Volvo'dan 40 bin çalışanına İsveç tarzı toplumsal cinsiyet ayrımı gözetmeyen 24 haftalık ebeveyn izni 

Arşiv fotoğrafı: İsveçli otomobil üreticisi Volvo 2010'dan beri Çinli bir şirkete ait (Reuters)
Arşiv fotoğrafı: İsveçli otomobil üreticisi Volvo 2010'dan beri Çinli bir şirkete ait (Reuters)
TT

Volvo'dan 40 bin çalışanına İsveç tarzı toplumsal cinsiyet ayrımı gözetmeyen 24 haftalık ebeveyn izni 

Arşiv fotoğrafı: İsveçli otomobil üreticisi Volvo 2010'dan beri Çinli bir şirkete ait (Reuters)
Arşiv fotoğrafı: İsveçli otomobil üreticisi Volvo 2010'dan beri Çinli bir şirkete ait (Reuters)

Volvo, kendi iç pazarı İsveç'in benzer bir ulusal mevzuatından ilhamla dünya çapındaki 41 bin 500 çalışanının hepsine, toplumsal cinsiyet ayrımı gözetmeyen 24 haftalık ebeveyn izni sağlanacağını duyurdu.
Salı günü yaptığı açıklamada otomobil üreticisi yeni ebeveyn izni politikasının 1 Nisan'dan itibaren dünya genelinde bütün fabrika ve ofislerinde toplumsal cinsiyete bakılmaksızın yürürlüğe sokulacağını duyurdu. Şirketin "Aile Bağı" politikası, şirkette en az bir yılı dolduran bütün çalışanlarına "varsayılan taban ücretinin yüzde 80'i oranında 24 haftalık izin" sağlayacak. İzin ebeveynliğin ilk üç yılı içinde kullanılabilir.
Volvo İcra Kurulu Başkanı Hakan Samuelsson şunları söyledi:
Toplumsal cinsiyetlerin hepsi için eşit ebeveynliği destekleyen bir kültür yaratmak istiyoruz. Ebeveynler işlerinin ve ailelerinin talepleri arasında denge kurmaları için desteklendiğinde bu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermeye de yardım ediyor ve herkesin kariyerinde başarı göstermesine olanak sağlıyor.
Volvo'nun her zaman aile ve insan odaklı bir şirket olduğunu söyleyen Samuelsson, yeni politikayla birlikte şirketin "kendi değerlerini sergilediğini ve yaşattığını, bunun da markalarını güçlendireceğini" belirtti.
Fakat politikada "yerel düzenlemelerce belirlenen ebeveynlik izinlerinin daha cömert olduğu" ülkelerde "yerel düzenlemelere öncelik verileceği" de açıklanıyor. Örneğin, Hindistan yasaları kadın çalışanların tam ücretli 26 haftalık doğum izni almasına olanak tanıyor. Volvo Car Hindistan da Hint kadın çalışanlarının bu izinden yararlanmaya devam edeceğini açıkladı.
2010'dan beri Zhejiang Geely Holding'e ait olan Volvo'dan yapılan bir açıklamada küresel politikalarının "dünya genelinde mevcut birçok politikadan daha kapsayıcı ve destekleyici olduğu ve evlat edinme ve koruyucu ailelik ve aynı zamanda doğum olmaksızın çocuk sahibi olan eşcinsel çiftler de dahil kanunen tanınan bütün ebeveynleri kapsadığı" belirtildi.
Açıklamada "Bazı ülkeler yeni ebeveynlere ücretli izin sağlamıyor veya belirli ebeveyn gruplarını dışlıyor, ki bu durum özellikle babalar için geçerli" ifadeleri yer aldı.
Şirket, yeni politikalarının duyurusunun 2019'da başlatılan ve başvuranların yüzde 46'sını babaların oluşturduğu deneme niteliğindeki bir ebeveyn izni projesini takiben gerçekleştiğini belirtti. Deneme proje, politikanın "toplumsal cinsiyet ayrımı gözetmeyen, kapsayıcı ve kişisel ihtiyaçlara uyarlanabilir" yapısı sebebiyle çalışanlarca takdir edildiğini gösterdi.
Şirket, ebeveyn izninden yararlanılmasını kısıtlayan bazı engeller arasında "ebeveynlerin iznin ekipleri üzerindeki muhtemel etkisine yönelik endişeleri, uzun vadeli kariyer fırsatlarına ilişkin kaygılar ve işyerinde ve evde babalardan beklenilenin ne olduğuna dair kültürel düşünce yapısı" olduğunu gözlemledi.
1927'de kurulan Volvo tanınmış uluslararası bir otomobil üreticisi ve şu anda dünya çapında 41 bin 500 çalışanı bünyesinde barındırmakta. 2020'de şirket 100 civarında ülkede 661 bin 713 araba sattı. Bu rakam, 2019'a kıyasla yüzde 6,2'lik bir düşüş teşkil ediyor.
Şirket, diğer şirketlerin izin sürecinin ilerleyişine dair bir fikir edinebilmesi adına zaman içinde katılım sonuçlarını paylaşacağını bildirdi.

Independent Türkçe

 


ABD-Çin ticaret savaşı: Pekin büyük kozunu oynuyor

Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
TT

ABD-Çin ticaret savaşı: Pekin büyük kozunu oynuyor

Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)
Trump ve Şi, Japonya'nın Osaka kentinde 2019'da düzenlenen G20 liderler zirvesinde ikili görüşme yapmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi paketiyle başlayan ticaret savaşında Çin'le gerginlik artıyor.

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nden bugün yapılan açıklamada, ABD'ye gidecek ve oradan gelecek tüm kargoların transferinin durdurulacağı bildirildi.

Bölge yönetiminden yapılan açıklamada, "ABD mantıksız davranıyor, zorbalık yapıyor ve tarifeleri kötüye kullanıyor" dendi. Posta servisi Hongkong Post'un deniz yoluyla taşınan paketleri kabul etmeyi bugün itibarıyla durduracağı, kargo uçaklarıyla taşınan paketler için işlemlerinse 27 Nisan'da askıya alınacağı belirtildi.

Bu kararla Hong Kong'daki vatandaşlar ve firmalar, kargo servisleri için FedEx ve DHL gibi özel şirketlere ödeme yapmak zorunda kalacak.

Trump, 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle piyasaları altüst etmişti. ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

Diğer yandan dünyanın önemli ticaret merkezlerinden Hong Kong, ABD tarafından Çin'e uygulanan yüzde 145'lik gümrük vergisine tabi tutulsa da Pekin yönetimi gibi misilleme yapmadı.

CNN'in analizinde, Çin'in nadir toprak elementleri üzerindeki hakimiyetinin, ABD'yle başlayan ticaret savaşında "güçlü bir koz" olduğuna dikkat çekiliyor. iPhone'lardan elektrikli araçlara kadar birçok cihazın bataryasında kullanılan bu madenler, geleceği belirleyecek ileri teknoloji araştırmaları için hayati önem taşıyor.

ABD'nin nadir toprak elementi tedariki alanında Çin'e misilleme yapma ihtimalinin çok zayıf olduğu belirtiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre küresel nadir toprak madeni üretiminin yüzde 61'ini Çin gerçekleştiriyor ve bu elementlerin yüzde 90'ına yakınını işleme kapasitesine sahipler.

Çin Ticaret Bakanlığı'nın misilleme kapsamında ihracat kontrolü getirdiği madenler arasında nadir toprak elementlerinden samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosiyum, lutesyum, skandiyum ve itriyum da var.

Bu hamle, Amerikan savunma sanayisi ve yenilenebilir enerji sektörünü olumsuz şekilde etkileyebilir. ABD nadir toprak elementleri ithalatının yaklaşık yüzde 70'ini Çin'den yapıyor ve bu madenler F-35 savaş uçaklarıyla Tesla motorlarında da kullanılıyor.

Ne Trump ne de Çin lideri Şi Cinping misillemelerde geri adım attı. İki ülke arasındaki gerginlik tırmanırken, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) İngilizce yayın organı China Daily'de yayımlanan başyazıda Washington yönetimine sert eleştiriler getirildi:  

Sorun, ABD'nin onlarca yıldır imkanlarının ötesinde yaşıyor olması. Ürettiğinden daha fazlasını tüketiyor. Üretkenliğine dayanarak hakkı olandan daha yüksek bir yaşam standardına erişmek için üretimini dış kaynak kullanımıyla yapıyor ve borç alıyor. ABD 'aldatılmaktan' ziyade, küreselleşme trenine bedava binmektedir. ABD küresel ticarette mağdur olduğu için sızlanmayı bırakmalı, kaprisli ve yıkıcı davranışlarına son vermelidir.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, Reuters, China Daily