 100 ila 100 bin katına ulaşabildiği tahmin edilen orta kütleli kara delikler, yıldız kaynaklı olanlardan daha büyük, süper kütleli kara deliklerdense daha küçük.
NASA'ya göre bu türdeki kara delikler çok aktif olmadığı, yıldızlara güçlü kütleçekim kuvveti uygulamadığı ve X ışını parlamaları yaratmadığı için tespit edilmeleri de zorlaşıyor.
Bu nedenle yeni araştırmanın ardındaki bilim insanları, söz konusu kara deliği kütleçekimsel mercekleme adı verilen bir yöntemle saptadı. Bu olgu, kara deliklerin bir mercek gibi davranmasıyla ortaya çıkıyor.
Mercek görevi gören kara delikler, uzaklardaki (kozmik patlama gibi) bir ışık kaynağından gelen ışığın bozulmasına neden oluyor. İşte bu bozulma, ışığın yolunun üzerinde çok büyük bir nesne olduğunu gösteriyor.
Saygın bilimsel dergi Nature Astronomy'de yayımlanan araştırmanın yazarları bu çalışmada bir adım ileri gitti ve ışığı bozan nesnenin ne olduğunu anlamak için kütlesini hesapladı. Hesaplama nesnenin kütlesinin orta kütleli bir kara delikle uyuştuğunu ortaya koydu. Bunun ardından araştırmacılar, en olası açıklamanın bu tür bir kara delik olduğuna karar verdi.
Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nden ve araştırmanın yazarlarından gökbilimci Rachel Webster, "Nesneyi bu teknikle keşfetmek, ne kadar yaygın olduklarına dair ipuçları veriyor" diye konuştu.
"Çok nadir olsalardı tek bir kütleçekimsel merceklenme vakası bile görmemiz mümkün olmazdı. Her şey istatistik ve olasılıkla ilgili."
Araştırmanın yazarları, yalnızca Samanyolu Galaksisi'nde yaklaşık 40 bin orta kütleli kara delik olduğunu düşünüyor.
Bunun yanı sıra yeni keşfin, söz konusu nesnelerin büyük kuzenleri süper kütleli kara deliklere de ışık tutabileceği düşünülüyor. Araştırmacılara göre yıldız kaynaklılar ve süper kütleliler arasında gözlemsel bir boşluk var ve bu tür keşifler, söz konusu boşluğu doldurmada önemli.
Melbourne Üniversitesi'nden astrofizikçi ve yeni araştırmanın lideri James Paynter, "Süper kütleli kara deliklerin nasıl bu kadar büyüyebildiğini bilmiyoruz" dedi ve ekledi:
"Orta kütleli kara deliklerden oluşan bir popülasyon varsa bu boşluk dolmaya başlar. Bu nesnelerin erken evrenin saf hidrojen yıldızlarının birleşmesinden veya çöküşünden oluştuğunu düşünüyoruz. Ama daha eski de olabilirler. Daha evrenin ilk evrelerinde oluşmuş, ilk kara delikler olabilirler."
 
Independent Türkçe, Science Alert, Space



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe