Prens Philip neden kral değildi?

(Reuters)
(Reuters)
TT

Prens Philip neden kral değildi?

(Reuters)
(Reuters)

Dünya, Kraliçe'nin eşinin 99 yaşında hayatını kaybetmesinin yasını tutarken dikkatler Edinburg Dükü'nün hayatına ve görevlerine çevrildi.
Kraliyet ailesi, kraliyet üyesinin vefatını cuma günü yaptıkları şu açıklamayla duyurmuştu:

"Majesteleri Kraliçe, çok sevdiği eşi Edinburg Dükü Majesteleri Prens Philip'in hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle duyurur. Majesteleri bu sabah Windsor Kalesi'nde huzur içinde vefat etti. Vakti gelince yeni duyurular yapılacaktır. Kraliyet Ailesi, dünyanın dört bir yanından insanların ekselanslarının vefatı için tuttuğu yasa katılmaktadır.

Kraliçe ve Prens Philip 1947'de evlenmiş, bunun ardından kraliyet üyesi Edinburg Dükü unvanını almak için Yunanistan ve Danimarka Prensi unvanını bırakmıştı.
Fakat 1952'de babasının ölümünden sonra Kraliçe II. Elizabeth tahta çıkınca, eşi de İngiltere Kralı değil Kraliçe'nin Eşi unvanını aldı.
Kraliçe 1957'de eşini resmi olarak prens ilan etti. O dönemde sarayın yayımladığı açıklamada şu ifadeler yer alıyordu:

"Kraliçe, Yüce Kraliyet Mührü kapsamında 22 Şubat 1957 tarihli fermanla, Majesteleri Edinburg Dükü'ne, K.G., K.T., G.B.E, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Prensi unvanını ve bu unvandan gelen onuru sunmaktan mutluluk duyuyor. Kraliçe, Majesteleri Edinburg Dükü'nün bundan böyle Majesteleri Edinburg Dükü Prens Philip olarak anılması arzusu ve kıvancını ilan etmekten memnuniyet duyar."

Kralların eşlerinin genelde Kral'ın Eşi olarak anılmasında olduğu gibi tahtta oturan bir kraliçenin eşine de Kraliçe'nin Eşi denileceğini belirten yasa sebebiyle Edinburg Dükü'ne kral unvanı verilmedi.
Kraliyet ailesinin eskiden beri süregelen kaideleri gereği, kral unvanı sadece tahtın varisi olup hüküm sürebilen kraliyet ailesi üyelerine veriliyor. Bu kaide Kraliçe ve Prens Philip'in en büyük oğlu Prens Charles tahta çıktığında da geçerli olacak.
Prens Charles tahta geçtiğinde eşi Camilla Parker-Bowles'e Kral'ın Eşi unvanı verilebilir ama daha önce Clarence House'tan yapılan açıklamada "Galler Prensi tahta çıktığında Bayan Parker-Bowles'un 'Kral'ın Eşi Majesteleri Prenses' unvanını kullanmasının düşünüldüğü" belirtilmişti.
Kısa bir süre önce bulaşıcı bir hastalıkla savaştığı süreçte hastaneye kaldırılmasının ardından hayatını kaybeden Prens Philip'in ölümü sonrasında kitleler, kraliyet ailesine saygılarını sunarken dünyanın dört bir yanından taziye dilekleri yağıyor.
Dük, 10 Haziran'daki 100. doğum gününden sadece birkaç ay önce hayatını kaybetti.

Independent Türkçe

 


Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe