Arap Parlamentosu:İnsani krizin şiddetlenmesinde Husiler sorumlu

Arap Parlamentosu, Taiz kuşatmasının kaldırılması ve Marib'e yönelik saldırıların durdurulması için uluslararası baskı çağrısında bulundu.

Arap Parlamentosu (Reuters-Arşiv)
Arap Parlamentosu (Reuters-Arşiv)
TT

Arap Parlamentosu:İnsani krizin şiddetlenmesinde Husiler sorumlu

Arap Parlamentosu (Reuters-Arşiv)
Arap Parlamentosu (Reuters-Arşiv)

Arap Parlamentosu, Yemenlilerin karşı karşıya olduğu insani krizin şiddetlenmesinden Husileri sorumlu tutarak grubun Taiz üzerindeki kuşatmasını sona erdirmek, sivillere ve Marib'de yerlerinden edilmişlere yönelik saldırılarını durdurmak için uluslararası baskı yapılması çağrısında bulundu.
Açıklama, Kahire’deki Arap Birliği merkezinde düzenlenen parlamentonun üçüncü yasama oturumunun ilk oturumunun dördüncü toplantısı sırasında geldi. Husiler, limanları kapatarak gıda, tıbbi malzeme ve petrol türevleri ile insani yardımların bölgeye ulaşmasını engellemek ve böylece Yemen'in yaşadığı insani trajediyi artırmakla suçlandı.
Arap Parlamentosu yaptığı açıklamada, uluslararası toplumu ve tüm insan hakları örgütlerini, Husi darbe grubu tarafından Taiz şehrine uygulanan şiddetli kuşatmayı sona erdirmek için derhal ve acilen müdahalede bulunmaya ve ciddi anlamda pratik adımlar atmaya çağırdı.
Arap Parlamentosu, Husi darbecilerinin sivillere karşı yürüttüğü terör saldırılarını, zorla tutuklamaları ve yerlerinden edilenlerin sayısındaki artışa neden olan uygulamalarını kınadı. Ayrıca hastaneleri hedef alan milis saldırılarını bir kez daha kınadığını ifade ederek bu durumun özellikle Yemen'deki tüm vilayetlerde Kovid-19 salgınının yayılması çerçevesinde sivillerin sağlık bakımı alma haklarını önlediğini vurguladı. Açıklamada, virüsün bulaştığı kişi sayısındaki önemli artış konusunda uyarıda bulunularak hastaların acil müdahale gerektiren kritik durumda oldukları kaydedildi. Arap Parlamentosu ayrıca Husi terörist milisler tarafından çocukların askere alınmasını da şiddetle kınayarak bunun Marib kentinde milislerin sığınmacı kamplarını ve yerleşim mahallelerini balistik füzelerle ve diğer araçlarla acımasızca hedef aldıkları tehlikeli süreçte de açıkça görüldüğünün altını çizdi.
Arap Parlamentosu, Suudi Arabistan’ın Yemen krizini sona erdirme girişimini memnuniyetle karşılayarak kapsamlı bir siyasi diyalog için bir başlangıç ​​noktası teşkil eden adıma verdiği desteği yineledi.
Aynı zamanda, Yemen hükümetinin girişime verdiği yanıtı ve darbeyi sona erdirmek ve devleti yeniden kurmak temelinde Yemen'de barışı sağlamayı amaçlayan tüm girişimlerle olumlu etkileşimini de takdir etti. Uluslararası toplumu bu girişimi desteklemeye çağıran Arap Parlamentosu, bu adıma kan dökerek karşılık veren Husi milislerinin şiddetini durdurmak ve giderek kötüleşen insani krize son vermek için çağrıda bulundu.
Arap Parlamentosu ayrıca Suudi Arabistan liderliğindeki bağışçı ülkelere Yemen'deki insani yardım çabaları için mali taahhütleri duyurmak üzere düzenlenen beşinci konferansa katıldıkları için teşekkürlerini ileterek uluslararası toplumu Yemen’i tehdit eden kıtlığı sonlandırmak için gerekli desteği ve acil insani yardımı sağlamaya çağırdı. Parlamento yaptığı açıklamada, Husi terörist milislerine ait gözaltı merkezlerinden birinde Afrikalı göçmenlerin silahlanmayı ve savaşmayı kabul etmediklerine dikkat çekerek çıkan yangında Uluslararası Göç Örgütü’ne göre 170'den fazla Afrikalı göçmenin ağır yaralandığı ve bir dizi göçmenin de öldüğü suça ilişkin acil bir uluslararası soruşturma yapılması çağrısında bulundu. 
 Son olarak, BM Güvenlik Konseyi’ne İran rejiminin desteklediği terörist Husi milislerin işlediği suçlara ve ihlallere karşı sorumluluklarını üstlenme, caydırıcı tedbirler alma ve bu suçların faillerini sorumlu tutma çağrısı yapan Arap Parlamentosu hükümete Yemen'in istikrarını ve güvenliğini korumada ve darbenin sona ermesi ve anayasal meşruiyetin desteklenmesi konusunda verdiği tam desteği yineledi.



Lübnan Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin uzatılması… Hizbullah, bu hamleyi destekleyerek pozisyonunu değiştirmeyi düşünüyor

Hizbullah eski müttefiki Basil'i muhalefetinde yalnız mı bırakıyor?(foto altı) Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn (Reuters)
Hizbullah eski müttefiki Basil'i muhalefetinde yalnız mı bırakıyor?(foto altı) Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin uzatılması… Hizbullah, bu hamleyi destekleyerek pozisyonunu değiştirmeyi düşünüyor

Hizbullah eski müttefiki Basil'i muhalefetinde yalnız mı bırakıyor?(foto altı) Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn (Reuters)
Hizbullah eski müttefiki Basil'i muhalefetinde yalnız mı bırakıyor?(foto altı) Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Avn (Reuters)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) tarafından desteklenen Lübnan ordusunun güneyde uluslararası destekli ateşkesi yürürlüğe koymasıyla birlikte Lübnan savaşta yeni bir sayfa açıyor ve yeni bir siyasi döneme girmeye hazırlanıyor. Lübnan ordusu, 1975'te iç savaşın patlak vermesinden bu yana ilk kez yerel ya da bölgesel bir ortak olmadan 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararını uygulamak üzere Lübnan'ın derinliklerine, İsrail ile olan sınıra konuşlanıyor. Böylece, etkin bir hükümetle iş birliği içinde, kararın tüm boyutlarıyla uygulanmasına eşlik etmeyi kendine görev edinecek bir cumhurbaşkanının seçilmesiyle anayasal kurumların yeniden düzene girmesinin önü açılmış olacak.

1701 sayılı kararın uygulanması

Ordunun konuşlandırılması, 1701 sayılı kararın uygulanması için bir adım teşkil ediyor ve Lübnan'ın toparlanma aşamasını geçmesi ve her düzeyde çöküşüne neden olan birikmiş krizlerinden kurtulması için zorunlu bir yol olarak devlet projesinin kurtarılması ve etkinleştirilmesinin yolunu açıyor. Yeter ki siyasi güçler yolun ortasında buluşmak ve hesaplarını gözden geçirip irdelemek için inisiyatif alsınlar. Bu da Hizbullah'ın zayıflatılmaması karşılığında ülkedeki ortakları üzerinde güç fazlalığından yararlanmamasını gerektiriyor. Bazı muhaliflerinin Taif Anlaşması’na bağlılık çatısı altında ülkeyi yeniden inşa etmek ve bazı maddelerinin uygulanmasına etki eden kusurlardan arındırdıktan sonra uygulamasını tamamlamak yerine güneydeki savaşın sonucunu kendi çıkarları için kullanmaları kabul edilemez.

Ordunun konuşlandırılmasıyla birlikte güneydeki güvenlik otoritesi, 1701 sayılı kararda öngörülen icrai tedbirleri yürütme otoritesinin siyasi kılıfıyla uygulamakla sınırlı kaldı. Bir parlamento kaynağının Şarku’l Avsat'a verdiği demece göre, 1701 sayılı kararın uygulanmasını engelleyen önceki aşamada olduğu gibi uzlaşı yoluyla güvenliği sağlamak ve iç barışı korumak artık mümkün değil.

Kaynağa göre ABD'li arabulucu Amos Hochstein ile Meclis Başkanı Nebih Berri arasında varılan mutabakatın bir sonucu olan ve Hizbullah liderliğinin güneyde ateşkese varılması talimatını verdiği yol haritasına bağlı kalınması gerekiyor. Kaynak ayrıca, Fransa ile koordinasyon halinde ABD'nin öncülüğünde eşi benzeri görülmemiş bir uluslararası desteğe sahip olan bu yol haritasından kaçınılamayacağını belirtti.

Yeni siyasi aşama

Lübnan yeni bir siyasi döneme girmeye hazırlanıyor. Bugün (perşembe) yapılması planlanan yasama oturumunda onaylanmak üzere bazı milletvekilleri tarafından sunulan bir kanun teklifine göre, uyulması gereken gündemin başında Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ile güvenlik ve askeri servislerin komutanlarının görev sürelerinin uzatılması yer alıyor. Ateşkes sağlanır sağlanmaz cumhurbaşkanlığı dosyasını harekete geçirmeyi görev edinen Berri'ye göre milletvekilleri daha sonra hiçbir partiye meydan okumayan ve herkese aynı mesafede duran bir cumhurbaşkanı üzerinde uzlaşmaya varmak üzere istişarelerde bulunabilecek.

Parlamento kaynağı, Avn, İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü Tümgeneral İmad Osman ve Kamu Güvenliği Genel Müdür Vekili Tümgeneral İlyas el-Beyseri'nin görev sürelerinin uzatılmasında herhangi bir sorun olmadığını vurguladı. Milletvekili Cibran Basil başkanlığındaki Özgür Yurtsever Hareket’e mensup milletvekilleriyle sınırlı bir devamsızlıkla parlamentonun yasa teklifini oylamasının önünün açık olduğunu söyledi.

Kaynak, Özgür Yurtsever Hareket milletvekillerinin yokluğunun yeni olmadığını ve bunun Avn ile güvenlik servislerinin liderlerinin görev sürelerinin ilk kez uzatılmasını onaylayan yasama oturumunu boykot etme yönündeki önceki tutumlarının bir tekrarı olarak ortaya çıktığını belirtti. Ordu komutanının görev süresinin uzatılmasının cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını arttıracağını ifade etti.

Hizbullah'ın tutumunda değişiklik

Yasama oturumunda yeni olan bir durum var. Hizbullah'ın temsilcilerinin ilk uzatma oturumunda güvenlik servisleri liderlerinin görev sürelerinin uzatılmasını amaçlayan yasa tasarısını oylamaktan kaçınan bir tutumu sergiledikleri görüldü. Ancak buna rağmen oturumu boykot etmediler ve oturumun yapılabilmesi için yeterli çoğunluğu sağladılar. Bu durum Hizbullah ile Basil arasındaki anlaşmazlığı derinleştirdi. Bu arada kaynak, Direnişe Sadakat Bloğu’na mensup temsilcilerin şu anda uzatmayı destekleyen pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeyi düşündüklerini ifade etti.

Kaynak, ilk uzatma oturumunda Hizbullah'ın, temsilcilerinin uzatma konusunda oy kullanmadan toplanması için yeterli çoğunluğu sağlamasını dikte eden siyasi koşulların değişmeye başladığını söyledi. Lübnan'ın savaşı sona erdirmek için UNIFIL desteğiyle orduyu güneyde konuşlandırmak üzere uluslararası uzlaşı tarafından kendisine verilen rolü kolaylaştırmak için askeri kurumu güçlendirmeyi ve ihtiyaç duyduğu tüm desteği sağlamayı gerektiren yeni bir siyasi aşamaya girmeye hazırlanması bu değişen koşullar arasında. Bu durum, Hizbullah ile İsrail arasındaki karşılıklı ihlallerin baskısı altında Ağustos 2006'da yayınlanmasından bu yana askıda kalan 1701 sayılı kararın uygulanmasının önünü açacaktır.

Kaynak, Hizbullah'ın uluslararası topluma olumsuz bir mesaj vermekten kaçınmak için Avn'ın görev süresinin uzatılmasında çekimser kalmaya niyeti olmadığını doğruladı. Uluslararası toplum, ordunun Litani Nehri'nin güneyinde konuşlanarak ateşkes sağlanmasındaki rolüne önem verirken, Hizbullah da askeri cephaneliğini kuzeye çekiyor. Kaynak, Hizbullah'ın, istikrarın yeniden sağlanması için ordunun şehirlerinde aktif olarak bulunmasını destekleyen güneylilerin ruh halini dikkate almak zorunda olduğunu söyledi. Hizbullah bu konuda mahcup olmayacak, çünkü Berri'nin talep ettiği gibi uzatma kararı cumhurbaşkanlığı hesaplarına dahil edilmeyecek. Böylece söylendiği gibi Hizbullah yolu kapatmış oldu. Çünkü Hizbullah'ın Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım'ın ordu liderliğini sorguladığı bir ortamda, Hizbullah'ın ordu ile ilişkileri ılımlı bir hal alıyor.

Asıl soru şu: Hizbullah eski müttefiki Cibran Basil'i uzatmaya karşı çıkarken yalnız bırakacak mı? Özellikle de Basil'in, Gazze'ye verdiği destek nedeniyle Hizbullah’la yollarını ayırmasının ardından Hizbullah'ın Basil'i dikkate almasına gerek kalmadığı düşünülüyor. Hizbullah'ın rolünün İsrail saldırılarına karşı Lübnan'ı savunmakla sınırlı olması gerektiğini düşünen Basil, güney ve Gazze cephelerini birbirine bağlayarak alanların birleştirilmesi için herhangi bir gerekçe görmüyor.