Suudi Arabistan’da vaka sayıları geçtiğimiz Nisan ayındaki seviyelere yaklaştı

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali (Şarku’l Avsat)
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’da vaka sayıları geçtiğimiz Nisan ayındaki seviyelere yaklaştı

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali (Şarku’l Avsat)
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının geçtiğimiz yıl Nisan ayındaki seviyelere yaklaştığı konusunda uyardı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali bugün yaptığı açıklamada, “Suudi Arabistan, geçtiğimiz Nisan ayındaki sayılara benzer şekilde yüksek vaka oranlarıyla karşı karşıya. Şu anda ülkede var olan bir araya gelmeler ve yanlış davranışlar çok talihsiz” dedi.
Sözcü, belirli yerlere girmek için şart koşulduğu gibi, bazı devlet kurumlarında aşı yaptırmayı zorunlu kılma adımına da övgüde bulundu.
Sağlık Bakanlığı, ayrıca son 24 saat içerisinde 673 kişide daha koronavirüs tespit edildiğini ve ülkedeki toplam vaka sayısının 392 bin 682’ye ulaştığını duyurdu.
Bakanlık, son 24 saatte 504 kişinin daha sağlığına kavuştuğunu, böylece ülkede iyileşen toplam hasta sayısının 379 bin 816 olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanlığı 7 ölüm daha kaydedilmesi ile toplam can kaybı sayısının 6 bin 697’ye yükseldiğini ifade etti.
Bakanlık, 782’sinin sağlık durumu kritik olmak üzere ülkedeki aktif vaka sayısının 6 bin 169 olduğunu da bildirdi.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Yarbay Talal eş-Şalhub ise, son bir hafta içinde ihtiyati tedbirlerin 27 bin 83 ihlal edildiğini bildirerek, tedbirleri ihlal eden kişilere para cezaları uygulanacağını vurguladı.
Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve Rehberlik Bakanlığı da, cemaat arasında koronavirüse yakalanan kişilerin tespit edilmesinin ardından dün 2 bölgede 7 camiyi geçici olarak kapattı.
56 günde geçici olarak kapatılan toplam cami sayısı 461’e ulaştı. Bu camilerden 454’ü, cemaatin sağlığının korunmasına yönelik sterilizasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından yeniden açıldı.
Bakanlık, ibadet edenleri ve cami çalışanlarını, ibadet edenlerin güvenliği ve sağlığı için talimatlara uymaya çağırdı.



Telefonunu ve uyuduğu yeri sürekli değiştiren Maduro, Washington'dan gelen tehditler karşısında kişisel güvenliğini artırıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)
TT

Telefonunu ve uyuduğu yeri sürekli değiştiren Maduro, Washington'dan gelen tehditler karşısında kişisel güvenliğini artırıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun, ABD’nin askeri müdahale ihtimalinin arttığı bir dönemde kişisel güvenlik önlemlerini belirgin şekilde artırdığı bildirildi. Konuya yakın kaynaklar, Maduro’nun uyuduğu yeri ve kullandığı telefonları sürekli değiştirdiğini, ayrıca en yakın müttefiki olan Küba ile güvenlik iş birliğini daha da sıkılaştırdığını aktardı.

New York Times’a konuşan hükümete yakın kaynaklar, Maduro’nun çevresinde belirgin bir tedirginlik hâkim olduğunu, ancak Maduro’nun 12 yıldır sürdürdüğü iktidarı için oluşan ‘en ciddi tehdidi’ aşabileceğine inandığını belirtti.

Kaynaklar, devlet başkanının olası hassas saldırılara ya da özel kuvvetlerin düzenleyebileceği bir baskına karşı korunmak amacıyla uyuduğu yeri ve iletişim araçlarını sürekli değiştirdiğini söyledi.

Bu güvenlik önlemlerinin özellikle eylül ayından bu yana yoğunlaştığı ifade edildi. ABD’nin bu dönemde savaş gemilerini bölgeye sevk ettiği ve Trump yönetiminin ‘Venezuela’dan uyuşturucu taşıdığı’ iddiasıyla hedef aldığı tekneleri vurduğu hatırlatıldı.

İhanet riskini azaltmak için Maduro’nun Kübalı yakın korumalarının görev alanını genişlettiği, ayrıca Kübalı karşı istihbarat subaylarının Venezuela ordusunda daha fazla rol almaya başladığı da aktarıldı.

Buna karşın Maduro, kamuoyu önünde, Washington’dan gelen tehditleri küçümser bir görüntü sergiliyor. Maduro, son dönemlerde önceden duyurulmamış halk etkinliklerine katılıyor, sahnede dans ediyor ve TikTok üzerinden propaganda videoları paylaşarak sakin ve kontrolü elinde tutan bir profil çizmeye çalışıyor.

Görsel kaldırıldı.ABD Başkanı Donald (AP)

ABD, Venezuela üzerindeki baskısını farklı yöntemlerle artırmayı sürdürüyor. Karayip Denizi’nde uyuşturucu kaçırdığı öne sürülen teknelere düzenlenen hava saldırıları, Donald Trump’ın askeri operasyonları kara harekâtını da kapsayacak şekilde genişletme yönündeki tehditleri ve Trump yönetiminin Maduro’nun da üyesi olduğunu iddia ettiği Los Soles grubunu yabancı terör örgütü ilan etmesi bu adımlar arasında yer alıyor.

Maduro ve Venezuela hükümeti ise bu suçlamaların tamamını reddediyor. Karakas yönetimi, Washington’un, Venezuela’nın petrol başta olmak üzere devasa doğal kaynakları üzerinde kontrol sağlamak için ‘rejim değişikliğini’ hedeflediğini savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığına göre, Maduro ve Trump’ın temsilcileri bu yılın başlarında, geçen yılki başkanlık seçimlerini kaybetmesine rağmen sonuçları tanımayan Maduro’nun hangi koşullarda görevi bırakabileceğini de görüştü. Ancak bu temaslar herhangi bir sonuca ulaşmayınca Trump yönetimi Venezuela üzerindeki askeri baskıyı artırma yoluna gitti.

Kriz derinleşirken Maduro, neredeyse her gün halka hitap etmeyi sürdürüyor. Son yıllarda iktidarını ayakta tutan yoğun bir kamuoyu kampanyasına dayanan Maduro'nun, planlı etkinliklere ve canlı yayınlara katılımını azalttığı, bunun yerine sürpriz ziyaretleri ve önceden kaydedilmiş mesajları tercih ettiği gözlemleniyor.

Öte yandan dün Reuters’a konuşan dört kaynak, Trump’ın geçen ay Maduro ile kısa bir telefon görüşmesi yaptığını aktardı. Kaynaklara göre Maduro, görüşmede ülkeden ayrılmaya hazır olduğunu, ancak bunun için kendisi ve ailesine tam af, ABD yaptırımlarının kaldırılması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) hakkındaki davanın düşürülmesi gibi güvenceler talep ettiğini iletti.

Kaynaklar, Maduro’nun ayrıca, Venezuela hükümetinde görev yapan ve büyük bölümü ABD tarafından insan hakları ihlalleri, uyuşturucu kaçakçılığı veya yolsuzlukla suçlanan 100’den fazla üst düzey yetkiliye yönelik yaptırımların da kaldırılmasını talep ettiğini belirtti.

İki kaynağa göre Maduro, yeni seçimler düzenlenmeden önce geçici hükümetin başına yardımcısı Delcy Rodriguez’in geçmesini de istedi.

Trump’ın, 15 dakikadan kısa süren telefon görüşmesinde bu taleplerin çoğunu reddettiği, ancak Maduro’ya ailesiyle birlikte istediği bir ülkeye gitmesi için bir haftalık süre tanıdığı ifade edildi.

İki kaynağın aktardığına göre bu ‘güvenli çıkış koridoru’ cuma günü sona erdi. Bunun üzerine Trump, ertesi gün Venezuela hava sahasının kapatıldığını duyurdu.


Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
TT

Avrupa, 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının sonlandırılması konusunda anlaşmaya vardı

2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)
2022 yılında Rusya'nın TürkAkım doğalgaz boru hattının uzatılması için yapılan inşaat sahasında çalışan işçiler (Arşiv- Reuters)

Avrupa Birliği Konseyi, bugün yaptığı açıklamada, Rus enerji kaynaklarına bağımlılığı sona erdirme çabaları kapsamında 2027 yılına kadar Rus gazı ithalatının ortadan kaldırılması konusunda Avrupa Parlamentosu ile anlaşmaya vardığını bildirdi.

Anlaşma, Rusya'dan sıvılaştırılmış doğal gaz ve boru hattı gazı ithalatının aşamalı olarak yasaklanmasını, her ikisinin de sırasıyla 2026 sonu ve 2027 sonbaharından itibaren tamamen sonlandırılmasını içerecek.

Ekim ayı itibarıyla Rusya'nın AB'nin doğalgaz ithalatındaki payı yüzde 12'ye düştü. Bu oran, 2022'de Ukrayna'yı işgalinden önce yüzde 45'ti. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Macaristan, Fransa ve Belçika gibi ülkeler halen Rus doğalgazını almaya devam ediyor.


Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
TT

Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)

Suriye İçişleri Bakanlığı bugün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Lübnan’a gönderilmek üzere olduğu belirtilen büyük miktarda harp mayınının sevkiyatını engelleyen operasyonda bir kişinin öldüğünü, dört kişinin ise gözaltına alındığını duyurdu.

Açıklamaya göre operasyon, Şam’ın kuzey kırsalındaki Cebbe bölgesinde yürütülen ‘titiz takip ve detaylı soruşturma’ sonrası gerçekleştirildi. Şüpheli bir grubun hareketlerinin tespit edilmesinin ardından düzenlenen baskında dört kişi yakalandı, beşinci bir şüpheli ise devriyelerle yaşanan çatışma sırasında öldürüldü.

Lübnan sınırına yakın Yabrud bölgesinin iç güvenlik müdürü Halid Abbas Taktuk, uzman birimlerin ‘fitilleri takılı bin 250 harp mayınını’ ele geçirdiğini, mayınların Şam kırsalındaki Cebbe bölgesinde bir noktada depolandığını aktardı. Bakanlık, ele geçirilen mühimmatın Lübnan’daki Hizbullah’a kaçırılmak üzere hazırlandığını bildirdi.

Suriye İçişleri Bakanlığı, harp mayınlarının bulunduğu onlarca ahşap sandık ve çantanın yanı sıra bir binanın avlusunda istiflenmiş yüzlerce mayını gösteren fotoğraflar yayımladı.

Suriye-Lübnan sınırı boyunca uzanan 300 kilometrelik hat, özellikle Kalamun, Zebedani ve Humus kırsalındaki sarp dağlık bölgelerde faaliyet gösteren kaçakçılık şebekelerinin yoğun hareketliliğine sahne oluyor. Bu şebekeler, bölgenin coğrafi yapısından ve kontrolsüz geçiş noktalarının fazlalığından yararlanarak uyuşturucu, akaryakıt ve silah kaçakçılığı yapıyor. Bu durum, AFP’nin aktardığı bilgilerle de destekleniyor.

Hizbullah’a yönelik saldırılarını artıran İsrail ise Tahran destekli örgütün yeniden silahlanmaya çalıştığını öne sürüyor. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre11 Eylül’de Suriye, Şam yakınlarında Hizbullah bağlantılı bir hücrenin çökertildiğini açıkladı, ancak Hizbullah yayımladığı açıklamada Suriye topraklarında ‘varlık göstermediğini’ belirtti.

Beşşar Esed’in devrilmesinin ardından göreve gelen yeni yönetim, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğinde sınır güvenliğini artırmaya yönelik adımlar atıldığını duyurmuştu. Zaman zaman çatışmalar yaşansa da kaçakçılık faaliyetleri durmadı. Komşu ülkeler, özellikle büyük miktarlarda captagon hapı ele geçirildiğini açıklamayı sürdürüyor.