Rusya'nın arabuluculuğunun ardından Kamışlı'da temkinli bir sakinlik hâkim

Rejim yanlısı aşiretler, SDG ve ABD’ye karşı direniş çağrısı yaptı.

Kuzeydoğu Suriye'de bulunan Kamışlı'da Kürt unsurların kullandığı bir ABD aracı. (Şarku’l Avsat)
Kuzeydoğu Suriye'de bulunan Kamışlı'da Kürt unsurların kullandığı bir ABD aracı. (Şarku’l Avsat)
TT

Rusya'nın arabuluculuğunun ardından Kamışlı'da temkinli bir sakinlik hâkim

Kuzeydoğu Suriye'de bulunan Kamışlı'da Kürt unsurların kullandığı bir ABD aracı. (Şarku’l Avsat)
Kuzeydoğu Suriye'de bulunan Kamışlı'da Kürt unsurların kullandığı bir ABD aracı. (Şarku’l Avsat)

Şam hükümeti destekli Tay ve Halku mahallelerinde yaşanan şiddetli çatışmaların ardından varılan ateşkes bölgede silahların susmasını sağladı. Dün akşam itibariyle rejim yanlısı Ulusal Savunma Güçleri (USG) ile İç Güvenlik Güçleri (Asayiş) arasındaki çatışma bölgelerini ayıran sınırda temkinli bir sakinlik hâkimdi.
Asayiş kuvvetlerinden üst düzey bir kaynağın bildirdiğine göre Rus subaylar cuma gecesi Kamışlı'daki Rus üssünde, Asayiş liderliğinde bir toplantı düzenlediler. Görüşmenin gündeminde çatışmanın tamamen durdurulması, şehir merkezindeki tüm silahlı unsurların kaldırılması, normal hayata geri dönüş ve tansiyonun yükseldiği mahallelerde yaşayanların taciz edilmeden mülklerine kavuşmalarına izin verilmesini içeren kalıcı bir ateşkesin uygulanma olasılığı vardı.
Anlaşma hakkında resmi bir açıklama yapılmadı. Rus askerleri, anlaşmaya uyulmasını sağlamak için Tay ve Halku mahalleleri çevresinde devriye geziyorlar.
Mahallelerine dönen siviller, Tay’a çıkan yolun kavşağında toplandılar. Bazıları evlerinin ve mülklerinin durumunu kontrol etmek için harekete geçerken bir kısmı ise sıkıştıkları bölgeden kaçmayı tercih ettiler.
Asayiş güçlerinin bulunduğu askeri kontrol noktasından hızlıca geçmeye çalışan, birkaç gündür yaşananlara dair şaşkınlığını dile getiren bölge sakinlerinden Said şu açıklamada bulundu:
“Çatışmaların başladığı geçtiğimiz çarşamba gününden bu yana sivillerin çoğu kaçtı. Gergin bir atmosfer mevcut. İki taraf arasındaki çatışmalar aralıklarla devam ediyor. Bölgedeki askerler daha fazla savaşın kaydedileceğinin bir habercisi.”
Üzerinde askeri logolar olan Hummer tarzı askeri araçlar ve Asayiş güçlerine bağlı büyük bir silahlı güç bölgedeki varlığını sürdürüyor. Rus tarafı ile gerçekleştirilen toplantıya katılan ve ismi vermek istemeyen bir askeri lider duruma dair şunları aktardı:
“Ruslar, ateşkes şartlarına uyulmasını ve arabuluculuğun kabul edilmesini istediler. Şam hükümetine bağlı polis ve düzenli güçlerin konuşlandırılması şartıyla USG milislerinin, Tay ve Halku mahallelerinden tamamen çekilmesi yönündeki cevabımız netti.”
Taraflar arasında aralıklarla meydana gelen çatışmalar ve karşılıklı bombardımanlar nedeniyle şehrin bazı bölgelerinde dumanlar yükseldi. Temas noktalarından silah ve RPG sesleri duyuldu. Askeri mevziler, sanayiye giden ana yol boyunca yerleştirilen beton bloklar ile birbirinden ayrıldılar. Taraflar, mahallenin giriş ve çıkışlarında askeri çadırlar ve siperler konuşlandırdı.
Geçtiğimiz salı gününü çarşambaya bağlayan gece Kamışlı'da, Suriye rejimi destekli bir bölgede, USG ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı İç Güvenlik Güçleri arasında çatışmalar patlak verdi. Çatışmalar, savunma militanlarının bir Asayiş askeri karakoluna saldırması ve bir askerin yaşamını yitirmesinin ardından yaşandı.
Asayiş’ten bir kaynağın verdiği bilgilere göre sahada ilerleme kaydeden Asayiş kuvvetleri, Tay mahallesi kavşağına yürüme mesafesine yaklaştı. Halku mahallesini de kontrol altına alarak Kamışlı Havalimanı idari sınırlarına ulaştı. Kaynak açıklamasında şunları söyledi:
“Ana köprünün kontrolünü ele geçirdik. Kavşağa yürüme mesafesindeyiz. Kontrolü yüzde 80 oranında sağladık. Milislerin elinde yalnıza birkaç nokta kaldı. Ruslar müdahale etmeseydi mahalle de kontrolümüz altında olurdu.”                         
Kürt haber ağı Rudaw’a açıklamada bulunan ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie, kendi deyimiyle, ABD’nin önemli bir ortağı olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ABD askerlerini koruduğunu söyledi. Kamışlı’daki durumu yatıştırmak için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirten McKenzie sorunu diyalog ve müzakere yoluyla çözmek istediklerini vurguladı.
Haseke’deki ABD üssünde Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi liderleriyle perşembe günü bir araya gelen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı David Brownstein da Washington yönetiminin DEAŞ ve uyuyan hücreleriyle mücadelede yönetime destek verdiğini, yönetim ve SDG ile iş birliğini sürdüreceklerini bildirdi.
Rejim yanlısı Arap aşiretleri ve kabileleri ise ABD destekli SDG ile mücadelede dayanışma, kendi deyimleriyle ‘işgalci ABD’ye karşı halk direnişi’ çağrısında bulundular. Söz konusu çağrı, perşembe akşamı öldürülen Beni Saba Aşireti Şeyhi Hayes el-Ceryan’ın cenazesinin cuma günü Kamışlı’da düzenlenen cenazesinin ardından yapılan toplantıda geldi.
Tel Hamis’teki cenazeye bölge aşiretlerinin ileri gelenleri ile Özerk Yönetim’e bağlı askeri ve sivil kurumların üyeleri de katıldı. Nitekim Ceryan’ın ölümünden USG’yi sorumlu tutan Kürt medyası, bunu yeniden başlayan çatışmalara yol açan bir suikast olarak nitelendirdi.
Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan açıklamaya göre, SDG’nin uygulamalarını kınayan aşiretlerin bildirisinde “SDG’nin sivillere karşı bu vahşilikte silah ve zırhlı araç kullanması, halka, toprağa ve tarihe ihanettir” ifadeleri kullanıldı. Son uygulamaların liderlik seçimlerini karıştırmayı hedeflediğine dikkat çekilen açıklamada aşiretler, SDG unsurlarının geri çekilmesi ve ABD işgaline karşı durulması için halk direnişi ilan etmeye çağırıldı.



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

TT

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.