Hamas Filistin genel seçimlerinin ertelenmesini istemiyor

Hamas Filistin genel seçimlerinin ertelenmesini istemiyor
TT

Hamas Filistin genel seçimlerinin ertelenmesini istemiyor

Hamas Filistin genel seçimlerinin ertelenmesini istemiyor

Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Yürütme Komitesinin bir üyesi ve Fetih Hareketi Merkezi Komitesi üyesi Azzam el-Ahmed, Filistin yönetiminin seçimlerle ilgili tüm seçenekleri değerlendireceğini söyledi.
Ahmed dün Yürütme Komitesi toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, toplantının büyük bir bölümünü Kudüs’teki seçimlerin oluşturduğunu belirterek, hali hazırda tüm uluslararası taraflarla devam eden temasların işgal altındaki Kudüs’te seçimlerin düzenlenmesi konusundaki tutumuyla ilgili meselelerin ele alınacağını bildirdi. Toplantı sırasında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın son birkaç gün içerisinde çeşitli partilerle gerçekleştirdiği önemli temaslarında gözden geçirileceğini ifade eden Ahmed, işgalci İsrail’in, Kudüs’te seçim yapmayı reddetmesi gibi durumlara da atıfta bulundu.
Dün gerçekleştirilen yönetim toplantısından önce FKÖ grupları toplantı yaptı. Ahmed, seçimlerin Kudüs olmadan yapılamayacağını belirterek, bugün de başka bir toplantının yapılacağını söyledi. Kudüs’te seçim yapılamaması halinde seçimlerin dondurulacağına dair sık sık yapılan açıklamalar sebebiyle toplantılar düzenleniyor.
Ahmed ayrıca, işgalci İsrail’in Kudüs’teki seçimleri engellemesiyle ilgili toplantıların devam ettiğini ifade ederek, İsrail’in, Filistin devletinin başkentine yönelik saldırgan politikalarını asla bırakmayacağını ve son dönemde Mescid-i Aksa’da dini mekan, kilise ve camilere yapılan baskınlarla bu politikaların arttığına değindi. Ahmed, seçimlerin açıklanmasının ardından İsrail’in aynı zamanda son dönemlerde yerleşim yerlerini arttırdığını ve Filistinlilerin evlerine el koyarak her türlü müdahaleyi yaptığını vurguladı. Fetih hareketinden milletvekilleri adaylarının İsrail polisince gözaltına alındığına da dikkati çeken Ahmed, toplantıların dahi engellenmeye çalışıldığını bildirdi. Ahmed ayrıca, “Sanki işgal güçleri Filistinlilere şehrin size ait olmadığını ve seçimlere katılmak gibi bir hakkı olmadığını söylüyor” dedi.
İsrail güçleri, geçtiğimiz Cumartesi günü, gelecek ay yapılması planlanan milletvekili seçimlerine ilişkin düzenlemek istediği basın toplantısını engellerken seçimlerde aday olan 3 kişiyi de gözaltına aldı. İsrail istihbaratına bağlı özel kuvvetler, seçimlerle ilgili basın toplantısının düzenleneceği St. George otelinin etrafını sararak seçimlerde aday olan kişileri gözaltına aldı. İsrail, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu gerekçe göstererek Filistin’e ait herhangi bir faaliyeti yasaklıyor.
İsrail’in Kudüs’te gerçekleştirdiği gözaltı ve seçimleri yasaklaması, Filistinlilerin Kudüs’te seçim yapılamayacağı endişesini arttırırken, bu durum büyük olasılıkla seçimlerin tamamen iptal edilmesi anlamı da taşıyor.
Fetih Hareketi Merkezi Komitesi üyesi Ahmed, “Kudüs’teki yönetim ve halk en başından beri diyoruz ki; hayır, burası bizim toprağımız ve devletimizin başkenti. Halk olarak kurumların meşruiyetini yinelemek için demokratik sürece katılmak hakkımız. Şimdiye dek İsrail tarafından baskı ve gözaltı dışında bir yanıt gelmedi” şeklinde konuştu.
İsrail’e konuyla ilgili mektup gönderdiklerini ancak şimdiye dek cevap alamadıklarını aktaran Ahmed, İsrail, uluslararası topluluk, Avrupa Birliği (AB) ve bazı ülkelerin bu durumu görmezden geldiğini kaydetti.
Seçimlerin işgale karşı  savaş ve bir çeşit direniş olduğunu söyleyen yetkili, Kudüssüz bir seçim olmayacağını bildirdi.
Fetih’in bu konudaki tutumu FKÖ’deki gruplar tarafından destekleniyor ancak Hamas Hareketi ve bağımsızlar seçimlerin iptal edilebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Hamas, Kudüs olmadan seçimlerin iptal edilmesiyle ilgili yapılan sık açıklamaların tehlikeni çanı olduğunu açıkladı.
Hamas Hareketi sözcülerinden Fevzi Berhum düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, İsrail’in Filistinlilerin hak  ve kimliklerinin yanı sıra kutsallarını hedef aldığını belirterek, Kudüs'teki düşmanın ırkçı radikal planları, ihlalleri ve uyguladıkları baskıyla karşı karşıya kalan halkın efsanevi kararlılığı ve duruşuna övgüde bulundu.
Hamas liderlerinden Macid Hasan ise, seçimlerin ertelenmesinin gündeme getirilmesinin özellikle Filistin arenasında seçim yarışına katılmak için liste oluşturan tüm gruplarda tehlike çanlarının çalmasına yol açması gerektiğini söyledi.
Son günlerde medyada seçimlerin ertelenmesinden çokça bahsedilir olduğuna dikkati çeken Hasan, bunun Kudüs bahanesiyle seçimleri erteleme niyeti olduğuna işaret etti.
Hasan, Filistinli grupların ve aday listelerinin hangi gerekçeyle olursa olsun seçimlerin ertelenmesini reddeden güçlü ve net bir tavır ortaya koymaları gerektiğini ifade etti.
Tüm grupların katılımıyla Kahire’de yapılan toplantılarda harcanan çabaların ardından seçimlerin ertelenmesinin Filistin’de büyük bir krize yol açacağını kaydeden Hasan, seçimleri ertelemenin Filistin halkının ve davasının yararına olmayacağını bildirdi.
Hasan açıklamasında, Filistinlilerin sorumlu bir tutum sergilemesi gerektiğini belirterek, tüm tarafları seçim ertelemenin tarihi sorumluluğunu ortadan kaldırmaya çalışmaya davet etti.



Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
TT

Silahlı çeteler: Netanyahu'nun savaş sonrası Gazze vizyonu

Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)
Hamas Gazze'de güvenlik kontrolünü kaybetti ve kaos tüm Gazze’ye yayıldı (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe

Hamas ve hükümetinin Gazze üzerindeki güvenlik kontrolünü kaybetmeye başladığı bir zamanda, Gazze Şeridi’nin içinde çetelerin ve milislerin ortaya çıkması, Hamas’ta savaştan sonra harap olmuş şehrin yönetimini devralacak alternatif bir yapının oluşturulduğu korkusunu uyandırdı. İsrail, savaşın ertesi günü için alternatif bir yapı bulmaya veya oluşturmaya çalışıyor.

frgthyujı
Ebu Şebab, Gazze'de varlık göstermeye çalışan ve kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtan bir dizi silahlı çeteden sadece biri (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze içinde son olarak milisler ve çeteler aktif hale geldi, bunlar silah taşıyor, gün ortasında sokaklara iniyor ve havaya ateş ediyorlar. Hamas tarafından yönetilen hükümetin otoritesi dışında faaliyet gösteren silahlı çeteler ilk kez böyle açıkça kendilerini gösteriyorlar.

Yağma

Silahlı çeteler Gazze'de görüldükleri andan itibaren yağma, soygun ve hırsızlık eylemleri gerçekleştirdiler. Gazellilere onlar için bir sığınak veya onları korumak, güvenlik ve istikrar sağlamak amacıyla var olduklarını göstermediler. Bu durum sivilleri çok korkuttu ve bu oluşumlara olan güvenlerini kaybetmelerine neden oldu.

Geçtiğimiz mayıs ayında çeteler şimdiye kadarki en büyük eylemlerini gerçekleştirerek yardım depolarını ve dükkanları soydular, içerideki malları yağmaladılar. Hamas’ın güvenlik personellerinden bazıları onları durdurmaya çalıştığında ise doğrudan ateş açtılar ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşandı.

dfgthy
İsrail, Gazze'de görevleri Hamas'ı ortadan kaldırmak olan çeteleri donatıyor ve silahlandırıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

Gazze'deki çetelerin ve milislerin faaliyetleri önemli ölçüde gelişti. Öyle ki, İsrail’in kontrolündeki Netzarim askeri kontrol noktasının yakınlarında bir silahlı çete yaygın şekilde faaliyet göstermeye başladı. Üyeleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyine ulaşmaya çalışan yardım tırlarını soyar ve yağmalar oldu.

Organize eylemler

Ancak, kendisine el-Yasir” adını veren ve misyonu sivilleri Hamas üyelerinden korumak ve onlara yardım etmek olan bir örgütün ortaya çıkmasıyla durum önemli ölçüde değişti. Birçok kişi için bu oluşumların İsrail himayesinde faaliyet gösterdiği ve misyonlarının Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğu açık hale geldi.

Yasir veya kendisine verdiği adla “Halk Güçleri” örgütü, Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Refah'ın doğusunda faaliyet gösteriyor. 2024'ün sonlarında ismi ve silahlı grubunun faaliyetleri öne çıkıp duyulur hale gelen Yasir Ebu Şebab adlı kişi tarafından yönetiliyor.

Bölge temizliği

Yasir’in çetesi, insani yardım tırlarını soyuyor ve Gazze Şeridi'ndeki herhangi bir alana girmelerini engelliyordu. Ancak, bu silahlı grup faaliyetlerini geliştirdi ve dönüştürdü. Şimdi iddia ettiğine göre, bölgeleri Hamas üyelerinden temizliyor ve sivilleri korunmaları için temizlediği alanlara yönelmeye çağırıyor.

Şarku'l Avsat'ın Indepenedent Arabia'dan aktardığı analize göre, Ebu Şebab'ın faaliyetleri genişledi ve örgütüne yaklaşık 300 üye katarak onları Kalaşnikof tipi silahlarla donattı. Onları eğitti, silah kullanma becerilerini geliştirdi ve ardından onları sahada konuşlandırdı.

Halk Güçleri’nin attığı ilk adım, Refah'ın doğusundaki bölgeyi sakinlerinin geri dönüşü için hazırlamak oldu. Yasir Ebu Şebab, bölgeyi Hamas’tan temizledikten sonra o bölgenin sakinlerini evlerine dönmeye çağırdı. Hâlâ tamamen İsrail ordusu tarafından kontrol edilen, askerlerin ve tankların konuşlandırıldığı bölgesine gelecek herkese barınak, yiyecek ve güvenlik sağlama sözü verdi.

Sivilleri Hamas'tan korumak

Ebu Şebab, İsrail askeri kontrolü altındaki Kerem Şalom (Kerem Ebu Salim) sınır kapısına yakın bir bölgede faaliyet gösteren silahlı grubuna ait bir video yayınladı. Bu videoda üyeleri, üzerinde Filistin bayrağı ve Terörle Mücadele Mekanizması ifadesi bulunan askeri üniformalar giyiyordu.

Ebu Şebab, “Filistinlileri statükocu Hamas hükümetinin teröründen ve yardım hırsızlarından korumak için bir güç kurdum. Refah'ın doğusundaki bölgelerde yüzlerce aileyi korumak ve onlara yardım dağıtmak için çalışıyorum. İsrail askeri kontrolü altındaki bölgelerdeyiz ve bu bir tercih değil, zorunluluk. Ayrıca zorla göç ettirme planını engellemeye de çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.

İsrail destekli silahlı gruplar

Aslında, Ebu Şebab örgütünün oluşumu Gazze Şeridi'nde daha önce benzeri görülmemiş bir durum sayılıyor. İlk kez bir grup Filistinli diğer sakinlerden ayrılıp, kendilerini Hamas'a muhalif ve yardımları koruyan özel bir güç olarak tanıtıyor. Ancak Gazze sakinleri bunun tam aksini düşünüyor ve onları gıda yardımlarını yağmalayan bir çete olarak görüyor.

Ebu Şebab, Gazze'de ortaya çıkıp kendilerini Hamas'a muhalif olarak tanıtmaya çalışan silahlı çeteler arasında sadece bir örnek. Nitekim Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde ikinci, batıda üçüncü ve doğuda dördüncü bir çete ortaya çıktı. Bu çetelerin tüm üyeleri Gazze Şeridi’ni işgal eden İsrail güçlerinin kontrolü altındaki bölgelerde bulunuyorlar.

Aslında, daha sonra İsrail'in Gazze'deki çetelerin ve milislerin silahlandırılmasının ve kuruluşunun arkasında olduğu ortaya çıktı. İsrail’in resmi yayın kuruluşu Kan, Tel Aviv'in Başbakan Binyamin Netanyahu'nun onayıyla Hamas'a karşı olan silahlı milis grupları ve çeteleri silahlandırdığını açıkladı.

Kan, İsrail'in bu grup ve çetelere kaos yaratma, Hamas ile mücadele ve askerlerin hayatlarını koruma amacıyla büyük miktarda silah aktardığını bildirdi. Netanyahu da bunu açıkça kabul ederek, “Hamas'ı çeşitli yollarla yenmek için çalışıyoruz. Gazze'deki milis grupları silahlandırmamız, tüm güvenlik servisleri başkanlarının önerilerine dayanıyordu” dedi. Ne var ki bu adım İsrail'de önemli bir muhalefetle karşılaştı.

Ertesi güne hazırlık

Siyasi araştırmacılar, İsrail'in milis grupları donatma, hazırlama ve silahlandırma motivasyonunun, savaşın ertesi günü sorununu çözmeyi amaçladığını iddia ediyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'nde Hamas, Fetih veya Arap güçlerinin kontrolü ele geçirmesini reddediyor. Bu ikilemi aşmak ve sonunda onları Hamas hükümetine alternatif bir organa dönüştürmek için de milisleri destekliyor ve Gazze üzerindeki kontrollerini genişletmelerini sağlıyor.

Siyasi araştırmacı Ekrem el-Ali, “Bu adım sadece bir başlangıç. İsrail ordusu, Yasir Ebu Şebab grubunun misyonlarını gerçekleştirme başarısının ardından, milis gruplar deneyiminin kapsamını ilave alanları da kapsayacak şekilde genişletmeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ali şöyle devam ediyor, “İsrail’in bu pilot planı, Hamas'ı devirmenin alternatif bir hükümet kurulmasını gerektirdiğinin fark edilmesiyle hazırlandı. Sahada dayattığı çözüm, bu milislerin savaştan sonra ve Hamas zayıflatıldıktan sonra Gazze'yi yönetmesinin önünü açabilir.”

Ali, İsrail ordusunun bu milislerin, kendi kuvvetlerinin bölgeleri işgal etmesi, temizlemesi ve ardından silahlı milislere teslim etmesi planına dayanarak, Hamas'ın çöküşünü önemli ölçüde hızlandırdığına inandığını belirtiyor. Bu çözümün kaos, şiddet ve toplumsal yıkım yaratabileceğini ifade edyor.

Hamas onları hedef alıyor

Sahada, Hamas’ın geride kalan az sayıdaki unsurları da boş durmuyor. Ebu Şebab’ı hedef alan operasyonlar düzenlediler, birçoğunu öldürdüler ve bu çetelere karşı güvenlik operasyonları düzenlemeye devam ettiler.

Hükümetin Medya Ofisi Direktörü İsmail Sevabite, “İsrail Gazze'de bir güvenlik ve toplumsal kaos yaratmaya çalışıyor, ancak kaosun yayılmasına izin vermeyeceğiz ve bedeli ne olursa olsun bununla mücadele edeceğiz” dedi.

Bu çete ve milis gruplar ayrıca Fetih hareketinin eleştirileriyle de karşı karşıya kaldı. Fetih Sözcüsü Münzir el-Hayek, “Bu çeteler İsrail örtüsü altında faaliyet gösteriyor ve Filistin halkının geleneklerinin dışında eylemler gerçekleştiriyorlar. Tel Aviv'in bu çetelere desteği, kaos ve güvensizliği yaymayı ve Filistin Otoritesi’nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesini engellemeyi amaçlayan savaşın ertesi günü ile ilgili planının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çebrilmiştir.