Amazon'da yeni kurbağa türü keşfedildi: Turkuaz gözleri ve lekesiz cildiyle dikkat çekiyor

Keseli kurbağalar, isimlerini sırtlarındaki kuluçka keselerinden alıyor (AFP)
Keseli kurbağalar, isimlerini sırtlarındaki kuluçka keselerinden alıyor (AFP)
TT

Amazon'da yeni kurbağa türü keşfedildi: Turkuaz gözleri ve lekesiz cildiyle dikkat çekiyor

Keseli kurbağalar, isimlerini sırtlarındaki kuluçka keselerinden alıyor (AFP)
Keseli kurbağalar, isimlerini sırtlarındaki kuluçka keselerinden alıyor (AFP)

Peru’nun doğal koruma alanlarından sorumlu yetkililer, pazartesi günü yaptıkları açıklamada Amazon ormanında yeni bir keseli kurbağa türünün keşfedildiğini duyurdu.
Yeni türün, Güney ve Orta Amerika'da yaşayan Gastrotheca (keseli kurbağa) isimli kuyruksuz kurbağa cinsine ait olduğu ifade edildi.
Peru Çevre Bakanlığı’na bağlı Koruma Altındaki Doğal Alanlar Dairesi’nin açıklamasında "Cordillera de Colan Ulusal Koruma Alanı, bilim dünyasına önemli bir keşif kazandırdı: Amazon içindeki bu koruma alanında ilk kez yeni bir keseli kurbağa türü keşfedildi" ifadeleri yer aldı:
"Bu yeni türün ayırt edici özellikleri var. Sırtındaki deri kalın ve granüllü. Desensiz yeşil bir rengi var. Turkuaz bir göz rengine sahip. Karın kısmı lekesiz ve desensiz."
Keşif, birkaç hafta önce Peru'nun kuzeyinde, Ekvador sınırı yakınında bulunan Amazon bölgesi Cordilleras de Colan tundrasının nemli ve dağlık bir ormanlık alanında yürütülen araştırmayla mümkün oldu.
Cordillera de Colan Ulusal Koruma Alanı, 39 bin hektardan fazla bir alanı kaplıyor ve tehdit altındaki 6 yaban hayatı alanını içeriyor.
Perulu yetkililer, burada benzersiz türlerin yaşadığını ve bölgenin biyolojik açıdan büyük önem taşıdığını söylüyor.
Bu nedenle bölge, öncelikli koruma alanı diye sınıflandırılıyor.
 
Independent Türkçe, AFP



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news