Ayşe Kaddafi'nin AB’nin yaptırımlar listesinden çıkarılması memnuniyetle karşılandı

Ayşe Kaddafi (AFP)
Ayşe Kaddafi (AFP)
TT

Ayşe Kaddafi'nin AB’nin yaptırımlar listesinden çıkarılması memnuniyetle karşılandı

Ayşe Kaddafi (AFP)
Ayşe Kaddafi (AFP)

Libya'da eski rejimin destekçileri, Avrupa Adalet Divanı’nın, Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin kızı Ayşe'nin adını ‘artık bölgede uluslararası barış ve güvenliğe karşı bir tehdit oluşturmadığı gerekçesiyle’ 2011 yılında yaptırım uygulanan isimler listesinden çıkarma kararını memnuniyetle karşıladılar. Ancak, bu adımın atılması için 10 yıl geç kalındığını belirterek, kararı ‘Batı’nın adaletine yönelik bir kınama’ olarak değerlendirdiler.
Libya Halk Kurtuluş Cephesi liderlerinden Saad es-Senusi el-Berasi, Cuma günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Avrupa Adalet Divanı kararının normal sonuç olduğunu, çünkü Kaddafi ailesinin suç işlemediğini söyledi. Berasi, Dr. Ayşe Kaddafi’nin adının yaptırım uygulananlar listesinden çıkarılmasının, ‘geç de olsa’ kendisine yapılan haksızlığı sona erdirdiğini belirtti.
Açıklamasında sözü Kaddafi’nin oğlu Seyfulislam Kaddafi’ye getiren Berasi, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) uzlaşmazlığıyla mücadelenin yanı sıra birleştirici bir isim olduğu için önümüzdeki dönemde siyasi sürece ve ulusal uzlaşıya liderlik etmesi için Dr. Seyfulislam Kaddafi’yi desteklemeye çağırıyorum” ifadelerini kullandı.
Merkezi Lüksemburg’da bulunan Avrupa Adalet Divanı, Cuma günü aldığı kararda davacının yıllardır Libya'da ikamet etmediğinin ve dosyasında Libya siyasi hayatına herhangi bir katılım göstermediğinin tespit edildiğini belirtti. Şubat 2011'den bu yana Avrupa Birliği (AB) tarafından hazırlanan kara listede yer alan Ayşe Kaddafi’ye uygulanan yaptırımlar arasında AB ülkelerine giriş veya geçişin yasaklanması, Libya halkına gelir sağlanan ve onların çıkarları için kullanılan mal varlıklarının dondurulması yer alıyordu.
Libya Ulusal Halk Hareketi Komitesi Sekreteri Dr. Mustafa ez-Zaidi konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Avrupa Adalet Divanı’nın Batılı sömürge güçleri tarafından Dr. Ayşe Kaddafi'ye dayatılan haksız yaptırımları kaldırma kararı, Batı'nın adaletinin ve yargı kurumlarının bütünlüğünün bir kanıtı değil, daha ziyade, kararın hiçbir yasal dayanağı veya ahlaki denetimi olmadığı sonucuna varmak için on yıla ihtiyaç duymalarına yönelik bir kınamadır.”
Zaidi yaptığı basın açıklamasında, “Kaddafi ailesinin üyelerini ve eski rejimin liderlerini uluslararası yaptırımlar listelerine koymak, uluslararası toplumun iradesinin kibirli sömürge ülkelerinin iradesinden başka bir şey olmadığı anlamına geliyor. Bu, eski rejimin önde gelen isimlerini ve Kaddafi ailesinin bazı üyelerini, üçüncü dünya ülkeleri liderlerinin yargılanmasında uzmanlaşmış UCM’nin iddiaları altında ezmekten başka bir şey değildir” dedi.
UCM, Seyfulislam Kaddafi’nin Libya’da 17 Şubat 2011 tarihinde halk ayaklanmasının patlak vermesi sırasında ‘insanlık suçu’ işlemek suçlamasıyla yargılanması konusunda ısrar ediyor.



Çek Cumhuriyeti Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açtı

 Çek Dışişleri Bakanı Jan Lipavski  (Arşiv-Reuters)
 Çek Dışişleri Bakanı Jan Lipavski  (Arşiv-Reuters)
TT

Çek Cumhuriyeti Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açtı

 Çek Dışişleri Bakanı Jan Lipavski  (Arşiv-Reuters)
 Çek Dışişleri Bakanı Jan Lipavski  (Arşiv-Reuters)

Suriye'deki büyükelçiliği 2012'den beri ABD'nin çıkarlarını gözeten Çek Cumhuriyeti, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin ardından geçen ay kapattığı Şam'daki diplomatik misyonunu yeniden açtı.

Çek Cumhuriyeti, iç savaş nedeniyle büyükelçiliklerini kapatan ülkelerin ardından Suriye'de ABD ve diğer Batılı ülkeleri temsil ediyordu.

Dışişleri Bakanı Jan Lipavski, “Noel döneminde büyükelçiliğimizin faaliyetlerine yeniden başladık”dedi.

“ABD işlerinden sorumlu bölüm başkanı geri döndü” diyen Lipavski, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in kısa süre önce kendisini arayarak ‘hizmet vermeye devam edeceğimizden emin olmak istediğini’ belirtti.

Lipavski, Ortadoğu'da İsrail'in ve Rus işgaliyle karşı karşıya olan Ukrayna'nın sadık bir destekçisi olan Prag'ın Suriye'deki durum konusunda “çok temkinli” davrandığını söyledi.

Lipavsky, “Yeni Suriye hükümetini oluşturan yetkililer, geçmişleri nedeniyle çeşitli yaptırım listelerinde yer alıyor, ancak dünya ile yeniden ilişki kurmak istediklerini söylüyorlar ve bence örneğin, Rusları Suriye'den çıkarma çağrısına kulak vermeliyiz” dedi.

Suriye iç savaşı sırasında 2015 yılında Esed lehine müdahalede bulunan Rus güçleri Suriye'de konuşlanmaya devam ediyor.

Çek Dışişleri Bakanlığı dün, diplomat Vitezslav Pivonka'yı maslahatgüzar rütbesiyle Şam'daki büyükelçiliğin başına atadığını duyurdu.

Pivonka, Mayıs 2024'e kadar altı yıl Moskova büyükelçisi olarak görev yapmıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Pivonka, Çek hükümetinin Rus mevkidaşını 2014 yılında Çek topraklarındaki bir mühimmat deposunda meydana gelen ve iki kişinin ölümüne yol açan patlamanın arkasında olmakla suçlamasının ardından Prag ve Moskova'nın 2021 yılında onlarca diplomatı karşılıklı olarak sınır dışı ettiği dönemde Rusya Büyükelçisiydi.