Kabul edilen Irak bütçesi yeniden tartışma konusu

Cumhurbaşkanı’na bütçedeki bazı maddelere itiraz etme çağrısı yapıldı.

Nasıriye’de dün benzin tedarikindeki sıkıntı nedeniyle bir yakıt istasyonunda yaşanan izdiham (AFP)
Nasıriye’de dün benzin tedarikindeki sıkıntı nedeniyle bir yakıt istasyonunda yaşanan izdiham (AFP)
TT

Kabul edilen Irak bütçesi yeniden tartışma konusu

Nasıriye’de dün benzin tedarikindeki sıkıntı nedeniyle bir yakıt istasyonunda yaşanan izdiham (AFP)
Nasıriye’de dün benzin tedarikindeki sıkıntı nedeniyle bir yakıt istasyonunda yaşanan izdiham (AFP)

Irak’ın 2021 mali bütçesi uzlaşı yerine çoğunlukla kabul edilmesinden sonra bile yeniden tartışma konusu haline geldi. Bunun birçok sebebi var. En başta da Ekim’de yapılması umulan milletvekili seçimleri geliyor. Bütçe oylaması sonucu bazı siyasi parti ve gruplar zafer duygusu hissederken, oylama oturumunda aranan toplantı yeter sayısını bozarak oylamayı iptal etmeyi umduğu için oturumdan çekilen diğer parti ve gruplar ise mağlubiyet psikolojisi yaşıyor.
Bütçenin çoğunluğun açık ara oylarıyla kabul edilmesinden hemen sonra komplo teorileri dolaşıma koyuldu. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’nin açıklamasına bakıldığında, bu oylamada en belirgin zaferi IKBY’nin kazandığı görülüyor. Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın desteklediği Sairun Koalisyonu ve Sünni siyasi gruplar da oylama sonrasında kendilerini zafer kazananlar grubuna dahil etti.
Belki de bu oylamanın en bariz kaybedeni Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu oldu. Koalisyon, Federal Mahkeme’nin yeniden çalışmalarına başlamasının ardından bütçe kararına itiraz etme kararı aldı. Bu karar bazıları tarafından ‘dikkati başka yöne çekmek için söylenmiş söz’ şeklinde değerlendirildi. Çünkü bütçe birkaç gün sonra Cumhurbaşkanı’nın onaylamasıyla yürürlüğe girecek. Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu da kaybedenler grubuna dahil edilebilecek diğer bir grup. Fetih Koalisyonu Haşdi Şabi mensuplarından ‘sözleşmeleri feshedilenlerle’ ilgili özel maddenin bütçeye dahil edilmesinin ardından oturumu terk etmeyerek oylamaya katıldı. Fetih’in bu adımı bazı çevrelerce ‘seçim yatırımı’ olarak görüldü.
Fetih’in kaybedenler grubuna dahil edilebileceğini söylemiştik zira Irak Meclisi Maliye Komisyonu Başkanı Heysem el-Cuburi, dün büyük bombayı patlattı. Cuburi, Irak devlet televizyonu INA’ya yaptığı açıklamada, sözleşmeleri feshedilenlerle ilgili bütçeye yeni bir fon eklenmeyeceğini duyurdu. Cuburi, sözleşmesi feshedilen 30 bin Haşdi Şabi üyesinin görevine dönüp dönmeyeceği sorusunu, “Hayır dönmeyecekler! Onlara yeterli ödenek nereden gelecek?” ve Irak lehçesiyle ekledi, “Düz bir hesap yaparsak: 169 bin 200 ile 1 milyon 415’i çarpın ve bunu da 12 ile çarpın sonuç 2 trilyon 373 milyar (Irak dinarı) çıkar. Yani bu meblağ bizim bütçeye koyduğumuz 126 milyarlık meblağdan farklı. Bu da cari bütçeye yani yakıt, yiyecek ve operasyonlara ayrılan ödeneklerdir” diye yanıtladı.
Fetih Koalisyonu Sözcüsü Ahmed el-Esedi, bütçenin kabul edilmesinin ardından ‘sözleşmeleri feshedilen’ Haşdi Şabi mensuplarının göreve iadelerinin yapılacağı müjdesini “Haşdi Şabi’den sözleşmeleri feshedilenlerin dönüşü bütçeye yeni eklemelere değil, Meclis’in daha önce 2019’da aldığı karara dayanır. Meclis kararı, Haşdi Şabi de dahil içişleri ve savunma (bakanlıklarına) bağlı güvenlik birimi mensuplarının tamamının dönmesine hükmeder” ifadesini kullandı. Ancak Maliye Komisyonu Başkanı Cuburi, Esedi’nin açıklamasını yalanladı.
Bütçenin kabulüyle birlikte ortaya atılan komplo teorilerinden biri de oylama sırasında Kürtler ve daha ziyade bizzat Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani ile Sairun Koalisyonu ve Güçler Birliği Koalisyonu arasında anlaşma yapıldığını iddia ediyordu. Komplo teorisinde söz konusu tarafların gelecek seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı makamlarını bölüşecekleri savunuluyor. Buna göre Cumhurbaşkanlığı koltuğunun Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yerine KDP’ye verileceği ve mevcut Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin de koltuğunu koruyacağı öne sürülüyor.
Öte yandan Kanun Devleti Koalisyonu, bütçe ile ilgili Federal Mahkeme’ye itiraz başvurusunda bulunma niyetinin olduğunu ilan ederek, Cumhurbaşkanı’na, bugünlerde maaşlarının tespit edilerek ödenmesi talebiyle gösteriler düzenleyen “bedava çalışan eğitimciler” fıkrasıyla ilgili özel maddeye itiraz etmesi çağrısında bulundu. Kanun Devleti Koalisyonu Milletvekili Aliye Nasif, bütçede yer alan “eğitimciler, dolar kuru ve IKBY’nin payı” meseleleriyle ilgili 3 itiraz hazırladıklarını söyledi. Nasif, “Şartlar, bedava çalışan eğitimcilere yönelik haksızlığı gidermek için halen elverişli” dedi. Nasif, Cumhurbaşkanı’na eğitimcilerle ilgili özel maddeye itiraz etmesi ve yeniden Meclis’e göndermesi çağrısında bulundu.
Sadr Hareketi, zafer kazananlardan biri olma sıfatıyla bütçe yasasının kabul edilmesini savundu. Özellikle siyasi gruplar, bütçe meselesini gelecek milletvekili seçimleri için bir prestij meselesi olarak algılamaya başladı. Bu bağlamda, Sairun Koalisyonu Milletvekili Riyad el-Mesudi, dün yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Federal Bütçe, son derece önemli bir yasa kabul edilir çünkü bu yasa bir yıl boyunca Irak Devleti’nin mali ve ekonomik politikasına hükmeder. Bütçe tasarısı, siyasi çekişmeler nedeniyle kabul edilmeden önce çok sıkıntılı süreçlerden ve 4 zor kapıdan geçti. Bunlar hükümet, Maliye Komisyonu, siyasi gruplar ve daha sonra Meclis’tir. Bütçe konusu yasa ve takvimlere bölünüyor. Meclis açısından önemli olan yasanın oylanmasıdır. Fakat takvimler rakamlardır. Tüm siyasi grupların dengeli bir şekilde temsil edildiği Maliye Komisyonu rakamlarla ilgilenir. (Bütçenin olumlu yönü) cari giderleri 164 trilyondan 129 trilyon dinara düşürmesidir. Bu çabalar kredilerin ve cari açığın azaltılmasına katkı sağladı. Asıl artış yiyecek karnesine ayrılan mali ödenekte gerçekleşti. Bölgelerin kalkınma planına ayrılan ödenek 1 trilyondan 4 trilyona çıkarıldı. (Bütçede) sosyal koruma ağı kapsamındaki kişilerin sayıları ve maaşlarının artırılması konusunda Çalışma Bakanlığı teşvik ediliyor. Yasadaki en yeni artış Elektrik Bakanlığı gibi bazı bakanlıklara ayrılan fonlara yapıldı. Buna ek olarak bu bütçede 20’den fazla yeni stratejik proje bulunuyor”



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.