Suriye rejimi, Guta bölgesinde ‘haritadan silinen köylerde’ ev sınırlarının çizilmesini yasakladı

İran, havaalanı yakınlarındaki mühimmatı, es-Seyyide Zeyneb bölgesine nakletti

Nisan 2018’de Şam'ın Cuber mahallesinde yıkılan binalar arasında duran Suriyeli bir rejim unsuru (AFP)
Nisan 2018’de Şam'ın Cuber mahallesinde yıkılan binalar arasında duran Suriyeli bir rejim unsuru (AFP)
TT

Suriye rejimi, Guta bölgesinde ‘haritadan silinen köylerde’ ev sınırlarının çizilmesini yasakladı

Nisan 2018’de Şam'ın Cuber mahallesinde yıkılan binalar arasında duran Suriyeli bir rejim unsuru (AFP)
Nisan 2018’de Şam'ın Cuber mahallesinde yıkılan binalar arasında duran Suriyeli bir rejim unsuru (AFP)

Dün Suriyeli yetkililerin, Şam'ın doğusunda yer alan, ancak son yıllarda rejim güçleri tarafından bombalanarak adeta haritadan silinen bazı köylerde köy sakinlerinin kendilerine ait evlerin sınırlarını çizmelerini engellediği bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün, başkent Şam'ın doğusunda yer alan Doğu Guta’nın Merc bölgesindeki Harran el-Avamid, el-Bahariye ve el-Kisa beldelerinin çatışan taraflar arasındaki savaşlar sırasında neredeyse haritadan silindiklerini belirtti.
Şam Uluslararası Havalimanı'na sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunan bu beldeler, 2015 yılı sonlarında Rusya’nın doğrudan askeri müdahalesinin ardından yeniden rejim güçlerinin, kontrolüne geçti.
SOHR, rejim güçlerinin bahsi geçen beldelerde yaşayanların neredeyse tamamen yıkılıp haritadan silinen köylerine arazilerini tamamen kaybetme korkusuyla geri dönmelerini ve evlerinin sınırlarını çizmelerini engellediğini aktardı.
SOHR'a göre söz konusu beldeler, Şam Uluslararası Havalimanı'na yakın oldukları ve bazı noktalarının İran destekli milisler ve Hizbullah unsurlarına ev sahipliği yaptığı için stratejik yerler olarak kabul ediliyor. El-Bahariye kasabasının doğusunda bulunan Binicilik Merkezi ve 22’inci Tugay gibi yerler, bu milisler tarafından eğitim merkezi ve kamp olarak kullanılıyor.
Doğu Guta'nın kontrolünün, rejim güçleri ve rejim yanlısı milislerin eline geçmesinden bu yana bölgedeki güvenlik birimleri Şam'ın Cubar mahallesinde yaşayanların, geri dönmelerini engelliyor. Bu da bölge sakinlerinin evlerini ve mülklerini kaybetmelerine neden oluyor. SOHR, Doğu Guta'nın Ayn Terma beldesinde bulunan Cubar mahallesi sakinleri ve ileri gelenlerinin, yaklaşık iki ay önce Ayn Terma Belediye Meclisi binasında rejimden bir grup görevli ile görüştüğünü ve görüşmede bölge sakinlerinin geri dönüşünün ele alındığını bildirdi. Ancak rejim görevlilerinin, bölge sakinlerine, üst düzey yetkililerin, halkın bölgeye geri dönmesinin ve evlerini kontrol etmelerinin engellenmesi kararı aldıklarını söylediklerini aktaran SOHR, görevlilerinden birinin, bölge sakinlerine ve ileri gelenlerine, rejim ciddi olarak tüm beldeyi kaldırmayı düşündüğünü, yani mahallenin 2015 yılında çıkarılan 23 sayılı kararın bir parçası olacağını söyledi. Söz konusu kararda, Kabun, Tişrin ve Berze mahallelerinin tamamının yanı sıra Duhaniye mahallesinin bazı kısımları gibi doğal afetlerden etkilenen tüm mahalle ve şehirlerin tamamen kaldırılması öngörülüyor.
Yerel kaynaklara göre Cubar mahallesi sakinlerinin çoğu, rejim tarafından alınan 23 sayılı kararda yaşanamayan mahallelerin ve şehirlerin savaşla kaldırılması dışında, sivillere ait mülklerin geleceğine dair hükümlerin belirsiz olması sebebiyle rejimin evlerine ve mülklerine el koymasından korktuğu için evlerini ve mülklerini çok düşük fiyatlarla emlak ofisleri aracılığıyla satışa çıkardılar.
Öte yandan basında yer alan haberlere göre İran destekli milisler, Şam yakınlarındaki bir bölgeye doğru ilerleme kaydettikçe, Şam Uluslararası Havalimanı'ndaki gelişmiş füze depolarının yerlerinde değişiklik yapmaya başladılar.
Suriyeli muhaliflere yakın el-Dorar haber sitesinin haberine göre Tahran, Şam Uluslararası Havalimanı'ndaki füzelerini büyük kamyonlarla kontrolü altındaki es-Seyyide Zeyneb bölgesine taşımaya başladı. Habere göre konvoyda füze yüklü 18'den fazla kamyonun yanı sıra askeri ve zırhlı araçlar yer alırken taşıma sırasında tüm bölgede büyük çaplı elektrik kesintisi yaşandı.
Söz konusu mühimmatın, geçtiğimiz yıl hazırlanan yere taşındığını belirten kaynaklar, transferin es-Seyyide Zeyneb bölgesinde ve geçiş güzergâhında alınan yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştiğini belirttiler.
Bu gelişme, ‘Suriye’den fırlatılan bir füzenin’ İsrail’in güneyindeki Dimona nükleer reaktörünün yakınlarına düşmesinin ardından Perşembe günü rejimin Şam civarındaki hava savunma sistemlerinin İsrail tarafından bombalanmasının ardından gerçekleşti.
Öte yandan SOHR, Rus Askeri Polisi'nden bir heyetin dün öğleden sonra, rejime bağlı Dördüncü Zırhlı Tümen ve Askeri Güvenlik Şubesi’nden bazı subayların katılımıyla başkent Şam'ın batı kırsalında yer alan Kenakir beldesinin ileri gelenleri ve bazı bölge sakinleri ile bir araya geldiğini aktardı.
Rus heyetin rejime bağlı subayların katıldığı toplantıda bölge sakinlerinin, beldeye elektrik temin edilmesi ve beldeye giriş-çıkışlardaki denetimlerin azaltılması gibi çeşitli taleplerini dinlediğini aktaran SOHR’a göre bölge sakinleri, Rus heyetinden daha önce ailelere cinayet davalarına karışmayan bazı tutukluların serbest bırakılacağına dair söz verildiğinden Kenakirli bazı tutukluların serbest bırakılmasını istediler. Rejime bağlı görevliler ve Rus yetkililer ise toplantıya katılan Kenakirlilerden, gençlerin gösterilere veya rejime ait kontrol noktalarına yönelik saldırılara ve kaos yaratma girişimlerine katılmalarını engellemelerini ve rejim karşıtı faaliyetlerde bulunmamalarını istediler.
SOHR ayrıca, Kenakir beldesi yakınlarında bir patlama meydana geldiğini bildirdi. Kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen olayda, herhangi bir maddi ya da insan kaybı olup olmadığına dair bilgi alınamazken patlamanın beldenin dış kesimlerinde konuşlu rejim güçlerine ait bir kontrol noktasına atılan el bombasından kaynaklandığı bildirildi. Kaynaklara göre Kenakir beldesi çevresindeki rejim güçlerine ait kontrol noktaları, beldeye giren-çıkan herkesi kapsamlı kontrollerden geçiriyor. Kenakir beldesi, Mart ayı ortalarında Suriye devriminin başlamasının yıldönümünde büyük bir gösteriye tanık oldu. Bölge sakinleri gösteriler sırasında, Suriye rejiminin devrilmesi ve hapishanelerde bulunan tutukluların serbest bırakılması yönündeki taleplerini dile getirdiler.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.