BAE, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan stratejik çıkarları güçlendirme toplantısı

BAE, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan stratejik çıkarları güçlendirme toplantısı
TT

BAE, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan stratejik çıkarları güçlendirme toplantısı

BAE, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’tan stratejik çıkarları güçlendirme toplantısı

Güney Kıbrıs’ın Baf kenti bugün BAE, Yunanistan ve İsrail dışişleri bakanlarının da katılımıyla, ülkeler arasındaki bölgesel stratejik çıkarları güçlendirmeyi hedefleyen bir toplantıya ev sahipliği yapacak.
İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, dört ülkeyi bir arayan getiren söz konusu toplantıda, ekonomik ve güvenlik meseleleri, koronavirüs pandemisi, Kovid-19 aşısı yaptıranların dolaşım özgürlüğü kapsamında turizmi teşvik etmeye yönelik olası seyahat koridorları ile ülkeler arasındaki potansiyel iş birliği yollarının ele alınacağı bildirildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in toplantının ardından dört bakanı kabul edeceğini aktardı. Bakanların ayrıca tüm ülkelerin ortak konularını ele alma noktasında ikili görüşmeler gerçekleştireceği bildirildi.
Söz konusu toplantıların Yunanistan Andravida Hava Üssü’nde 22 Nisan’a kadar devam edecek olan uluslararası tatbikatın yapıldığı bir dönemde gerçekleşeceği duyuruldu. Olası savaş ve felaket senaryolarının yer aldığı geniş kapsamlı bir iş birliği kapsamında yürütülen tatbikat, Yunanistan, Fransa, İspanya, Slovenya, Kanada, İsrail, BAE ve Güney Kıbrıs’ın katılımıyla ABD Hava Kuvvetleri tarafından düzenleniyor.
INIOCHOS adı verilen yıllık tatbikatlar genellikle nisan ayında gerçekleştiriliyor. İsrail Hava Kuvvetleri tatbikatlara her sene katılıyor. İsrail ve BAE arasında imzalanan barış anlaşmasından sonra BAE Hava Kuvvetleri’nin önümüzdeki senelerde tatbikata katılıp katılmayacağına yönelik tartışmalar ise sürüyor.
Tatbikata katılan ülkeler, birbirleri ile havada karşı karşıya gelecekler ve hava üstünlüğü elde etmeye çalışacaklar. Ordular, düşman havalimanlarına benzeyen kara alanlarını hedef alma operasyonları, arama kurtarma görevleri, kara ve deniz kuvvetlerine yardım, görüntüleme ve bilgi toplama konularında eğitim görecekler.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP