ABD, Sudan’a ‘yolsuzlukla mücadelede’ yardım edecek kuruluşlara kapıyı açıyor

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Wahington’un Hamduk hükümetine olan desteğini yineledi.

Sudan Başbakanı (EPA)
Sudan Başbakanı (EPA)
TT

ABD, Sudan’a ‘yolsuzlukla mücadelede’ yardım edecek kuruluşlara kapıyı açıyor

Sudan Başbakanı (EPA)
Sudan Başbakanı (EPA)

ABD’deki yeni yönetimin Sudan’a ilgi noktasında eski yönetimin yolundan yürüdüğü gerçeği artık netleşti. Sudan, eski Devlet Başkanı Ömer Beşir rejimini düşüren devrimin başarılı olması ve özellikle teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarılmasının ardından Batı dünyası ve uluslararası şirketlerin odak noktası haline geldi.
ABD’nin Sudan’a yönelik çabaları sürüyor. Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanlığı Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu (DRL), Sudan’da yolsuzlukla mücadele edecek, şeffaflık ve hesap verilebilirliği destekleyecek projelerin sunumuyla ilgilenen kuruluşlara rekabet kapısını açtı. DRL’nin bu girişimi, Sudan halkının çıkarı için ülkede yolsuzlukla mücadeleyle dair verilen çabaları, sosyal ve ekonomik kalkınmayı ve hükümet çalışmalarını desteklemeyi amaçlıyor.
DRL, ABD’nin Sudan’daki bu hedeflerini desteklemek amacıyla Sudan’da yolsuzlukla mücadele programlarıyla ilgili önerileri kabul etmeye başlarken, bu programa ayırdığı azami süreyi 12 ila 18 ay ile sınırladı ve programa 1.3 milyon dolar tahsis etti.
Şarku’l Avsat’ın ulaştığı projenin detaylarında, Sudan’da yolsuzluğun yaygınlaşmasının “büyümeyi engellediğine ve Sudanlıların günlük hayatını güçlü bir şekilde olumsuz yönde etkilediğine” işaret eden DRL, “Sudan’daki son demokratik devrimin ve geçiş takviminin yolsuzlukla mücadelede tarihi bir fırsat sunduğunu ve bununla birlikte ülkede ilerleme kaydedilmezse geçiş sürecinin ilerlemesiyle beraber vatandaşların oy kullanma hakkından mahrum hale geleceğini” vurguladı.
DRL, Sudan hükümetinin “yolsuzlukla mücadele alanındaki zorunlu reformları yapma gücünün sınırlı olduğunu” ve bu nedenle hükümet kurumlarının kanun ve yönetmeliklerin yazım ve uygulanmasında desteğe ihtiyaç duyduğunu kaydetti. DRL’ye göre hükümet kurumlarının 4 konuda desteğe ihtiyacı var: Birinci konu, örneğin altın gibi doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerin yolsuzluk nedeniyle kaybolmamasını güvence altına almak amacıyla kanun çerçevesinin nasıl yazılacağı konusunda hükümete yardımcı olmak. İkincisi, hayali işçilerin çalıştığı devlet dairelerindeki durumu ele almak. Nitekim bu durum devlet bütçesinin boşa akmasına ve devlet hizmetlerinin zayıflamasına neden oluyor. Üçüncüsü yolsuzluk sebebiyle çalınan yardımları tespit etmek ve geri almak amacıyla aktif bir yolsuzlukla mücadele heyetinin kurulması. Dördüncü konu ise bilgilere uygun şekilde erişme kanun için kanun çerçevesinin oluşturulması.
DRL program metotlarının ayrıca yolsuzluk durumlarının soruşturulması ve açığa çıkarılması için sivil toplum ve basın yayın organlarının eğitilmesi, sivil toplumda yolsuzlukla mücadele reformlarıyla ilgili farkındalık oluşturma ve reformları desteklemelerini sağlama çalışmaları, Sudan hükümetinde yetki sahibi kişilere kanun yazımı konusunda teknik becerilerin kazandırılması, yolsuzluğu engelleyecek reformların hayata geçirilmesi, yolsuzlukla mücadele için aktif ve sürdürülebilir bir heyetin kurulması ve çalışmalarının geliştirilmesi, sivil toplumun kapasitesinin güçlendirilmesi, Sudan’da yolsuzlukla mücadeleyle ilgili yürütülen reformlar hakkında toplumun bilgilendirilmesi için destekleyici kampanyalar düzenlenmesi de dahil olmak üzere basın yayın organlarının güvenilir bilgi toplama yeteneğinin artırılmasını kapsayabileceğine işaret etti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın liderliğindeki yönetim, Sudan’ın Dünya Bankası’na geciken borçlarını ödemesine yardımcı olmak amacıyla 1 milyar dolardan fazla para desteği sundu. Biden yönetimi, Sudan Geçiş Hükümetinin sivil yönetimiyle birlikte “zor fakat ekonomik istikrarı yeniden sağlamak, borç yükünden kurtulmak ve bu Afrikalı Arap ülkenin uluslararası toplumla ilişkilerini normalleştirmesi için gerekli olan reform süreçlerini” sürdürme çabalarından övgüyle söz etti.
ABD Hazine Bakanlığı, iki hafta önceki açıklamasında, Sudan Geçiş Hükümetinin “ekonomik istikrarı yeniden sağlamak, ülkenin borçlarının hafifletilmesi çabalarını güçlendirmek ve günün sonunda vatandaşları için güzel ufuklar açmak” amacıyla yürüttüğü reformları takdir ederek, Geçiş Hükümetinin “Sudan’ın demokratik yönetime geçişini destekleyecek” ekonomik reform programını güçlü bir şekilde uyguladığını kaydetti. Sudanlı yetkililer, hükümetin güçlendirme, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını destekleme, çalışma iklimini iyileştirme, yoksul aileler için sosyal desteği hızlandırma ve Sudan’daki mali durumu daha sürdürülebilir bir temele yerleştirme hedefiyle Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) iş birliği kurmuştu.
Biden yönetimi, Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk liderliğindeki hükümetin barış sürecini ileriye taşıma ve ülkedeki siyasi reformları güçlendirmeyi hedefleyen çabalarını desteklediğini vurgulayarak, Etiyopya ile olan gerginliği yatıştırma ve sınırda yer alan Faşka bölgesiyle ilgili sorunun çözümü için diyaloğa girme çağrısında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Bakan Antony Blinken’ın Sudan Başbakanı ile görüştüğünü bildirdi. Price, Blinken’in görüşme sırasında, ABD’nin “Geçiş Hükümetinin sivil yönetimiyle birlikte, barış sürecini ileriye taşıma, bölgesel ve ekonomik sorunları çözme ve siyasi reformları güçlendirme çabalarına olan desteğini” dile getirdiğini belirtti.
Blinken, Hamduk ile görüşmesinde, Sudan Geçiş Hükümeti ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) örgütünün Hulu grubu arasında imzalanan ilkeler bildirisini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Sudan’ın dört bir yanındaki sivillerin korunmasının güvence altına alınmasının önemini vurguladı. İkili ayrıca, “Sudan ve Etiyopya arasında sınır bölgesi Fuşka konusunda, sorunun çözümü için diyaloğa girmeyle ilgili son olarak verilen sözler de dahil olmak üzere gerginliklerin yatıştırılması ihtiyacının” yanı sıra Etiyopya’nın büyük Nahda Barajı ile ilgili müzakerelerini görüştü.



Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sudan’ın komşuları iç savaşı durdurmak için toplanıyor

Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Geçtiğimiz ay Kahire’deki Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’ne katılanların toplu fotoğrafı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları, Temmuz ayı ortasında yapılan Sudan’a Komşu Ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde alınan karara göre Çad’ın başkenti Encemine’de “Sudan Krizinden Çıkış Yolları” gündemiyle toplanıyor.

13 Temmuz’da Kahire’de Mısır, Libya, Çad, Orta Afrika, Güney Sudan, Eritre ve Etiyopya olmak üzere yedi Afrika ülkesinin liderlerinin katıldığı Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi gerçekleştirilmişti. Zirvede, “Sudan krizinin ülkenin geleceği, istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğü üzerindeki yansımalarının çözülmesi ve ulusal kurumların çöküşünün önlenmesi için gerekli uygulamalı adımları ele alacak” bir iletişim mekanizması kurma kararı alınmıştı. Bu iletişim mekanizmasına katılımcı ülkelerin dışişleri bakanları liderlik edecek.

Kapanış bildirgesine göre zirvede ayrıca, iletişim mekanizmasına “Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) ve Afrika Birliği (AfB) de dahil olmak üzere mevcut mekanizmalarla entegrasyonunda Sudanlı taraflarla doğrudan iletişim kurarak çatışmayı durdurup Sudan krizinde kapsamlı bir çözüme ulaşmak için uygulanabilir pratik çözümler içeren bir yürütme eylem planı” hazırlama görevi verilmişti.

Görsel kaldırıldı.
Geçtiğimiz ay Sudan’a Komşu Ülkeler Zirvesi’nde konuşma yapan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Çad Dışişleri, Yurtdışındaki Çadlılar ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Sudan’a Komşu Ülkelerin Dışişleri Bakanları Komitesi’nin ilk toplantısının 6-7 Ağustos tarihlerinde Encemine’de yapılacağı duyurulmuştu. Açıklamada, toplantının esas amacının “Sudan’ı binlerce kişinin ölümüne ve milyonlarca Sudanlının yerinden olmasına neden olan yıkıcı bir savaşın uçurumuna sürükleyen mevcut Sudan krizinden çıkış yolları önermek” ve aynı zamanda “ortakların dikkatini büyüyen insani krize acil yanıtlar vermeye çekmek” olduğu belirtilmişti.

Aynı bağlamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ahmed Ebu Zeyd yaptığı bir açıklamada, görüşmeye Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin katılacağını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Komşu ülkelerin dışişleri bakanları toplantılarında Sudan krizinin çeşitli yönlerini, tüm güvenlik, siyasi ve insani boyutlarını, Sudan halkı üzerindeki etkilerini ve bölgesel ve uluslararası yansımalarını tartışacaklar. Amaç, Sudan’a komşu olan ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının mevcut krize son verecek ve Sudan’ın birliğini, toprak bütünlüğünü ve kardeş halkın sözünün geçerliliğini koruyacak çözümlere ulaşmak için etkili bir şekilde hareket etmelerini sağlayacak pratik öneriler geliştirmektir.”

Öte yandan Sudan Ümmet Partisi Genel Başkanı Mübarek el-Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin gösterdiği çabaların önemini vurguladı. Dışişleri bakanlarının Çad’daki ilk toplantılarında ortaya koyabilecekleri “pratik öneriler” olduğunu ve bunların “trajik” olarak nitelendirdiği krizi sona erdirmek için pratik çözümlere ulaşılmasına katkıda bulunabileceğini kaydetti. Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlık mekanizmasının, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) üzerinde etkisi olan saha liderleri ve aşiret ileri gelenleriyle yoğun temaslar kurarak işe başlaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Fadıl, Sudan’ın komşu ülkelerinin bakanlar düzeyindeki mekanizmasının, ülkelerinin sahadaki etkin liderlerle iletişim kurma gücünden yararlanarak “başarıya ulaşma fırsatı” olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, özellikle Libya, Çad ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi taraflardaki sınırların kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti ve bu bölgelerin “HDK’ye silah kaçakçılığı yapmak için kullanıldığını” belirtti.

Diğer taraftan Sudanlı yazar ve siyasi araştırmacı Mecdi Abdulaziz, Sudan’a komşu ülkelerin dışişleri bakanları mekanizmasının toplanmasının, sahada ve siyasi düzeydeki değişkenliklerin ışığında gerçekleştiğine işaret etti ve bu değişkenlerin, “mekanizmanın Sudan’daki istikrarın yeniden tesis edilmesi çabalarına destek sağlamada başarılı olma olasılığı üzerinde büyük ölçüde etkisi olduğunu” belirtti.

Abdulaziz Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “bu ayın savaşı durdurmak ve Sudan’da istikrarı yeniden sağlamak açısından büyük atılımlar getireceği” konusunda iyimser olduğunu söyledi. Cidde Forumu ile komşu Sudan ülkeleri arasında krizi sona erdirme çabalarında öne çıkan entegrasyonu takdir etti. Sudan’ın komşu ülkelerinin dışişleri bakanlarını, uluslararası insani ve yardım kuruluşlarının rolünü harekete geçirmeye teşvik etmenin önemini vurguladı. Ayrıca yerinden edilen ve Sudanlı vatandaşların “birkaç Arap ülkesi ve bölgesi dışında gerçek yardım almadığına” dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre nisan ayının ortasından bu yana Sudan ordusu ile HDK arasındaki silahlı çatışmalarda çoğu sivil 3 binden fazla kişi öldü. Ayrıca 3 milyondan fazla kişi yerinden oldu ve mülteci konumuna düştü.