ABD'de iki kardeş ailesini öldürüp intihar etti

ABD polis memurları (Arşiv-AP)
ABD polis memurları (Arşiv-AP)
TT

ABD'de iki kardeş ailesini öldürüp intihar etti

ABD polis memurları (Arşiv-AP)
ABD polis memurları (Arşiv-AP)

ABD polisi, Teksas eyaletinde iki kardeşin aralarında yaptıkları plan üzerine 4 aile üyesini öldürüp intihar ettiğini bildirdi.
AFP’nin aktardığı habere göre cesetler, Pazartesi günü erkek kardeşlerden birinin Instagram hesabı üzerinden yayınladığı veda mesajını gören akrabalarının endişelenip durumu polise ihbar etmesinin ardından bulundu. Ancak yetkililere göre olay Cumartesi akşamı meydana geldi.
Polis sözcüsü John Feeley yerel medyaya verdiği demeçte, Farhan Tevhid’in (19) cinayeti kardeşi Tanweer Tevhid (21) ile birlikte planladıklarını ve ailenin tüm üyelerini öldürdükten sonra intihar etmeyi amaçladıklarını belirtti ve bu planı da Instagram üzerinden paylaştıklarını açıkladı.
Olayda yaşamını yitiren Bangladeşli kurbanların ise baba Tevhid İslam (54), anne İrene İslam (56), anneanne Atf el-Nasa (77) ve Ferben Tevhid (19) olduğu açıklandı.
Washington Post gazetesi tarafından yayınlanan bir haberde, cinayeti ve intiharı gerçekleştiren iki kardeşin psikolojik rahatsızlıkları olduğu öğrenildi.
Ortaokul yıllarından beri depresyondan mustarip olan Farhan’ın ailesinin yardımına rağmen durumu her geçen gün daha da kötüleşti.  Aynı zamanda Austin Texas Üniversitesinde bir bilişim öğrencisi olan Farhan, ailesini öldürmek istediğini söylemesinin ardından, geçen ay öğrenci yurdundan atılmıştı. Dallas'ın kuzeyindeki Allen şehrine geri döndüğünde, kardeşi Tanweer ile bu kanlı planı hazırladı ve iki kardeş intihar etmeden önce ailesini öldürmeye karar verdi.
Polise göre, Tanweer Tevhid geçtiğimiz günlerde yasal yollarla bir silah almıştı. Tanweer, yayınladığı mesajında, silah satış işlemleri sırasında uygulanan önlemlerle alay etti ve silah almasına engel olacak herhangi bir psikolojik rahatsızlığı yaşamadığını ifade etti.

 


Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
TT

Kremlin: Putin önümüzdeki ekim ayında ilk Rus-Arap zirvesine ev sahipliği yapacak

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Reuters)

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.