İsrail: Askerlerimizin gömüldüğü yeri belirten ‘Arafat’ın el yazısı’ ile yazılmış belgeye ‘kesin belge’ statüsü verildi

İsrail Arafat’ın el yazısı ile yazılmış bir belge hakkında konuşuyor
İsrail Arafat’ın el yazısı ile yazılmış bir belge hakkında konuşuyor
TT

İsrail: Askerlerimizin gömüldüğü yeri belirten ‘Arafat’ın el yazısı’ ile yazılmış belgeye ‘kesin belge’ statüsü verildi

İsrail Arafat’ın el yazısı ile yazılmış bir belge hakkında konuşuyor
İsrail Arafat’ın el yazısı ile yazılmış bir belge hakkında konuşuyor

Aşırı Sağ Partiler Birliği (Yemina) Başkanı Naftali Bennett, merhum Filistin Başkanı Yaser Arafat’ın el yazısı ile yazdığı söylenen Arapça bir belge ortaya çıkardı. Söz konusu belge 1982 yılında İsrail’in Lübnan’a karşı ilk savaşında Lübnan’ın Bekaa kentinde Suriye ordusuyla girilen ‘Sultan Yakup’ savaşında öldürülen üç İsrail askerinin durumunu ve defnedildiği yeri tarif ediyor.
Tel Aviv merkezli İbranice Walla haber sitesi bu belgede Suriye başkenti yakınlarındaki Yermuk Mülteci Kampı’ndaki Filistinli şehitlerin mezarlığının ayrıntılı bir haritası olduğunu aktardı.
Belgede mezarlık alanlarının belirlenmesinin yanı sıra, Suriyelilerin İsrail cesetlerini mumyaladıkları ve onları korumak ve sahiplerinin kimliğinin tespit edilmesini kolaylaştırmak için korunaklı tabutlara koyduğu belirtiliyor.
Belgede, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) savaşçılarından ‘şehit Abdulaziz el-Vecih’in mezarının yakınında’ ifadeleri ile bu tabutların bulunduğu yerin tam bir tarifi veriliyor.
İsrail medyasında yer alan haberlerde Bennett’in bu belgeyi ele geçirdiği ve geçtiğimiz Temmuz ayında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ofisine ilettiği ifadeleri yer aldı. Ofis Arafat’ın el yazısı ile yazılmış olduğu için bu belgeye ‘kesin belge’ statüsü verdi.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.