Ruhani: Atom bombası peşinde değiliz

İran muhalefeti, 15 Nisan’da Viyana’da İran’la nükleer anlaşmayı canlandırmak için görüşmelerin yapılacağı ‘Grand Hotel’ önünde düzenlenen protestoda anavatanlarındaki kötüleşen insan hakları durumuna dikkat çekti. (AFP)
İran muhalefeti, 15 Nisan’da Viyana’da İran’la nükleer anlaşmayı canlandırmak için görüşmelerin yapılacağı ‘Grand Hotel’ önünde düzenlenen protestoda anavatanlarındaki kötüleşen insan hakları durumuna dikkat çekti. (AFP)
TT

Ruhani: Atom bombası peşinde değiliz

İran muhalefeti, 15 Nisan’da Viyana’da İran’la nükleer anlaşmayı canlandırmak için görüşmelerin yapılacağı ‘Grand Hotel’ önünde düzenlenen protestoda anavatanlarındaki kötüleşen insan hakları durumuna dikkat çekti. (AFP)
İran muhalefeti, 15 Nisan’da Viyana’da İran’la nükleer anlaşmayı canlandırmak için görüşmelerin yapılacağı ‘Grand Hotel’ önünde düzenlenen protestoda anavatanlarındaki kötüleşen insan hakları durumuna dikkat çekti. (AFP)

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani 15 Nisan’da, nükleer anlaşmayı canlandırma müzakerelerinin ikinci turundan birkaç saat önce, Tahran’ın uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştirme kararına ilişkin uluslararası endişeleri azaltmaya çalıştı. “Atom bombası peşinde değiliz” açıklamasında bulundu.
Ruhani, Tahran’ın uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştirme kararına ilişkin Berlin, Londra ve Paris’in endişelerini ise temelsiz olarak nitelendirdi.
İran, uranyumu yüzde 60 saflığa kadar zenginleştirebileceğini duyurmuştu. Bu, bir nükleer bomba yapmak için gereken yüzde 90 seviyesine yakın bir oran ve şu anki maksimum seviye yüzde 20’nin oldukça üzerinde. İran’dan yapılan açıklamada İsrail’in yeraltı tesisi Natanz’a gerçekleştirdiği sabotaj eylemine bu adımla yanıt verildiği vurgulandı.
Ruhani bu bağlamda yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Avrupa ve ABD, İran’da yüzde 60 oranında zenginleştirmeye başlandığına dair endişelerini dile getirdiler. Tek seferde yüzde 90’a çıkarılabileceği yorumu yapılıyor. Ancak bu yanlış. Nükleer faaliyetlerimiz barışçıldır ve atom bombası peşinde değiliz. İstersek uranyumu yüzde 90 saflıkta da zenginleştirebiliriz. Bunu ilk günden beri söylüyoruz. Fakat sözümüzde duruyoruz. Nükleer faaliyetlerimiz barışçıldır.”
İran, ABD Başkanı Joe Biden döneminde uranyum zenginleştirme faaliyetlerini ikinci kez rekor düzeye çıkardı. Donald Trump yönetimi sırasında uygulanan azami baskı politikasına yanıt verilen en yüksek oran yüzde 4,5 olmuştu.
Uzmanlara göre İran’ın nükleer silah geliştirebilmesi için ihtiyacı olan yüzde 90 saflıkta 56 kilogram zenginleştirilmiş uranyum üretmesi gerekiyor. Bunun için de yüzde 20 saflıkta 260 kilograma kadar zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyacı var.
İran Atom Enerjisi Örgütü geçen hafta, İran’ın geçen ocak ayından bu yana yüzde 20 saflıkta 55 kilogram uranyum ürettiğini duyurdu. Bu, İran Parlamentosu’nun geçen aralık ayında ‘nükleer anlaşma ihlallerinde daha ileri seviyede bir adım atmak üzere’’ yayınladığı yasada geçen oranın yarısına eşit.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada, İran’ın Natanz’daki bir yer üstü tesisinde uranyumu yüzde 60’a kadar zenginleştirmeye neredeyse hazır olduğunu bildirdi.
Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı UAEA’nın açıklaması şöyleydi:
“Ajans bugün, İran’ın Natanz deney tesisinde uranyum-235’in yüzde 60’ına kadar zenginleştirilmiş uranyum hekzaflorür üretimine başlamak için hazırlıklarını neredeyse tamamladığını doğruladı.”
Rusya, Çin ve İran’ın yanı sıra anlaşmanın üç Avrupalı tarafı, Almanya, Fransa ve İngiltere, İran’ın açıklamasıyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdiler. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bu tehlikeli bir gelişme. Çünkü yüksek oranda zenginleştirilmiş uranyum, nükleer silah üretimi için önemli bir aşama oluşturuyor.”
Avrupalı üçlü geçen ayın başlarında İran’ı UAEA ile iş birliğini azaltmak ve zenginleştirme seviyesini yükseltmekle itham etti. ABD tarafından ‘gerilimin artmasını önlemek ve diplomasi için yer açmak amacıyla’ desteklenen planı terk etti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da geçen çarşamba günü, İran’ın uranyumu yüzde 60’a saflıkta zenginleştirme niyetinde olduğunu açıklamasını ‘provokasyon’ olarak nitelendirdi. Blinken bu adımın, Tahran’ın Viyana’daki nükleer görüşmelere ilişkin ciddiyeti hakkında soru işaretleri oluşturduğunu vurguladı.
Blinken, NATO karargahında düzenlediği ortak basın toplantısında şu açıklamada bulundu:
“Washington, Tahran ve dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya geri dönme konusundaki ciddiyetini ortaya koyarken İran ise henüz benzer bir ciddiyet göstermedi.”
İran İstihbarat Bakanı Mahmud Alevi geçen şubat ayında, ülkesinin nükleer politikasını değiştirmesi konusunda uyarıda bulunmuştu. Alevi, bir devlet televizyonuna verdiği röportajda, devem eden Batı baskısının Tahran’ı ‘kapana kısılmış bir kedi’ gibi kendini savunmaya ve nükleer silah peşinde koşmaya itebileceğini söylemişti.
“Nükleer endüstrimiz barışçıldır” diyen Alevi sözlerine şöyle devam etmişti:
“Dini Lider fetvasında açık bir şekilde, nükleer silahların şeriata aykırı olduğunu ve İslam Cumhuriyeti’nin bunu dinen yasak görüp elde etmek istemediğini beyan etmiştir. Ancak köşeye sıkışmış bir kedi, özgürce dolaşan bir kediden daha farklı davranabilir. Eğer Batılı güçler bizi buraya iterlerse, bu artık İran’ın hatası olmaktan çıkar.”
Yetkili ayrıca normal şartlar altında İran’ın bu konuda hiçbir niyeti veya planı olmadığını vurgulamıştı.
Alevi’nin uyarısı, İran’ın nükleer programında uranyum seviyesini yüzde 20’ye yükseltmesi ve ilk kez uranyum metali üretmesine ilişkin açıklamasına karşı uluslararası tepkilerin arttığı bir zamanda geldi.
İran Atom Enerjisi Örgütü Sözcüsü Behruz Kamalvandi söz konusu dönemde, İran’ın uranyum zenginleştirme oranını ‘kolayca’ yüzde 90’a yükseltebileceğini söylemişti. Ayrıca uranyum oranını gerekirse yüzde 40 ile 60 arasında değişen seviyelere çıkarılabileceğini vurgulamıştı.



İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
TT

İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin dün (Pazar) öğleden sonra helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettikleri açıklandı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Tahran'daki resmi makamlar bugün Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindeki yetki devrini düzenlemek üzere pratik adımlar atmaya başladı. Söz konusu gelişmeler yaşanırken İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin naaşları için yarın Tebriz kentinde cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’i Cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi için atadı. Hamaney, “Anayasa'nın 131’inci maddesi uyarınca, Muhammed Muhbir yürütme makamının başkanlığını üstlendi" dedi. Hamaney, yürürlükteki yasalara göre, en fazla 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için yasama ve yargı organlarının başkanlarıyla birlikte çalışılması gerektiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından İran Bakanlar Kurulu bugün (pazartesi) Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani'yi Dışişleri Bakan Vekili olarak atadı.

Hamaney'in beş günlük yas ilan etmesinin ardından İranlı bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin cenaze törenlerinin yarın İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de yapılacağını duyurdu.

IRNA'nın aktardığına göre eyaletin Siyasi İşler, Seçimler ve Ulusal Daireler Genel Müdürü Hasan Hakikiyan, cenazelerin Verzigan bölgesinde bulunduğunu ve şu anda Tebriz'e nakledilmekte olduğunu belirtti.

İran devlet televizyonu bugün ülkenin üç hükümet kanadının (yasama, yürütme ve yargı) başkanlarının Muhbir'in yürütme organını temsil ettiği olağanüstü bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Muhbir toplantıda, “Verilen görevi yerine getirme konusunda Cumhurbaşkanı Reisi'nin yolundan şaşmadan gideceğiz” ifadesini kullandı.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi bugün yaptığı açıklamada ülkenin dış politika yörüngesinin Hamaney'in rehberliğinde ‘tüm canlılığıyla’ devam edeceğini bildirdi.